1

233 34 22
                                    

Soğuk bir ekim günü.

Yerlerin ıslaklığını umursamadan kovalamaca oynuyoruz Hinata ile. Çocukça belki ama güzel hissettiriyor.

Hinata ebe, bense kaçıyorum ondan. Koskoca sokakta sayılı insan var zaten, kime rezil olacağız ki?

Biri görse bile, çocuk ruhlu olmak rezillik mi ki?

Koşarken bir anda ayaklarımın kaydığını hissetmemle durmaya çalışıyorum ama çok geç.

Yere düşmeyi beklerken birine çarptığımı hissediyorum ama düşmüyoruz. Kafam göğsüne yaslanmış, kollarımdan tutuyorsun. İstemeden de olsa kokunu içime çekiyorum, çok güzel kokuyor, karpuz gibi sanırım.

Kafamı kaldırıyorum yüzüne bakmak için. Sarışın, altın-kahve gözlü, gözlüklü bir erkek.

"Özür dilerim, gerçekten çok özür dilerim."

"Sorun değil," demenle geri çekiliyorum utanarak, yanaklarımın kızardığına eminim. Yanında siyah saçlı, mavi gözlü bir erkek daha var. Hinata o çocukla konuşmaya başladığında kaşlarımı çatıyorum, tanışıyorlar sanırım.

"Kovalamaca mı oynuyordunuz?"

"Şey, e-evet."

Gözlerini kaçırıp "Tatlı," diye mırıldandığında utançla başımı eğiyorum.

"Tsukishima Kei."

"E-Efendim?"

"Adım diyorum, Tsukishima Kei. Seninki?"

"Yamaguchi Tadashi. Memnun oldum Tsukki!"

"Memnun oldum, Yamaguchi."

"Yamaguchi, bak Kageyama ile tanış! Sana söylemiştim, erkek arkadaşım. Tsukishima da onun en iyi arkadaşı," diyor Hinata zıplayarak, bu çocuğun enerjisi nereden geliyor hiçbir fikrim yok. Kageyama ile tanıştıktan sonra sana dönüyorum, bana bakıyorsun. Utanarak bakışlarımı kaçırıyorum yine.

"Dörtlü bir grup kuracağım, konuşuruz artık," diyor Hinata.

Bilmiyor ki seninle tekrardan konuşmak için nelerimi vermem. Ona bunu söyleyebileceğimi sanmıyorum ama içimden teşekkür ediyorum.

İlk görüşte aşka inanmamıştım hiç, dış görünüşü seviyorlar, demiştim ama öyle değilmiş.

Seni gördüğüm anda beni büyülediğini hissetmiştim.

we fell in love in october - tsukkiyamaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin