APORES (+18)

10) Melekler Kadar Güzelsin

!!!En başta smut sahnesi var, rahatsız olanlar yıldızlı yere kadar atlayabilir!!!

Güzel oy ve yorumlarını kitabımdan esirgemediği için bu bölümü bir kullanıcıdan bahset Taejinmalec adlı okuyucuma ithaf ediyorum.

Gün aymış mıydı? Yoksa Güneş arabam da mı tatil yapıyordu? Gözlerimi derin bir uykudan açtım, yorgunluktan tanrısal bedenim bile uykuya ihtiyaç duyuyordu. (Ya da belki Ares'in yanında uykuya ihtiyaç duyuyordu?) Ares'in çıplak göğsüne yaslandığımı fark ettim, onun çoktan savaşa gittiğini düşünmüştüm ama hayır buradaydı. Kollarını kafasının altına almış öylece Olympos'un yıldızlı tavanını seyrediyordu. Elimi göğsünde gezdirip ardından sevdiğim çene kemiğine bir öpücük bıraktım. Ares, başını Olympos'un manzarasından daha güzel bir manzaraya çevirdi. Uyandığımı daha yeni anlamış gibiydi.

"İyi uyudun mu?" dedi tok bir sesle. Ne yalan söyleyeyim gerçekten iyi uyumuştum. İlk defa kabuslar olmadan veya Hera beynimin içinde dolaşmadan rahat bir uyku çekmiştim. Başımı onaylarcasına salladım. "Savaşa geri döneceğini düşünmüştüm." Athena dün gece fazladan mesai yapmış olmalı.

"Sen uyurken başında beklemek istedim."

"Niye?"

"Ne zannediyorsun Hypnos'un sana uğramaması tesadüf mü?" Şaşkınlıkla kaşlarım havalandı. "Yani doğru mu anladım?" dedim. "Sırf kâbus görmeyeyim diye bütün gece başımda mı bekledin?" Yok canım ne münasebet tabii ki düşmedim. Ares cevap vermek yerine dudağımdan bir öpücük almayı tercih etti (Bunu evet demek sayıyorum) Ares'in istekli dudaklarına karşılık verip ağzımı araladım. Gittikçe daha derinleşen öpüşmemiz romantiklikten şehvete evirilmişti. Ares dişleriyle alt dudağımı ezince acıyla inledim. Ağzımın içine altın kanın tadı geliyordu. Sanki az önce dişleriyle dudağımı parçalayan o değilmiş gibi masumca dudaklarımızı ayırdı. Dilini ısırdığı yerin üzerinde gezdirip kanı yaladı. Gözlerinde vahşeti ve şehveti aynı anda görüyordum.

"Savaşa dönmeden önce biraz vaktim var." Boğuklaşmış sesiyle söylediği cümle beni daha da havaya sokmuştu, elimi sevgilimin çene kemiğinde gezdirmeye başladım. "O zaman neden vaktini değerlendirmiyoruz?" dudaklarının üzerine davetkar bir öpücük daha kondurdum. Ares, keskin çene hatlarında gezinen elimi yakaladı ve avucumun içini öptü. "Dün gece çok yoruldum sevgilim, sanırım sadece seyirci olacağım." Kaşlarım merakla çatıldı.

"Ne demek istiyorsun?" Ares seri bir refleksle üzerimizdeki örtüyü yere fırlatıp yatakta oturur pozisyona geldi (Geceden beri bu anı düşündüğüne yemin edebilirim ama kanıtlayamam) İkimiz de anadan doğma biçimde birbirimizi seyrediyorduk. Bakın çıplak kalmak benim için sorun değil de böyle bir anda olunca irkilmiştim. Şaşkın yüzümü Ares'in pis bakışlarından gizleyemedim. Umarım düşündüğüm şeyi istemeyecektir. Hafifçe doğrulup sırtımı yatağın başlığına yasladım.

"Başla hadi!" dedi sabırsız bir şekilde. Anlamamış gibi yaparak tek kaşımı kaldırdım. "Neye başlayayım?" Ares bıkkın bir nefes verdi, öne atılıp bacaklarımı araladı. Ardından kan kırmızısı harelerle gözlerimin içine bakarak elimi tuttu ve usul usul erkekliğimin üstüne yerleştirdi. "Kendini tatmin et!" Fısıldar gibi konuşmasıyla içim titremişti. (Kesinlikle düşündüğüm şeyi istiyordu)

Garip. Onun söylediklerine karşı koyamıyordum. Olympos'ta mastürbasyon yapmak hoş karşılanmazdı hele ki tanrılar için bu aşağılayıcı bir davranıştır. Çünkü tanrılar tanrıdır, canı sevişmek isterse sevişir. Kendini tatmin etmesine gerek yoktur özellikle de başka bir tanrının gözü önünde. Kendimi çekiştirmeye başlayınca utançla karışık zevk dalgası vücuduma yayılmaya başladı. Bunu en son genç bir tanrıyken yapmıştım. Kafamı kaldırıp göz ucuyla Ares'e baktığımda daha da tahrik olmuştum. Alt dudağını dişlerinin arasına almış hiç kıpırdamadan beni izliyordu. Sonlara doğru geldiğimde dudaklarımın arasından küçük bir inleme kaçırdım. Ellerimin arasında akan meniye baktım, bir anda kendimi çok kirli hissetmiştim.