🔥 KİTAP

19.6K 1.6K 124
                                    

BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN. İYİ OKUMALAR 🔥❤

13.Bölüm

Mercan rengi duvarları izleyerek malikanenin içini keşfediyordum. Axel'in gelmesine iki gün olduğu için etrafa şöyle bir göz atmanın zararı olmayacağını düşünmüştüm. On günden fazla bir zamandır yaşadığım evi biraz da olsa öğrenmek işime yarayabilirdi.

Dış cephesi tamamen kaymak renginde beyaz bir duvar boyası ile süslüyken, uzun korkulukları olan geniş bir duvar bahçeyi çevreliyordu. Malikanenin çevresini kuşatan dört büyük kuleyi saymazsak, malikane toplam dört kattan oluşuyordu.

İlk kat yemek işlerine ayrılmıştı. Ondan fazla çalışanı olan devasa mutfak buharı tüten dev kazanlara ve ocaklara ev sahipliği yapıyor, mutfağın içi yemek buharından dolayı nemli bir hava ile çevreleniyordu. Aynı zamanda Axel ile yediğim yemek odası dahil birkaç büyük büyük yemek odası daha bu kattaydı. Ruth'tan öğrendiğim kadarıyla mutfak dışında bu katta, çalışanların kalması için ayrılmış odalar bulunuyordu.

Bu garipti çünkü benim de Axel'in bir çalışanı olarak ilk katta kalmam gerekirken onun yerine ikinci katta süslü bir odada yaşıyordum. Amacımın hala ne olduğunu çözememiş kafam hala karmakarışık olmuştu.

Kaldığım katın çoğunluğu geniş misafir odalarından oluşuyordu. Süslü duvar kağıtları, geniş yatakları ve zevkli bibloları vardı. Malikanede yaşayan sayısını düşünürsek bu kadar odanın olması bana israf gibi geliyordu.

Üçüncü kat ise Tobias'a ayrılmıştı. Geçen sefer girdiğim piyano odası da orada yer alıyordu ve Axel o kata gitmemi yasaklamıştı.

Dördüncü katın eski eşyaların koyulduğu büyük bir eşya deposu olduğunu biliyordum. O kata kimse gitmiyordu ve eşyalar fareler tarafından çürümeye terk edilmişti.

Keşfetmediği tek bölge kalmıştı. Orası ise Axel'in kaldığı taraftı. İçten içe merak ediyor, o yokken etrafı karıştırmak için can atıyordum. Ruth'un gözetiminde olduğum için o tarafa gitmemeye gayret gösteriyordum. Fakat herkes uyuyup da ortalıktan el ayak çekildiğinde o bölgeyi keşfetmek için elime büyük bir fırsat geçti.

İlk başlarda Axel'i ve onun dünyasını çok tanımadığım için odasını görmek istemiyordum. Merak da etmiyordum. Fakat bu dünyada tam olarak ne işim olduğunu hala çözememiştim. Bir yüzük çalmıştım ve bunun karşılığı Axel'e hizmeti için buraya getirilmiştim. Ve hala onun nasıl bir hizmet beklediğini bilmiyordum.

Geçen hafta benimle vakit geçirmek istediğini öğrendiğimden beri gergindim. Onunla ne dışarı çıkmak istiyor, ne de onunla sohbet etmek istiyordum. İçimden bir ses Axel'e güvenmenin kötü bir etki yaratacağını fısıldıyordu.

Ejderha dünyasına karşı ilk geldiğimde büyük bir ön yargı oluşmuştu. Buraya zorla getirilmek ve yaşamak istemediğim bir yerde zorla alıkonulmak ejderhalara karşı içimde antipati oluşmasına sebep olmuştu.

Bu antipatim ilk Ruth ile kırılmış, Tobias ile de aşılmıştı. Onun ve Eugene'nin samimi hisleri bende ejderhalara karşı samimi hisler oluşmasına neden olmuştu. Ancak ne yazık ki Axel'e karşı bu hisleri beslemiyordum. Bu yüzden onun hakkında detaylı bilgi edinmek için odasına girmek iyi fikir gibi geliyordu. Benden ne istediğini bulursam gardımı indirip indiremeyeceğimi anlamış olurdum.

Üstümde ince bir gecelik, ne olur ne olmaz birine yakalanırsam diye de kapalı bir sabahlık vardı. Ayağıma evde yürürken ses çıkmasın diye yumuşak ve pofuduk terlikler geçirmiştim.

Karanlık gece malikaneyi bir canavar gibi yutmuş, evin her yerini ışıksız bırakarak gölgeleri davet etmişti. Yürürken önümü tam seçemiyor fakat birine yakalanma korkusundan herhangi bir ışık açamıyordum.

KAYIP YILDIZ (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin