Aykırı

4 2 0
                                    

Son döviz bürosuna da uğrayıp paramızı denkleştirdikten sonra. Galericiler sokağına gitmiştik. Orada aradığınız her çeşit aracı bulabilirdiniz. Motorundan Atvsine , Sedanından Pick-upına. Her şey bulunabilirdi. Bizim hedefimizde ise motorlar  vardı. Hızlı motorlar. Tatlı motorlar...

Şimdi akıldan bir soru geçiyor. Bu çocuklar ne yapıyor? Miray'ın doğum gününden ziyade artık eve gitmeleri lazım. Ceplerinde  de emanetler. Fakat akıllarında daha garip bir şey vardı.Yola planladıkları bazı riskli şeyler. Bazı adrenalin verici işler. Bazı deli işleri... Deli işleri demişken. Kaan ve Cem de bi delilik uğruna en son Parise doğru gidiyorlardı...

Yolda biraz Cemin canı sıkılmış ve direksiyona geçmişti. Zaten dümdüz yoldu. Otoban açık. Ayrıca navigasyonumuz da vardı.  Sürerdi yani Cem. 

Kaan baktı ki kimse konuşmuyo bir freestyle patlatmak istedi.

KAAN MARK: KuSSen KuSSen dinle şimdi. Sana bir FreeStyle yapcam.

CEM SERTKAYA : Yap bakalım.

KAAN MARK : ja, hazır ol şimdi ! Göster şimdii! Sesini çıkart ve çınlat hadii!

Bir yol arasında daha buldum. Ben buuu rapi.İç işlerimize el uzatamaz. Hiçbir batı kalleşii.Benimle dost kal! Yada ölümlü.Bağımsızlık savaşı, savaşanlar değil asker. Hepsi gönüllü.

Kaan baba, yumruğum maSSaya.

İsteğini vermedim,yüzün kızardı baSSbaya 

Ee gerisi gelmedi KuSSen.

CEM SERTKAYA: Yalancı şimdi mi uydurdun bunları?

KAAN MARK : Ja . Sen bana niye inanmıyon KuSSen?

CEM SERTKAYA : Ne bileyim oğlum . Bence güzeldi. İnanması zor. 

KAAN MARK : Sağol KuSSen. Bu arada bi 50 kilometreye bana versen iyi olur gibi. 

CEM SERTKAYA: Tamam. Şş bana bak. Bu arkadaşından aldığımız şarap birşey getirmesin başımıza ?

KAAN MARK: Nein KuSSen. Bunu çoktur yapıyoruz. En fazla ne olabilir ki ?

CEM SERTKAYA: Ya şimdi kutsal yerden yürütmüşüz zaten. Ondan diyorum.

KAAN MARK : Nein KuSSen sorumluluk benim. 

CEM SERTKAYA: Peeki o zaman. Dediğin gibi olsun. En fazla ne olabilir ki ?

KAAN MARK: Ja , ja aynen KuSSen. Çözdün işi. En fazla ne olabilir ki?

En fazla ne olur onu bilemem ama sembol mat siyah olmuştu bile...

Sembolün efsanesinin gerçekliğine inanan ekibimiz sembolün herhangi bir renk değişiminde Alice'den haber alırdı. Eğer renk siyah ise buluşur birlikte dururlardı. Eğer kırmızı ise herkes rahatta takılırdı. Bu sefer Alice evde olmadığı için haber veremeyecekti. Verse bile kim öngörebilirdi ki aracın sağ arka tekerleğinin patlayacağını?

(Tekerlek patlama sesi)

Tekerin patlamasıyla  arka tarafı kaymış olan araç daireler çizmeye başladı. Aracın içinde Cemle Kaan sadece başlarını bir yere vurmamak için hamleler yapıyorlardı. Şanslarına yol boştu çarpan olmamıştı. Görenler yavaşlamış arkalarından seyir ediyorlardı. Araç daireler attı,attı, en son  bariyerlere çarpmaya milim kala durdu. 

İkisi de bir oh çekmişti. Birbirlerine bakıp kahkahalar atıyorlardı.

KAAN MARK : Vay be KuSSen kurtulduk!

CEM SERTKAYA: Kuzenin ben sıfatını ah ah ah ah . İyi misin lan bir şeyin var mı ?

KAAN MARK : Benlik bir şey yok kuzen. Arkada kriko var. Gel tekerleği değiştirelim. 

Kuzgun KorkmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin