-
İki hafta olmuştu ve Kumsal Bartu'dan köşe bucak kaçıyordu. Ne okulda derslerine giriyor, ne de karşı karşıya gelme ihtimalleri olan ortak olanları kullanıyordu. Zil çaldığında tuvaleti gelse bile Bartu'yu görme ihtimaliyle dersin yarısına kadar kendisini kasmıştı. Durum onun için o kadar vahimdi.
Bartu elinde düzenlediği kitaplarla sınıfa girmiş ve kısaca selamlamıştı sınıfı. Yoklama aldığında sıra Kumsala gelmişti.
"Kumsal Alev?"
"Okuldaydı hocam ama nerede bilmiyoruz şu an."
"Günlerdir dersime teşrif buyurmuyor kendisi. "
"Geçen sefer bize iyi hissetmediğini demişti. Revirdeydi galiba."
"Kendisini bulur bizzat olarak konuşurum. Böyle devam ederse not ortalaması için gereken sınava girmesine müsade etmeyeceğim. Kendisine iletirsiniz. Çok uzatmadan, derse geçelim çocuklar. "
Bartu dersten sonra Kumsalı bulacağına dair kendi kendine mırıldanmıştı.
Teneffüs zamanı olduğunu belli eden zil sesiyle Bartu hızlıca toparlanmıştı. Sınıfa en yakın merdivenin yanına geçmişti. Sırtını duvara yaslamış, merdivenlerden gözükmeyecek pozisyonda duruyordu.
Diğer uzak merdivenler de vardı tabiki fakat eğer koridor boyu gelirse onu görme ihtimali vardı. Durduğu yerse her yeri görmesine yardımcı oluyordu.
Tenefüs bitmiş, diğer dersin başlamasının üzerinden ortalama 5-10 dakika geçmişti. Yavaş adım sesleri duyuluyordu. Dikkatle gelindiği kesindi.
Bartu bu gelenin Kumsal olduğuna ihtimal verdi.
Kumsal merdivenleri çıkınca derin bir oh çekmişti.
"Bu günü de böyle atlattım..."
Son dersti ve bundan sonra eve gidecekti. Bunu umuyordu. Rahat bir şekilde adım atıp sınıfına doğru giderken onu bir şey arkaya çekmişti.
Giydiği kazağın kapşonundan tutmuş hareket etmesine izin vermeyen bir Bartu, görmek istediği en son şey bile değildi.
"Nereye gidiyorsun Alev?"
"Sınfıma... Yani izin verirseniz. Verin, hı?"
Oltaya gelmiş balık gibi hissediyordu.
"Konuşacağız."
"Ne konuşacağız?"
Kumsal Bartu'nun yüzüne bakamıyordu ve kızarmaya başlamıştı bile.
Bartu boğazı açık bırakacak bir tişörtleydi. Öpmek istediği, hatta emdiği boyun önündeydi. O gün ondan açık aşkar bir şekilde tahrik olmuştu. Etkileyici bir adamdı. Bu ortadaydı.
"Yürü."
Kumsal, bir yandan iç sesine kulak veriyordu.
"O bize emir mi veriyor ben mi yalnış anladım?"
"Doğru bence, baksana emir kipiyle konuşuyor."
"Bu onu daha fazla çekici yapıyor bence ya"
"Azdın mı lan sen? Hocam o benim hocam."
"Adamdaki aşırı daddy havasını görsene sen. Hem Cavid bu zamana kadar doyuramadıysa bu benim suçum mu? Adamdaki bacak kaslarına baksana. Aşırı sağlam duruyor."
Kumsal Bartu'nun arkasında yürüyordu ve kalçalarını kesiyordu.
"Bence kalçaları daha güzel. Ne dersin?"
"Kaç squat basıyo öğren kız. Şekilli şukullu bir de."
"Bu kadar yeter az kaldı adamın üzerine atlayacağım."
"Sen yapmazsan ben yaparım haberin olsun."
"Sussana sen!" Kumsal bunu yalnışlıkla dışından demişti.
"Daha konuşmaya başlamadım bile. Susmamı isteyeceğin yerler daha ileride."
Boş bir sınıfa gelmişlerdi.
"Benden neden kaçıyorsun?"
"Kaçmıyorum." Bunu derken bile gözlerinin içine bakmıyordu.
Bartu Kumsal'ın çenesinden kavrayıp başını dikleştirmişti.
"Burada ben öğretmenim, sense öğrenci. Ne olduysa dışarıda oldu ve senin bunu buraya yansıtman doğru değil."
"Ne fark eder ki, kendi kafamda olsam bu kadar utanmam."
"Dersime günlerdir girmiyorsun ve ben bırak okulu ülkeye bile yeni geldim. Bu ne kadar doğru?"
"Ne bu kadar doğru?"
"Yeni gelen bir hocanın, ki bu senin en sevdiğin ders, en iyi öğrencisinin derse girmemesi. Üstelik tek girmediği dersin bu olması."
"Elalem ne der kafasında olan biri olmadığınızı sanıyordum."
Bartu çenesini kaşımış ve yutkunmuştu.
"Diyen sana diyecek. Derste olmamana bu kadar göz yummam doğru ve adil değil. Durumu biliyorum diye görmemezlikten geliyorum fakat bu kadarı fazla. Şu an nasıl diklenerek gözlerimin içine bakıyorsan derse gir ve orada da öyle bak."
Fakat Kumsal Bartu'nun dediklerini duymamıştı bile.
Tek dikkat ettiği şey adamın belirgin adem elmasıydı.
***
Biraz ortalığı karıştırayım dediim. Kumsalın azgın yönü karakterinde baskın. Fakat Kumsalın katakterinde bir kaç duygu, hiss ve düşünce bastırılmış. Bunu da gelicek bölümlerde göreceğiz zaten.
-Sanem
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERCESTE +18 B×B G×G B×G +
Genç KurguKar beyazı teni tüm zerafetiyle karşısında dururken mantıklı düşünmekten anı anına uzaklaşıyordu. İçinde ona karşı büyüyen bir arzu vardı ve bu yok sayılabilecek türden değildi. Arkasından sarıldığında Poyraz irkilmiş ama itmemişti onu. Dudaklarını...