Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınızzzzzzz
Öpüldünüzzzz 😘😘😘
*Luna
Karanlığın ve aydınlığın hükmettiği bir diyarın Sevirya'nın prensesiyim.
Kader bazen bize cilveli bir oyun oynar. Bizde güç vardır her ne kadar düşmansak da birbirimize saygımız vardır en azından bana öyle anlatılıyordu. Buna inanmak istemem doğaldı çünkü burası Sevirya'dan daha farklıydı.
Amorya; kendi düzeni olan iyi - kötü karışık, nerden geleceğini bilmediğin bir tehlike...
Ben ise burada büyümüş olmama rağmen hiç bir zaman elementerlerin arasına karışmadım. Onlardan nefret ettiğimden midir deseniz Hayır. Onlardan korktuğum için de değil ben diğer yüzümü göstermekten O olmaktan korktuğum için, kendimi kaybetmekten ve zarar vermekten korktuğum için onların arasına karışmam.
Ama bazen gösteriler ve festivaller düzenlenir bazen ise geçit törenlerinde onları görmeye giderim mesela ama büyüdükçe sınırı bile geçmemeye başladım. Çünkü yaydığım Aura yüzünden beni büyüten ve saklayan elf halkına zarar gelmemesi için ve gücümü tam kontrol edene kadar beni bir tehdit veya bir şans olarak görenler için saklandım.
Ben karanlığın ve aydınlığın varisi, karanlığa gömülmüş Sevirya'nın tek umudu Luna Laura Shine. Adım gecenin içinde parlayan ayı temsil eder, karanlığa karşı direnen ve ışık olmaya çalışan ayı yani beni.
Gücüm ve beraberinde getirdiği sorumluluklar bazı krallıklar için basit bir şeydir ama bilmezler ki her gücün getirdiği sorumluluk bir ejderhayı bile yorar. Ama onlara bunu açıklamak senin dilini konuşmayan bir kuşa bir şey anlatmaya benzer.
Her neyse biraz da kendimden bahsedeyim içimde elementler ve artı olarak dokuz farklı gücü barından biriyim. Metal, acı verme, şekil değiştime, elektrik, ağaç, kalkan, görünmezlik, şifa ve gölge. Birde keşke olmasa dediğim ama istemesemde içimde olan güç karanlık.
İki gücü birden barındırmamın sebebi annem ile babam . Onlara hiç kızmadım ama yanımda olmalarını hep istemişimdir. Her çocuğun isteğidir aslında anne babasının yanında olması, koruyup kollaması, sevgisini vermesi. Ben ise bunlara çok uzak biriyim asla annemle dertleşemem, asla babam saçımı taramaz veya benimle oyun oynamaz. Bunların hepsi benim için hayal ve olmaya da devam edecek.
Çünkü denge bunu gerektirir biri varsa öteki yoktur , ölmek zorundadır gücünü gelecek varise teslim ettiğinde ya da gücünden vazgeçer ve kanatsız bir ejderha olarak yaşam sürer.
Benim annemle babam en kutsal iki varlık, birbirlerine olan yasak aşkı yüzünden kadim ruhlar tarafından cezalandırdılar ve güçlerinden vazgeçseler bile bir daha yaşayamazlar onlar için ölüm belirlenmiş bir cezadır.
Onların tek varisi ben olduğumdan da bu iki gücün sorumluluğu bana kaldı. Diyeceksiniz ne oldu bu koskoca diyara. Annemle babana saldırı düzenlediler, dost bildikleri arkalarından iş çevirdi. Diyar görmediği vahşeti gördü ve kendini karanlığın kollarına bırakmak zorunda kaldı. Böyle başladı benim hikayem aslında.
Annem tek çıkar yolunun beni Amorya da büyütmek olduğuna kanaat getirmiş olmalıydı ki beni elflere emanet etmişti onlar ise beni kendilerinden biri sayıp koruyup kollamıştı. Onlara çok şey borçluydum aslında özellikle annem yerine koyduğum Kuzey Elf Kraliçesi Mirime'ye sonra ablam olarak bildiğim Amiri'ye .
"Seni düşüncelere gömen şey de nedir ablacığım ?"
İyi insan lafın üstüne gelir denirmiş. Ayaklarımla salıncağı durdurup bana bakan ablama döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın ve Aydınlığın Varisi {Varis Serisi }
FantasyBeyaz ve siyah iki Ejderha biri aydınlık diğeriyse karanlık peki ya birbirlerine aşık okurlarsa ve bir kız çocukları olursa kız kimin tarafında olur ? En yakın arkadaşlarının ihanetine uğradılar.Kız kendini korumalı kimseye güvenmemeli çünkü güç ist...