Gökyüzünde özgürce uçan bir kuş ve o gökyüzüne ateş eden bir savaşçının hikayesi.
Leyla özgür bir kuş, Ercüment vatanı için dağlara, taşlara gerekirse gökyüzüne ateş edecek bir savaşçcı.
Özgür kuşlar bir kafese hapsolur mu? Savaşçılar silahlarını...
Kaşları çatıldı. Kızıyorum desede arayacaktım, sadece kibarlık olsun diye sormuştum.
"Şimdi mi?"
"Evet. Ya biz birbirimize söz vermiştik, ilk kim evlilik teklifi alırsa diğerini arayacaktı. Yani aslında arayacak değil görüşecekti ama bunu söylerken Bingöl'de evlilik teklifi alacağımı düşünmezdim."
Güldü.
"Çağan nasıl evlilik teklifi alacak ben orasını anlayamadım?"
"Niye anlayamadın canım? Kadınlarda isterse evlilik teklifi edebilir."
"Ha ben etmesem sen edecektin yani?"
"Evet." Dedim omuz silkerek. "Sonuç olarak ikimiz de aşığız, ikimiz de istiyoruz. Ne fark eder yüzüğü kim takmış?"
"Ara hadi Çağan'ı."
Gülerek cebimden telefonu çıkarttım ve Çağan'ı görüntülü aradım. "Ne var bu saatte ya?" Diyerek açtı telefonu. "Çok önemli bir şey oldu!" Dedim.
Ercüment yüzünde hafif bir tebessüm ile beni izliyordu.
Çağan'ın uykusu birden dağıldı. Gözlerini açıp bana baktı. "Ne oldu?"
"Çok önemli bir şey!"
"Onu söyledin ya salak! Ne oldu işte onu soruyorum?"
"Hazır mısın?" Diye sordum.
"Leyla hadi söylesene!" Dedi bağırarak.
Daha fazla uzatmadım ve elimi yavaşça kadraja soktum. Çağan baştan anlamadı. Boş boş ekrana bakarken yüzüğü gördü. Hızla yataktan fırladı.
"Hassiktir!"
Kahkaha attım.
"Ciddi misin lan?"
"Yok şakayım. Ciddiyim işte?"
"Lan nasıl?" Dedi Çağan. Oda en az benim kadar şok olmuştu. "Hiç beklemiyordum bir dakika." Dedi ve tekrardan yatağa oturdu.
"Ben seni Bingöl'e böyle bir şey için çağarmamıştım."
"O ne demek?"
"Çok şaşkınım bilmiyorum ne demek. Resmen evleniyorsun komutanla?" Dedi ciddi ciddi. .
"Yok daha resmiyete çok var. Sen sevinmedin mi ya?"
"Bilmiyorum sevinmeli miyim?"
Sanırım Çağan tanıdıkça Ercüment'den soğumuştu. Sebebini bilmiyorum. Başlarda gayet normaldi aralarında ki ilişki ama sonradan aralarında bir gerginlik olmuştu.
