"AŞK EŞİTTİR BİZ" 1. SEZON 43. BÖLÜM (İLK BİRLİKTELİK)

564 34 0
                                    

Her zaman olduğu gibi bu sabahta önce Ali uyanır, göğsünde uyuyan Nazlısını izler bir süre, sonra elini saçlarına götürür ve okşamaya başlar, bu hareket Ali'ye çok iyi hissettiriyordur. Plaket akşam verilecektir Ali'ye
Ali: Nazlım, hadi uyan (Nazlı biraz kıpırdanır Ali hafifçe tebessüm eder) Nazlım
Nazlı: (uykulu bir ses tonu ile) Ali biraz daha uyuyalım lütfen, uçak yolculuğu beni çok yordu
Ali: Sana Paris'i gezdirmemi istemiyor musun yoksa (gülerek)
Nazlı hemen yataktan kalkar, Ali ise kahkaha atıyordur
Nazlı: (camdan dışarıya bakar) Ali biz Paris'teyiz
Ali: Canım dün gece geldik ya
Nazlı: Ali Paris'teyiz
Ali: Nazlım sen iyimisin (gülerek)
Nazlı: Ali
Ali: Nazlım sakin ol (ayağa kalkar ve Nazlı'nın karşısına gelir ve ellerini tutar) derin derin nefes al hadi
Alnaz karşılıklı olarak nefes alıp vermeye başlar, Nazlı bir süre sonra sakinleşmiştir
Ali: İyimisin
Nazlı: İyiyim, sadece biraz heyecanlıyım
Ali: Biraz mı (gülerek)
Nazlı: Tamam ya gülme, çok heyecanlıyım. İlk defa geliyorum Paris'e
Ali: Nazlım bende ilk defa geliyorum Paris'e ama, bu kadar da heyecanlı değilim yani (gülerek)
Nazlı: Senin de eline fırsat geçti, hemen kullan tâbi
Ali: Nazlım (Nazlı'ya yaklaşır, boynuna doğru eğilir ve o eşsiz kokuyu içine çeker ve çok narin bir öpücük kondurur)
Nazlı: Ali yapma şunu
Ali: Kokun (tekrar içine çeker o kokuyu) kokun beni benden alıyor
Nazlı: Ali hadi dışarı çıkalım
Ali: Bence de çıkalım, yoksa iyi şeyler olmayacak (çapkın bir şekilde gülümser)
Nazlı: Iıı şey, hadi çıkalım hadi (kaçar gibi gider)
Alnaz üstünü değiştirip otelden çıkar, Ali Nazlı'ya her yeri gezdirir, fotoğraf çekilmeyi de ihmal etmezler tâbi. Alnaz Eyfel kulesine gelmiştir, orda da bir kaç fotoğraf çekerler... Alnaz bir cafeye gelmiştir, siparişlerini verirler
Nazlı: Burası o kadar çok güzel ki
Ali: Sen daha çok güzelsin
Nazlı Ali'ye bakar, kendi elini Ali'nin elinin üstüne koyar
Nazlı: Bana bu duyguyu yaşattırdığın için sana çok teşekkür ederim sevgilim
Ali: (o sırada siparişler gelmiştir, garson siparişleri bıraktıktan sonra ordan uzaklaşır) Yapamadığın, içinde tuttuğun her ne varsa, hepsini birlikte yapacağız Nazlım. Tekrar söylüyorum, sen her şeyin en iyisini hak ediyorsun
Nazlı: Seni çok seviyorum Ali Vefa
Ali: Bende seni çok seviyorum Nazlı Gülengül
Adil uzun bir aradan sonra şirkete gelmiştir, Adil'i gören herkes selam verip, hoşgeldiniz diyordu. Adil Ferda'nın odasına gider kapıyı çalıp içeri girer
Ferda: Baba, hoşgeldin
Adil: Hoşbuldum kızım
Ferda: Hayrola baba, bir şeymi oldu
Adil: Ali bir, sen iki. Kendi kurduğum şirkete gelirken izin mi alacam
Ferda: Estağfurullah baba, olur mu öyle şey. Hani sen uzun süre gelmeyince
Adil: Şimdi de geliyorum
Ferda: Tamam baba, bir şey demedim. Ne içersin
Adil: Valla şirketin kahvesini özledim, bir tane alırım
Ferda: (tebessüm eder) Tamam babacım
Ferda telefondan kendi asistanını arayıp odasına iki kahve göndermesini ister. Bir 5 dk sonra kahveler gelir, kahveleri getiren kişi kahveleri verdikten sonra odadan çıkar. Adfer gülerek koyu bir sohbete dalmıştır... Alnaz yemeklerini yedikten sonra hesabı ödeyip cafeden çıkarlar. Alnaz el ele Paris sokaklarında yürümeye başlarlar, herkes alnaza, daha doğrusu başka kızlar Ali'ye bakıyordur, Nazlı'da bu durumun farkındadır
Nazlı: Ali niye burdaki kızlar sana bakıyor (sitem ederek söylemiştir)
Ali: Bilmem, yakışıklıyım, karizmatiğim, kaslıyım, belki ondandır (gülerek)
Nazlı: (Ali'nin koluna vurur) Ali, gebertirim seni bak
Ali: Şaka yapıyorum Nazlım ya, hem benim gözüm senden başkasına bakmaz, kanıtlamamı ister misin
Nazlı: Kanıtla
Ali: (Nazlı'yı durdurur ve önüne geçer ve Nazlı'nın gözlerinin içine bakar) Seni çok seviyorum Nazlım, isterse burdaki kızlar değil, ne kadar kız varsa hepsi bana baksın, benim gözlerimm senden başkasına bakmaz. Hiç kimse seni benim kalbimden söküp atamaz
Nazlı Ali'nin söyledikleri karşısında ne yapacağını bilemez durumdaydı, ailesinden görmediği sevgiyi, değeri Ali, açi, tüm arkadaşları vermiştir, gözleri dolmuştur Nazlı'nın ama bunlar mutluluk gözyaşıydı
Nazlı: (ağlayarak) Alim
Ali: Nazlım
Nazlı orda bulunan insanları aldırmadan kendisini Alisinin dudaklarına bırakır, herkes alnazı izliyordur ama bu onlar için bir engel değildir. Alnaz aşkını doya doya yaşıyordur. Nazlı için Ali olması yeterliydi, Ali yanında olsun, Nazlı dünyanın en mutlu insanı oluyordu zaten. Alnaz Paris sokaklarında dakikalarca öpüşür, nefesleri kesilene kadar devam ederler, sonra yavaş yavaş ayrılırlar ama hala burun burunalardır. Ali Nazlı'nın alnından öper
Nazlı: Seni çok seviyorum Ali, seni çok ama çok seviyorum
Ali: Duygularımız karşılıklı hanımefendi
Alnaz birbirine sımsıkı sarılır, bir süre sonra ayrılırlar. Alnaz el ele yürümeye devam ederler, Nazlı başını Ali'nin omzuna koyar ve öyle yürümeye devam ederler... Artık akşam olmuştu, alnaz konferansın yapılacağı salona gelir, Ali beyaz bir gömlek, beyaz pantolon, beyaz ceket ve siyah bir kravat takmıştır. Nazlı ise bir bacağını gösteren ve sırt kısmı biraz açık olan kırmızı bir elbise giymiştir. Bakanın dönüp bir daha baktığı çiftimiz salona geçer ve yerlerine oturur
Nazlı: Ali ben çok heyecanlıyım
Ali: Nazlı konuşma yapacak olan benim, sahneye çıkacak olan benim, ama sen heyecanlısın (gülerek)
Nazlı: Sevgilime plaket verilecek sonuçta, bırak da heyecanlı olayım biraz
Ali: Tamam tamam, bir şey demedim
Alnaz konuşmaya devam ederken yanlarına Maria gelir
Maria: Ali bey
Ali: Maria hanım
Maria Ali'ye elini uzatır, Ali ise Maria'nın uzattığı elini tutar
Maria: Hoşgeldiniz (konuşmalar ingilizce olarak geçiyor)
Ali: Hoşbuldum (Maria Nazlı'ya bakıyordu) tanıştırim Maria hanım (Nazlı'nın elini tutar) Sevgilim Nazlı
Nazlı: Memnun oldum (elini uzatır)
Maria: Bende memnun oldum (Nazlı'nın uzattığı elini tutar, bir süre sonra bırakır) Ali bey birazdan sizi çağıracağız
Ali: Bekliyorum
Maria ordan uzaklaşır, alnaz ise tekrar masaya oturur... Maria sahneye çıkıp konuşma yapmıştır, konuşmasını bitirir
Maria: Evet saygı değer misafirler, değerli konuklar, bugün burda toplanmamızın amacı, Türkiye'de büyük işlere imza atmış, ve kendisini çok iyi bir şekilde herkese kanıtlamış olan biri için toplandık ve kendisine bir ödül vermeyi, plaket verilmesini uygun gördük, o yüzden kendisini buraya çağırdık, oda sağolsun bizi kırmayıp buralara kadar geldi. Evet lafı daha fazla uzatmadan o ismi açıklayalım (konuşmalar ingilizce olarak geçiyor ama alt yazıda veriliyordur) ve karşınızda (biraz yüksek sesle) Ali Vefa Erinç
Işıklar Ali'ye doğru çevrilir, Ali masadan kalkar ve sahneye doğru gider, sahneye gelmiştir, Ali önce Maria ile tokalaşır. Sonra Maria Ali'ye plaket ödülünü verir, ve konuşma yapması için Ali'nin mikrofon başına geçmesini ister. Ali mikrofon başına geçer, önce etrafı izler bir süre, sonra derin bir nefes alır
Ali: Benim adım Ali Vefa Erinç, benim buralara gelmem kolay olmadı, ben bu yola girerken kendime ve aileme bir söz verdim. Her ne olursa olsun asla pes etmeyeceğim dedim, yoluma ne kadar engelde çıksa, yoluma ne kadar taşda koysalar, ben bildiğim yoldan dönmeyeceğim dedim, gece gündüz demeden çalıştık, yorulmadık mı elbet yorulduk, uykusuz kaldığımız zamanlarımız oldu, ama asla bir kere bile of demedim. Dediğim gibi buralara gelmemiz kolay olmadı ama ailemin, arkadaşlarımın (Nazlı'ya bakar) ve sevgilimin desteği beni çok iyi bir şekilde motive etti. Onların sayesinde ben bugün burda bu konuşmayı yapıyorum. Su an mutluluğumu tarif edecek kelimeler bulamıyorum, böyle bir ödülü bize layık gördüğünüz için çok teşekkür ederim. Güçlü rakiplerim var evet, ama benden onlara bir tavsiye. "Asla kazanamayacağınız bir oyuna girmeyin". Söyleyeceklerim bu kadardı, beni dinlediğiniz için teşekkür ederim
Maria: (Ali sahneden iner) Ali beyi bu güzel konuşmasından dolayı tebrik ediyorum
Nazlı: (Ali Nazlı'nın yanına gelir ve masaya oturur) Sevgilim
Ali: Nazlım
Nazlı: Sen ne yaptın öyle ya
Ali: Ne yapmışım ben ya (gülerek)
Nazlı: O nasıl konuşmaydı öyle, hayran kaldım resmen
Ali: Biz buna Ali Vefa farkı diyoruz canım (göz kırpar)
Nazlı: Yalnız ego tavan (gülerek)
Ali: Asla, ben asla egolu biri değilim, sadece ortam şenlensin diye
Nazlı: (gülerek) Tamam canım tamam, sakin ol. Öyle biri olmadığını biliyorum elbet
Ali: Hadi gidelim
Alnaz salondan çıkar, geldikleri arabaya geri binerler ve otele giderler... Alnaz otele gelmiştir, arabadan inerler ve otele girerler ve odalarının olduğu kata çıkarlar, alnaz odaya girer, Nazlı üzerindeki ceketi, Ali ise ceketi ve kravatı çıkarır
Ali: Şu kravatı takmayı sevmiyorum
Nazlı: Niye, kravat sana çok yakışıyor
Ali: Boğuyor beni
Nazlı Ali'ye yaklaşır, ellerini Ali'nin boynuna dolar, dudaklarını Ali'nin dudaklarına yaklaştırır, milim kala durur. Ali vücudunun baştan aşağı yandığını hissediyordu
Nazlı: (kısık sesle) Benim içinde mi takmazsın
Ali: S... Senin için he... Her şeyi yaparım
Nazlı: Her şeyimi (yine kısık sesle söyler)
Ali: Nazlı yapma şunu
Nazlı: Neyi (kısık sesle söyler)
Ali: Naz...
Ali lafını bitirmeden Nazlı Ali'nin dudaklarına bırakır kendini, ilk başta yavaş başlayan öpüşme, giderek daha da hararetli bir hal alıyordur. Ali Nazlı'nın alt dudağını, Nazlı da Ali'nin üst dudağını emiyordur, Ali elini Nazlı'nın vücudunda gezdirmeye başlar, Nazlı istiyor muydu peki. Evet istiyordu, Nazlı Ali'yi, Ali'de Nazlı'yı istiyordur. Nefes almak için ayrıldıklarında birbirlerine bakıp gülümserler
Ali: İstiyor musun (Nazlı evet anlamında başını sallar) peki
Alnaz dudaklarını tekrar birleştirir, öpüşerek yatağa geçerler, Nazlı Ali'nin gömleğinin düğmelerini açmaya başlar, gömleği çıkarmıştır. Nazlı elini Ali'nin göğsünde gezdirir, Nazlı'nın incecik ve zarif elleri Ali'yi tahrik ediyordur. Nazlı Ali'nin göğsüne küçük küçük öpücükler bırakıyordu, Nazlı tekrar Ali'nin dudaklarını öpmeye başlar, Ali'nin eli Nazlı'nın elbisenin fermuarına gider, fermuarı açar. Sonra elbiseyi Nazlı'nın omuzlarından sıyırır,  Nazlı hızlı bir şekilde elbiseyi üzerinden atar. Ali gördüğü manzara karşısında donup kalmıştır, Nazlı'yı ilk defa böyle görüyordur
Nazlı: (gülerek) Bakmaya devam edecek misin
Ali konuşmadan tekrar Nazlı'nın dudaklarını alır, sonra boynuna geçer, Nazlı ufak ufak inliyordur ve bu durum Ali'yi deli ediyordu. Ali Nazlı'nın sütyenini çıkarıp atar, Ali Nazlı'nın göğüs uçlarını emiyordur. Ali üzerindeki pantolonu çıkarır
Ali: Hazır mısın
Nazlı: (derin bir nefes alır) Hazırım Alim
Ve alnaz o gece bedenen ve ruhen tamamen birbirlerine teslim olurlar...

"Aşk Eşittir Biz" (AlNaz)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin