You can't be

Süpriz

~Sabah mystic falls yollarında yürürken buldum kendimi, derin düşüncelerle ilerliyodum. Damon beni gördüğüne sevinirmiydi, yada ben onları tekrar affedermiydim. Bu düşünceler beni bir saat boyunca yedi, artık birşey yapmalıydım. Bu yüzden şehrin merkezinde, Salvatore malikanesine en yakın kafe ye gittim.~
-Çok pardon buralarda yeniyim, hangi içeceği tavsiye edersiniz?
X: Hoşgeldiniz ben jeremy, burda çoğunlukla "bourbon" tercih ediliyor. Gerçi sabah sabah pek tercih edermisiniz bilmiyorum :)
-sorun değil çok fazla içmeyeceğim zaten bir bardak alabilirmiyim?
Jeremy: tabi hemen getiriyorum.
~damon yanına oturur, önce şaşırırsın çünkü onu bu kadar hızlı görmeyi planlamıyordun, seni tanımaz, tam konuşacakken jeremy gelir~
Jeremy: damon?
Damon: Aa selam küçük gilbert, bana acil bir bardak doldur aşırı ihtiyacım var.
Jeremy: herşey yolunda mı?
Damon: ne zaman yolunda oldu ki!
-Sakin olun! Derdiniz neyse çözülür.
Damon: tanışıyormuyuz tatlım?
-Gözlem yaptım diyelim, cidden sorun ne belki yardımcı olabilirim
~alaycı bir şekilde~
Damon: peşinizde bin yaşında, kunduz bir melez olduysa beni anlarsınız!
- orjinal gibi mi?
~Şaşırır~
Damon: onları biliyor musun?
-evet, yani hayır, orası sizi ilgilendirmiyor iyi günler.
Damon: o kız bir şeyler biliyo
Jeremy: ciddi ciddi benimle bu konuyu mu konuşuyorsun içtin içeceğini çık git lan!
Damon: bazen ablanı sevdiğim için dua etmen gerektiğini düşünüyorum, her neyse burda işim yok zaten
~sen ise sabah hazırlattığın eve gider üstünü değiştirirsin, kardeşlerinin karşısına pat diye çıkıp "ben sizin kardeşinizim" diyemeyeceğine göre önce şehire alışmalıydın~

Bölüm sonu. Dizi nasıldı
Devam edecek.... Umarım beğenirsiniz.