Eedot Krallığın başkentinde, orta halli bir mahallenin sokakları her zamanlı gibi hareketliydi hatta birkaç tane soylu bile alışveriş için buraya gelmişti.
"Bu gördüğünüz yüzük birinci kalitedir madam!" bir takı tüccarı onunla ilgilenen soyluya mallarını övüyordu.
"Bu boyutsal bir yüzük mü yoksa?" soylu kadın, baktığı üstünde elmas benzeri işlemeler olan altın yüzükle ilgilenircesine konuştu.
"Üzgünüm madam, boyutsal bir yüzük olmasa da birinci kalite Seledot Altınından yapıldı! Üstündeki işlemeler ise İners bölgesindeki en büyük göl olan Lyord gölünden özenle çıkarılan kara elmaslardan!" satıcı, mallarından kesinlikle emindi.
"İlgimi çekti sayılır." soylu kadının gözleri parladı, bunu gören tüccar geri durmadı.
"Fiyatı size özel sadece 7000 Ganj!" tüccar yüzüğün fiyatını belirtti.
"Alıyorum!" soylu kadın yanındaki korumasına talimat verecekti ki, "7100 teklif ediyorum!" bir süredir soylu kadının yanında tüccarı izleyen Krynt bağırdı.
Kadının yüzü buruştu. "Saygısız köylü! Bu yüzüğü ilk ben buldum!" nefretini ve egosunu gizlemedi.
"Üzgünüm hanımefendi fakat bu pazarda en yüksek fiyatı veren alır!" Krynt sinsi bir gülümseme ile iğneleyerek konuştu. Kadının yüzü sinirden kızarmaya başlamıştı.
"8000 Ganj veriyorum!" kadın sinirlenmesine rağmen kendini sakinleştirdi ve konuştu.
"8500 Ganj!" Krynt bir saniye bile tereddüt etmeden fiyatı arttırdı.
"10.000 Ganj!" patlıcan gibi moraran yüzü ile kadın elini kaldırdı.
"Çekiliyorum." Krynt miktarı duyunca tatmin oldu ve işaret verircesine göz kırptı.
"Gidin ve at arabasından çantayı getir." kadın soylu görünümünü korumaya özen göstererek emir verdi.
"Siz parayı hazırlarken ben de en iyi şekilde yüzüğünüzü paketliyim madam." tüccar zevkin doruklarındaki sırıtışıyla söyledi.
Kısa bir süre sonra kadının koruması biri büyük bir deri çantayla geri geldi, adam çoktan yüzüğü paketlemişti bile.
Yüzük ve para eş zamanlı olarak karşıya uzatıldı fakat göz kırpmalık sürede iki tarafında eli esen rüzgar tarafından boş bırakıldı!
"Hırsız! Hırsız var! Yakalayın şu piç kurusunu!" Kadın hâlâ ne olduğunu anlayamamışken, tüccar kalabalık arasından sıyrılarak koşan kapşonlu figüre doğru bağırdı.
"Hey sen muhafız alarm ver!" Kadının koruması koşmaya başlarken yan taraftaki yeni yeni ayılan muhafıza bağırdı.
Kapşonlu figür 1.40 boylarındaydı, kapşonu olmasına rağmen saçları taşmıştı ve sanki her gün bunu yapıyormuş gibi izini kaybettirmeye çalışıyordu, bu kişi 7 yaşını neredeyse doldurmak üzere olan Arte'ydi.
Muhafızlar ve koruma kalabalığı hızlı bir şekilde kenara iterek Arte'yi kovalıyorlardı, aralarında yaklaşık olarak 5 metre vardı. Arte artık Hazırlık Aleminin 5. Seviyesindeydi onu kovalayan adamlar kesinlikle ondan en az 1 âlem yüksekteydi fakat Arte kalabalığı lehine kullanmayı öğrenmişti.
Kısa süren bir kovalamacadan sonra Arte diğerlerinden nispeten daha karanlık bir ara sokağa saptı. Oranın çıkmaz sokak olduğu bilen muhafızların yüzüne bir gülümseme düştü ama bu kısa sürdü çünkü altlarındaki zeminde bir ıslaklık hissettiler, saliseler içinde ıslaklık yerini jöle benzeri bir kayganlığa bıraktı biraz zaman kaybetseler de dengelerini sağlamayı başardılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Salvator: İsyan
FantasyYaşam Tanrısı Arke, ruhunu ikiye böldü ve bir kısmıyla evreni yarattı, bu günden sayısız yıl sonra adını dahi bilmeyen bir çocuk, her zaman dinlediği kahramanlar gibi olmak için ölümsüzlük yoluna adım attı fakat dünya artık hikayelerden dinlediği gi...