AH AŞK ! (BİTTİ)

AH AŞK( 17)

"Yani bunlar yapmak istediğin öncelikler mi?"

"Alev, biz gidip mutfakta Sümbül ablaya yardım edelim."

"Dur kaçma Katre, bana söyler misin, ilk yapmayı istediğin şeylerin sıralamasında bunlar mı var? Yani aşık olmak falan!"

"Murat bey, bunlar kızsal şeyler. Erkekler anlamaz, hele de yaşı sizin gibi ilerlemiş erkekler, hiç anlamaz."

Katre, sinirlendi. Murat'a arkasını dönüp, Alevin sandalyesini bahçeden içeri itmeye başladığın da Murat, yeniden seslendi.

"Ne yani, şimdi sen bana yaşlı mı demek istiyorsun?"

Katre, omuz silkip, "Nasıl anlamak istiyorsanız o, " dedi.

"Orada dur bakalım Katre hanım. 

Erkek ve yaşlı olmam benim de birisine aşık olamayacağım veya çok sevemeyeceğim anlamına gelmez.

 Ayrıca Erkekler de sever. Ben yaşlıyım, sen çıtır çerezsin sanki!"

"Katre abla babamı kızdırdın kaçalım." 

Alev çok eğlenmişti. Şimdi ikisi de gülüyordu.

Bahçeye açılan mutfak kapısından içeri girdiklerinde, artık kahkaha atıyorlardı ve Sümbül şaşkın bakışlarını onlara çevirdi.

"Bende güleyim bana da söyleyin."

Alev, durur mu, olanları Sümbüle anlattığında Sümbülde kahkahayla gülmeye başladı.

"Murat bey çok kızmış yaşlı demene de, ben en çok sana çıtır çerez demesine gülüyorum. 

Ayol sen daha yirmilerindesin o ise otuzu devirmiş."

"Sümbül teyze, babam yaşlı değil ayrıca çok yakışıklı, değil mi Katre abla?"

"Alevcim, onu Hale hanıma sormalıydın. Haydi bakalım, yarın ne götürelim babaannene?"

"Hani senin Züzün bize bir börek yapmıştı ya, sen onu biliyorsan ondan yapalım mı? 

Çok güzel ve değişik. Nisa hanım sever değişik şeyleri."

" Pirpeç böreği bilmez miyim! Sümbül abla, sen gelmiyor musun bizimle?"

"Hayır, ben biraz tatil yapacağım. Köye annemlerin yanına giderim."

"Hangi köye?"

"Ödemişin bir köyü size pekmez getiririm. Bakın bakalım şimdiye kadar yediklerinize benziyor mu?"

"Tarık abi burada mı kalacak?"

"O beni bırakır bir kaç gün kalıp döner. Her yaz böyle yaparız. 

Nisa hanımın yardımcısı var o konu da sıkıntı olmaz."

" Alev, sen şu yumurtaları ve  içine koyacağım diğer malzemeleri karıştır. "

Sümbül, bir tepsinin içine koyduğu kaseyi Alevin kucağına yerleştirdi. 

Katre un ve yoğuracağı kabı istedi. Alev yerleşmek için tepsiyi tutup arkasına yaslandığı an arkasındaki açık raflara çarptı.

 Katre, arkasını dönüp Aleve baktığında, yukarıdaki koca cam kavanozun Alevin tepesine doğru yolculuğa başladığını gördü ve fişek gibi Alevin üzerine atladı, onu vücuduyla kapattı ve olanlar oldu.

Sümbül, ağır çekimmiş gibi olanlara kocaman açtığı gözleriyle bakıyordu ve tüm bunlar saniyeler içinde olmuştu. 

Kavanoz, Katrenin ensesinde patlayıp yere düştü. Bin parçaya bölündü.