Merhabalar sevgili okurlarım.
Hemen buraya patiyi bırakalım (🐾🐾🐾)
En uzun Virane bölümü sizlerle,
Keyifli okumalar ❤️❤️❤️
"Yarın için hazır ol!" dedi. Adımlarımı durdurup, şaşkınlıkla ona doğru döndüm. Arkası bana dönük bir biçimde oturduğu koltuğa tüm heybetiyle yayılmıştı.
"Olmazsam ne olur!" diye sordum, içimde aniden yükselen merak duygusuyla. Keskin bakışları bana döndüğünde, yutkunmadan edemedim. Bugün şansımı fazla mı zorluyordum?
Oturduğu yerden bir çırpıda kalkıp, ağır adımlarla bana doğru gelmeye başladı. Giydiği şık beyaz gömleğin kolları dirseklerinin hemen altında özensizce kıvrılmış, ona sinir bozucu bir çekicilik veriyordu. Kol kaslarına bakmamak için tüm irademi kullansam da ne zaman o tarafa baksam gözlerim istemsizce oraya kayıyordu.
Merdivenlerin önünde durduğunda, çıktığım basamaklar sebebiyle onunla aynı boya ulaşmıştım. Kahverengi güzel gözlerinin hedefi gözlerimdi. Gözlerinin kahvesi beni etkisi altına almak üzeriyken, "Bir şey olmaz." dedi. Beni cüretkârlıkla baştan uzağa süzünce, yanaklarımın kızarmasına engel olamamıştım. Rahatsızca kıpırdandığım sırada, "Sadece seni bu halinle gideceğimiz yere götürürüm ve emin ol bu halinle bile orada ki herkesi güzelliğinle büyülersin." dedi.
Ben şok içinde orada donup kalmışken, yüzündeki yamuk gülümsemesiyle, "Sabah Ay'ı yanına gönderirim. Kapıda korumalar var, o yüzden korkmana gerek yok." dedi. Ne zaman çıkardığını bilmediğim deri ceketini üzerine geçirdi, kapıya doğru ilerlerken. "Akşam altı gibi seni alırım."
O kapıdan çıkıp gitti. Ne kadar orada heykel gibi dikildim bilmiyorum ama ayaklarım beni taşıyamayacak kıvama geldiğinde, silkelenerek kendime geldim. Ağır adımlarla merdivenleri tırmanıp, gördüğüm ilk odaya kendimi attım.
Küçük oda da ki yumuşak yatağa sırtüstü uzanıp, beyaz tavanı incelemeye başladım. Göz kapaklarım inatla kapanmak isterken, beni haddinden fazla yoran düşüncelerim her seferinde buna engel oluyordu. Sol gözümden bir yaş yüzüme yuvarlandığında, elimi yan tarafıma uzatıp Zalim'in varlığını yanımda hissetmek istedim. Elimi uzattığımda o yatak boştu. Gözlerimi gezdirdiğimde de o yatak boştu.
Kahretsin!
Bedenim acıyla kasıldığında, yatakta iki büklüm olmuş bedenimi kaldırıp, evin içinde banyoyu aramaya başladım. Üst katta ki diğer odaya baktığımda, gördüğüm yatakla beraber hüzünle merdivenleri inmeye başladım.
En son ne zaman hissetiğimi bilmediğim umutsuzluk duygusu tüm hücrelerine yayılmadan önce kendimi soğuk suyun altına atmalıydım.
Çevirdiğim kolun ardından banyoyu görünce, seslice nefesimi bıraktım. Düşünmeden üzerimde ki kıyafetleri çıkartıp, duşa kabine attım kendimi.
Buz gibi su tenimle temas ettiğinde baştan aşağı titredim. Ama yine de suyun bedenimden akıp gitmesine izin verdim. Tüm bu yaşadıklarım ruhumda onarılmaz yaralara neden oluyordu. Her yediğim darbe beni hiçliğe sürüklerken, kaybolmaktan korkuyordum. Kendimi kaybedip, bulamamaktan ölesiye korkuyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİRANE +18
RomanceYetişkin içerik! Beni inceleyen cüretkar bakışları rahatsızca kıpırdanmama neden olmuştu. "Şey..." diye mırıldandım içime kaçan sesimle. "Ben nereye gideceğimi bilmiyorum." Elindeki içki şişesini son kez kafasına dikerek sert bir şekilde masaya bıra...