"AŞK EŞİTTİR BİZ" 1. SEZON 44. BÖLÜM (ALİ'NİN FİKRİ)

522 36 0
                                    

Yorucu ve çok zevkli geçen bir gecenin ardından çiftimiz yeni bir güne merhaba der. Yine bu sabah uyanan kişi değişmez ve Ali olur. İkiside fazla olmasa da hala hafiften terlilerdi. Ali'nin aklı dün gece olanlara gidince gülümsemesine engel olamaz. Nazlı ile birlikte olmuşlardı, Ali'yi bu düşüncelerinden ayıran Nazlı'nın sesi olur
Nazlı: Günaydın Alim
Nazlı: Günaydın Nazlım
Ali yatağın içinde doğrulur, sırtını yastığa yaslar, Nazlı ise tekrardan başını Ali'nin göğsüne koyar ve bir elini de Ali'nin göğsünde gezdirir
Nazlı: Ali
Ali: Söyle Nazlım
Nazlı: Biz şimdi birlikte mi olduk (hâlâ inanamıyordur)
Ali: Evet Nazlım evet
Nazlı: Hâlâ rüya gibi geliyor bana (bir eli hâlâ Ali'nin göğsündedir)
Ali: Bu bizim rüyamız Nazlım
Nazlı: Bu bizim rüyamız
Ali: Ben bir duş alıp geliyorum (Ali yataktan kalkar, tam gidecekken Nazlı elinden tutar)
Nazlı: Ali (Ali'nin vücudunda olan tırnak izlerine bakar, sonra gülmeye başlar)
Ali: Sen neye gülüyorsun (gülerek)
Nazlı: Sen niye gülüyorsun
Ali: Sen gülüyorsun diye gülüyorum (Nazlı Ali'nin vücudunda olan tırnak izlerini gösterir) eserine bakıyorsun dimi
Nazlı: Gerçekten onları ben mi yaptım
Ali: Valla bir an korktum, dedim herhalde beni öldürecek Nazlı diye (gülerek)
Nazlı yataktan kalkar, Ali'nin karşısına gelir (ikiside çıplaktır bu arada) ve ellerini Ali'nin göğsüne koyar
Nazlı: Dün gece hayatımın en güzel, en zevkli gecesiydi (kısık sesle söyler)
Ali Nazlı'yı çıplak görünce vücudu baştan aşağı yine yanmaya başlamıştı, birde Nazlı Ali'ye bu kadar yakınken ve kısık sesle konuşunca Ali donup kalmıştır
Ali: N... Nazlı yapma şunu, bak dün geceden daha kötü olur şimdi
Nazlı: (gülümser) Ne olurmuş acaba merak ediyorum
Ali: Hiç iyi şeyler olacak gibi durmuyor
Nazlı: Onu duşa sakla istersen
Ali: Nasıl yani
Nazlı: Duşa beraber giriyoruz, itiraz istemiyorum (yine kısık sesle söyler)
Ali: Ne bekliyoruz o zaman
Alnaz beraber duşa girer, Ali Nazlı'nın sırtını keseliyordu. Ali etkilenmemeye çalışıyordu ama başaramıyordu. Ali elini Nazlı'nın vücudunda gezdirmeye başlar
Nazlı: Ali elin bir rahat dursun
Ali: Ne yapim kızım, çok güzelsin çok seviyorum seni
Nazlı: Bende seni çok seviyorum Alim
Alnaz'ın gözleri birbirinin dudaklarına kayar, yavaş yavaş yaklaşırlar, ve o an gerçekleşir, alnaz'ın dudakları birbirini bulmuştur. Ali Nazlı'nın vücudunu kendi bedenine yapıştırır, Nazlı'nın göğüsleri Ali'nin göğsüne değiyordur ve bu durum Ali'yi deli ediyordu. Alnaz suyun altında öpüşüyordu. Alnaz nefesleri kesilene kadar devam ederler. Nazlı bir sertlik hisseder, kendini yavaşça geriye çeker
Nazlı: Bence bunun sonu iyi bitmeyecek, o yüzden burda duralım
Ali: Haklısın burda duralım (Nazlı'nın boynuna doğru eğilir ve çok narin bir öpücük kondurur, Ali bunu bilerek yapıyordur, Nazlı'nın etkilendiğini biliyordur)
Alnaz banyodan çıkar, banyodan çıktıktan sonra üstlerini giyerler. Alnaz üstünü giydikten sonra otelden çıkar. Paris sokaklarında el ele yürümeye başlarlar. Alnaz bir cafeye gelmiştir, Nazlı sürekli olarak sırıtıyordur ve Ali bunu fark eder
Ali: Hayırdır sen neye sırıtıyorsun öyle
Nazlı: Yok bir şey
Ali: Eminmisin bir şey olmadığına
Nazlı: Şey (dudağını ısırır)
Ali: Ney
Nazlı: Şey işte
Ali: Ne işte Nazlı
Nazlı: Hani dün gece, şey yaptık ya
Ali: Ne yapmışız
Nazlı: Ali bilerek mi yapıyorsun
Ali: Neyi bilerek yapıyorum
Nazlı: (ayağıyla Ali'nin bacağına vurur) Böyle yaparsan yüzümü bir daha zor görürsün
Ali: (yerinden kalkar ve Nazlı'nın yanına oturur ve sarılır) Beni o güzel, melek yüzünden mahrum etme ne olur. Hem ben anladım dediğini, bilerek yaptım öyle. Hem sen boşver şimdi konuyu dağıtma, dün gece diyordun
Nazlı: Dün gece
Ali: Nazlı (pis bir gülümseme yerleştirir yüzüne)
Nazlı: Yakınlaşmamızı diyorum, çok güzeldi. (Dudağını ısırır) Hatta tadı damağımda kaldı
Ali: (gülerek) Bak sen (Ali elini Nazlı'nın bacağına götürür ve gezdirir) otele dönünce devam ederiz istiyorsan ne dersin (göz kırpar)
Nazlı: Ali bir dur ya, aklın fikrin şeyde
Ali: Neyde (gülerek)
Nazlı: Şeyde işte
Ali: Neyse işte Nazlı, onu soruyorum ben de
Nazlı: Ya anla işte o şeyde, söyletme şimdi
Ali: Belki ben senden duymak istiyorum
Nazlı: (Ali'nin elini kendi bacağının üstünden kaldırır) Sen en iyisi yerine geç, sonra konuşuruz bunu
Ali: Ha istiyorsun yani
Nazlı: Ben öyle bir şey demedim canım, zamanı gelince
Ali: Nazlım
Nazlı: Ali biraz daha konuşmaya devam edersen bırak o şeyi yapmayı, beni zor görürsün
Ali: Tamam tamam, sustum
Alnaz yemeğini yemeye başlar... Ferbel işimi bitirmiş bürodan çıkıyordu
Ferman: Beliz
Beliz: Söyle Ferman
Ferman: Ne zamandır ev dışında baş başa kalamıyoruz, dışarda yemek yiyelim mi
Beliz: Bugün işimiz yoğundu, yorgunsan başka zaman yapalım
Ferman: Kim demiş yorgunum diye
Beliz: Sen şimdi yorgun değil misin (gülerek)
Ferman: Evet yorgunum, ama sonra sana  bakıyorum, tüm yorgunluğum gidiyor
Beliz: Sen beni çok mu seviyorsun
Ferman: (Beliz'e yaklaşır) Kanıtlamamı ister misin
Beliz: Dışardayız Ferman bir gören olur
Ferman: Beliz (Beliz'in ellerini tutar) bizim ne zaman bir çocuğumuz olacak. Yani ben bir çocuğumuz olsun istiyorum
Beliz: Ferman emin ol bende istiyorum ama emin değilim, annelik görevini yerine getirememekten çok korkuyorum
Ferman: Biz bu zamana kadar hep birbirimize destek olmadık mı olduk. Sanki ben babalığı çok mu iyi biliyorum. Yardım alırız, kurslara gideriz
Beliz: Sen çok mu istiyorsun bir çocuğumuzun olmasını
Ferman: Herkes ister Beliz, neden bizde anne baba olmayalım ki
Beliz: Tamam o zaman, bir çocuğumuz olsun
Ferman: B... Bir dakika şimdi, ben yanlış duymadım değil mi, çocuğumuz olacak. Bizim bir ço... Çocuğumuz olacak
Beliz: (gülerek) Ay Ferman bir dur ne bu heyecan
Ferman: Duramam (Beliz'in elinden tutup çekiştirerek) hadi eve gidiyoruz
Beliz: Yemek yiyelim diyordun (gülerek)
Ferman: Boşver yemeği, bu işi bugün hallediyoruz, hadi hadi
Beliz: Ay Ferman ya (gülerek)
Ferbel arabaya biner, Ferman hızlı bir şekilde arabayı çalıştırır ve eve sürmeye başlar, Beliz sürekli Ferman'ın bu haline gülüyordu... Ferbel eve gelmiştir, Ferman Beliz'i arabadan indirir ve kucağına alır
Beliz: Ferman yok artık, indir beni
Ferman: Olmaz indirmem, bu gece bu işi hallediyoruz
Ferman Beliz kucağında eve girer ve direk yatak odasına çıkar, sonra Beliz'i indirir
Beliz: Aşkım bir sa...
Beliz lafını bitirmeden Ferman Beliz'i dudağından öper, ilk başta yavaş başlayan öpüşme giderek daha da hararetli bir hal alır. Ferman Beliz'i yavaşça yatağa yatırır, önce Beliz'in üstündeki kıyafetleri çıkarır, sonra kendi üstündeki kıyafetleri çıkarır, ve ferbel o gece tamamen birbirlerine teslim olurlar... Alnaz yemeğini bitirir sonra hesabı ödeyip cafeden çıkarlar. Bir süre Paris sokaklarında el ele gezdikten sonra otele geri dönerler ve üstlerini değiştirirler ve yatmadan önce son rutinleri yapıp kendilerini uykuya teslim ederler
(Sabah)
Alnaz birbirine sımsıkı sarılmış bir halde uyuyordur, Ali uyanır ve mışıl mışıl uyuyan Nazlısını izler bir süre, sonra elini saçlarına götürür ve okşamaya başlar. Yataktan kalkmak ister ama başaramaz, çünkü Nazlı sıkı bir şekilde Ali'ye sarılmıştır, uyandırmak da istemez, Ali çok yavaş ve narin bir şekilde Nazlı'nın kolunu üstünden kaldırır ve yataktan kalkar, banyoya gider işlerini halledip tekrar içeriye geçer. Oda servisini arayıp güzel bir kahvaltı göndermelerini ister. Sonra güzel bir masa hazırlar o sırada kapı çalar verdiği siparişler gelmişti, onları içeri alır ve masaya dizer, her şey hazırdı, geriye sadece Nazlı'yı uyandırmak kalmıştı, Nazlı'nın yanına gelir ve yatağın kenarına oturur ve Nazlı'nın öne düşen saçlarını kulağının arkasına yatırır
Ali: Nazlım hadi uyan
Nazlı: Beş dakika daha lütfen
Ali: Olmaz, hadi kalk (Nazlı diğer tarafa döner) peki, sen bilirsin
Ali Nazlı'yı kendine doğru çevirir ve gıdıklamaya başlar, odanın içini Nazlı'nın kahkahaları dolduruyordu
Nazlı: A... Ali dur t... Tamam dur lütfen dur (gülmekten konuşamıyordur)
Ali Nazlı'yı biraz daha gıdıkladıktan sonra durur Nazlı'ya bakar
Nazlı: Ne oldu, niye öyle bakıyorsun
Ali: Çok güzelsin (Nazlı Ali'nin dediği ile utanmıştır. Ali Nazlı'ya sürekli güzel sözler söylüyordu zaten, ama bunu gözlerinin içine bakarak ve içten bir ses tonu ile söyleyince, utanmıştır) utanınca çok daha güzel oluyorsun
Nazlı: Ali lütfen susar mısın
Ali: Belki seni utandırmak hoşuma gidiyordur (göz kırpar)
Nazlı: (Ali'nin kokuna vurur) Pislik
Ali: Bu gidişle kolumu da kullanamayacağım (gülerek)
Nazlı: Beni uykumdan ettiğine göre bir açıklaman vardır
Ali: Olmaz mı (eliyle hazırladığı masayı gösterir, Nazlı masayı görünce yumuşamıştır ama belli etmez)
Nazlı: Güzel bir sofra hazırladın diye yumuşayacağımı mı düşündün
Ali: (Nazlı'nın elini tutar) Sadece eğlenelim istedim, kötü bir davranış sergilediysem özür dilerim
Ali'nin bu masum ve saf hallerine Nazlı çok fena düşüyordu. Sanki küçük bir çocuk suç işlemiş de, annesinden azar yememek için yalvaran biri gibi oluyordu. Nazlı Ali'nin dudağına küçük bir buse kondurur
Nazlı: Ben seninle geçirdiğim her bir saniye için Allah'a şükrediyorum... Bazen sana inanamıyorum biliyor musun
Ali: Nasıl yani, bana inanmıyor musun
Nazlı: Senin gibi birinin gerçekten var olabildiğine inanamıyorum Ali, resmen türünün son örneğisin
Ali: (Nazlı'nın dedikleri karşısında utanmıştır, elini kıvırcık saçına götürür ve kaşır) Iıı şey, teşekkür ederim
Nazlı: Sen utandın sanki (gülerek)
Ali: Y... Yok canım, ne alakası var
Nazlı: Utandın utandın
Ali: Kahvaltılıklar soğuyacak hadi
Alnaz kahvaltı masasına oturur, güle eğlene hem kahvaltılarını yaparlar hem de sohbet ediyorlardı. Tam o sırada Ali'nin aklına bir fikir gelir
Ali: (iç ses) Eyvah...

"Aşk Eşittir Biz" (AlNaz)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin