2. Bölüm

16K 563 227
                                    

☪ 2

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

☪ 2. BÖLÜM

"Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak."


BİR HAFTA SONRA

Cebimde titreşen telefonu çıkarıp kulağıma dayadım oflayarak. Yağmur eğer telefonu açmazsam eve varana kadar beni aramaya devam edecekti. "Patladın meraktan değil mi?" diye sordum umursamaz tavırlarla.

"Kızım ne kadar sinir bozucu bir insansın sen? Sabahtandır arıyorum. Niye açmıyorsun?" dedi kızgınlıkla. Şuan kaşlarını çattığından emindim.

"Sonucunu bildiğin bir şeyi merak ediyorsun Yağmur." derken bizim binaya giriş yapmıştım.

"Evliya mıyım ben akıllım? Sonucunu nereden bileyim?" dedi abartarak. Bildiğini ikimiz de biliyorduk ama sırf gıcıklığına bu işin peşine düşüyordu.

"İki hafta sonra çalışacağım işte. Sana abimin daha önceden bana bu işi ayarladığını söylemiştim. Sadece kadının yanına gidip gerekli evrakları verdim."

"Ben işinden bahsetmiyorum bebeğim! İş yerindeki karşı cinslerden bahsediyorum. Çevrende göz gezdirseydin yakışıklı çocuk var mı diye. Gezdirdin mi gözlerini? Doğruyu söyle!"

"Yağmur! Bu söylediğini müstakbel kocan duysun istemiyorsan benimle uğraşmayı bırak." diye söylendim sinirle. Tüm bu merakının, saçma sorularının, durmadan arayışlarının sebebi belliydi. Beni baş göz etmek için verdiği büyük çabayı görmemek benim hatamdı.

Hayır yani kendisi evliydi diye beni de evlendirmek zorunda değildi! Ben yıllardır bu kızla uğraşmaktan sıkılmıştım. Her gün bana bir koca adayıyla geliyordu. Reddettiğim her aday yüzünden bir saat bana trip atıyordu. Altay'ı ona bu yüzden anlatmak istemiyordum. Eğer öğrenirse çocuğu benimle ikinci gün evlendirirdi. Ben zorla yapılacak hiçbir şeyi istemiyordum. Yağmur kesinlikle Altay'ı öğrenmemeliydi, aksi takdirde onun yüzünden başıma gelmeyen kalmazdı.

"Peki, anladığım kadarıyla oradan sana aday bulamayacağız. Neyse! İki gün sonra sana yüzlerce aday bulacağım. Sen hiç merak etme."

"Allah aşkına yine ne saçmalıyorsun Yağmur?" dedim asansörü zemin kata çağırdıktan sonra. Günün yorgunluğu yetmezmiş gibi Esra Erol yutmuş bir arkadaşla uğraşıyordum şaka gibi.

"Tabi senin haberin yok." dedi tekdüze bir sesle. Meraklanmıştım ister istemez.

"Neyden haberim yok?" diye sordum.

"Ben bugün itibariyle askeriyedeki hastaneye atandım. Bundan sonra kocacığım Emir'le birlikte orada çalışacağız."

İçimden öyle bir olamaz diye bağırdım ki size anlatamam! Bugüne kadar sırf Emir'in yanında, askeriye içerisindeki hastanede çalışmak için binbir takla atmıştı. Bu taklaları atmasındaki sebeplerden biri elbette bendim. Eğer Yağmur orada çalışırsa biterdim. Kalbim onun yapacaklarına gerçekten dayanamazdı. "Bak Yağmur! Askeriyedeki hastanede çalışmak kolay değil. Lütfen orada akıllı uslu bir hemşire ol, sadece işine odaklan. Sen Esra Erol değilsin. Bana koca bulmaktan vazgeç artık." dedim beni anlaması umuduyla.

EKSTREMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin