3. Bölüm

12.8K 506 447
                                    

☪ 3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

☪ 3. BÖLÜM

"O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak."


Ablamların evine varır varmaz yaptığım ilk şey hızlıca uzanacağı yatağı hazırlamak olmuştu. Yatak odasındaki yatağa yeni çarşaflar falan sermiştim. Bence yatak odasında fazla oyalanmıştım. Bir an önce salondaki dağınıklığı toplamam gerekiyordu. Eniştem mesaj atmıştı iki dakika önce, birazdan burada olurlardı. Hemen evin dağınıklığını saçlarım yüzüme gözüme karışa karışa düzelttim. Acele hareket ettiğim için nefes nefese kalmıştım. Sonunda evdeki işleri halledince kapının önüne bıraktığım bavulumu alarak misafir odasına taşıdım. Tam bavulumu yere indirmiştim ki evin kapısı çalmıştı. Koşarak kapıyı açmaya gittim.

"Hoşgeldiniz."

"Hoşbulduk baldız." diyen eniştem bana göz kırptı. Gülerek onların içeriye geçmesini bekledim. Aslında Altay'ın annesiyle babasının da geleceğini düşünmüştüm ama demek ki yaşlı çift evlerine geçmişlerdi.

Sonunda küçük ailemiz içeriye geçtiğinde arkalarından kapıyı kapatarak ablamı yatak odasına doğru yönlendirdim. "Evim pırıl pırıl olmuş. Aferin kız!" dedi ablam elindeki küçük prensle. Onun bu uyuz cümlesine sinirlensem de belli etmedim. Zorlukla gülümseyerek başımı salladım.

"Bir hafta hizmetinizdeyiz artık Eda hanım, ne yapalım." dedim kasıla kasıla. Söylediğime ikisi gülerken ben hiç gülmüyordum. Eda'nın burnundan getirirdim ben tüm bunları. Ayaküstü beni evinin temizlikçisi yapmıştı.

Ablam yatağına tabiki benim yardımımla geçip uzanırken eniştem ablamın elinden hangi ara aldığını bilmediğim uyuyan küçük prensi beşiğine koymuştu. Eniştemin yüzünü yüzümdeki tebessümle izledim. Çok güzel seviyordu ailesini. Onların mutluluğu benim mutluluğumdu ama eniştemi her gördüğümde aklıma gelen Altay detayı yüzünden yüzümde yer edinen tebessüm acı bir gülümsemeye dönüşerek kayboluyordu. Sahi, acaba Altay evine gelmiş miydi? Abimin beni bıraktığından bu yana bir gözüm penceredeydi fakat Altay'ın geldiğini görmemiştim.

"İyi misin Neva?" diye soran ablamla kendime gelip ona döndüm.

"Evet. İyiyim?" dedim sorarcasına. Belli etmemeye çalışıyordum. Daha doğrusu belli etmemek için çabalıyordum. Bu çabamda ne kadar başarılı oluyordum hiçbir fikrim yoktu.

"Bir anda gözlerin doldu. Emin misin?" diyen ablamla birlikte eniştem de bizim uyuyan prensi izlemeyi bırakıp bana döndü merakla. İkisi şimdi endişeyle beni izliyordu. Altay'ı her düşündüğümde gözlerimin dolmasından nefret ediyordum! Bu huyumdan acilen kurtulmam gerekiyordu yoksa başıma daha çok iş açacaktı.

"Evi temizlerken yorulmuş olmalıyım. Yorgunluktan gözlerim açılmıyor. Sana öyle gelmiştir." diyerek kıvırmaya çalıştım elbette.

"İstersen sen git uyu baldız. Bir şey lazım olursa ben hallederim. Çok sağol, seni de yoruyoruz."

EKSTREMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin