☪ 16. BÖLÜM
" 'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?"
Cama vuran yağmur damlalarının sesiyle uzun zaman sonra ilk kez muhteşem bir güne uyandım ancak sağ kolumda bir problem vardı. Sanırım sağ kolumun üzerine yatmıştım çünkü neredeyse hiç hissetmiyordum.İnanılmaz bir uyuşuklukla gözlerimi açtığımda havanın aydınlanmış olduğunu fark ettim. Yüzümü buruşturarak yataktan doğrulamak üzereyken karnıma sarılı kollar görüş açıma girdi. Altay sırtımdan sarılmış, kollarını karnımda birleştirmişti. Aklıma dün gece yaşadığımız güzel anlar geldiğinde utanarak gülümsedim, ellerimi karnımı saran ellerin üzerine bıraktım. Birkaç saniye boyunca Altay'ın damarlı ellerini tutmuş bir şekilde aptal aşıklar gibi gülerek karşımdaki bej rengi duvara bakakaldım. Bütün gün aylak aylak dolaşacağımdan emindim.
Kolumdaki keskin acı kendini belli edince yüzümdeki gülümseme silindi. Ayrıca Altay'ın tuttuğum eli buz gibi olmuştu. Gördüğüm kadarıyla gece üzerimize örttüğü örtü ayaklarımıza kadar sıyrılmış, açıkta kalan bedenlerimizi üşütmüştü. Tuttuğum ellerini dikkat ederek birbirinden ayırıp uzandığım yataktan doğrulacakken Altay hareket etmeye başladı, uyandırmıştım galiba.
Tek gözünü açtı, yataktan doğrulmuş bana baktı anlam veremeyerek. "Ne oldu, iyi misin?" diye sordu uykulu bir sesle. En ufak hareketimle uyanmıştı hemen.
Endişelenmemesi için gülümsemeye çalıştım. "İyiyim, iyiyim. Lavaboya kadar gidip geleceğim, sen uyu lütfen." dediğimde başını sallayarak uykusuna geri döndü, beni rahat bıraktı.
Sorusunun üzerinde çok fazla durmadığı için tuttuğum nefesi sessizce bıraktım. Kollarının arasından çıkarak yataktan kalktım. Kolumdaki uyuşukluğu belli etmemeye çalışırken sırtını diğer tarafa dönerek uyumaya devam eden Altay'ın üzerini boynuna kadar dikkatle örttüm. Çıplak göğsü soğuktan buz kesilmişti. Donmuyor muydu cidden? Hiç rahatsız olmadan uyumaya devam ettiğine göre soğuktan etkilenmiyordu.
Dikkatimden kaçmamıştı. Bugün hava diğer günlere oranla daha çok soğuktu. Eylül ayının ortalarına girdiğimizi derinden hissediyordum artık. Yazlık giysilerime yavaş yavaş veda etmenin vakti gelmişti.
Çıplak ayaklarımla zemine basarken gözlerim köşede duran siyah spor ayakkabılarıma kaydı. Ben onları hangi ara çıkarmıştım, hiç hatırlamıyordum. Altay gece uyanıp ayakkabılarımı ayağımdan çıkarmış olmalıydı çünkü kendi spor ayakkabıları da benimkilerin yanındaydı. Ses çıkarmamak için parmak uçlarımda yürüyerek birkaç metre ötemdeki ayakkabılarıma ulaştım. Ayakkabılarımı ayağıma geçirdikten sonra yüzüme dökülen saçlarımı gözlerimin önünden çekip odamda göz gezdirdim, gezdirmez olaydım!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EKSTREM
RomanceAşkın barut kokan hâli... UYARI! → İncelemekte olduğunuz kitap 16 yaş ve üzeri için uygundur. Olumsuz örnek oluşturabilecek unsurlar içermektedir. → Kitaptaki olaylar, mekanlar ve kişiler tamamen hayal ürünüdür. → (Ç)alıntı durumunda yasal işlem b...