Aşkın barut kokan hâli...
UYARI!
→ İncelemekte olduğunuz kitap 16 yaş ve üzeri için uygundur. Olumsuz örnek oluşturabilecek unsurlar içermektedir.
→ Kitaptaki olaylar, mekanlar ve kişiler tamamen hayal ürünüdür.
→ (Ç)alıntı durumunda yasal işlem b...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
☪ 18. BÖLÜM
"Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın."
"Alo?" diyen Altay'a cevap verebilmek için sakinleşmek adına sabırlar çekiyordum içimden. "Neva? Orada mısın güzelim? Müsait misin?" deyip duruyordu sürekli. Gözümden akan yaşları elimin tersiyle sildikten sonra ben ses vermedikçe endişelenen Altay'a dönüş yaptım hemen.
"Kavga edeceğiz. Yalnız kalacağın bir yere geç." diye söylendim sinirli olduğumu gizleme gereği duymadan. Gözyaşlarıma engel olamıyordum. Öyle ki ağladığımdan ötürü sesim pürüzlü çıkıyordu.
"Ağlıyor musun sen? Ne oldu? İyi misin Neva? Neden ağlıyorsun?" diyen Altay art arda sorular sormaya başladı telaşla.
"Sana yalnız kalacağın bir yere geç dedim Altay!" diye sesimi yükselttim dayanamayarak. Bağırarak kuracağım çok cümlem olacaktı bu yüzden sırtımı yasladığım kapıyı çabucak kilitledikten sonra arkasından uzaklaşıp banyoya gittim. Annemler konuşmalarımı ve ağladığımı duymasın diye banyonun kapısını arkamdan kapattım.
"Neden? Hayırdır, neler oluyor?" diye sordu Altay söylediğime anlam veremeyerek.
"Yalnız kalacağın bir yere geç yoksa benden günah gitti diyerek canını okumaya başlayacağım!" derken gözüme giren saçlarıma üfleyip yüzümden uzaklaştırdım öfkeyle karşılık.
"Yalnızım zaten, neyin kavgasını yapacaksın benimle? Neden böyle sinirlisin? Neden ağlıyorsun Neva? Ne oldu birdenbire?"
"Gizlilik falan filan yok artık Altay!" dedim bağırarak. Kendime asla hakim olamıyordum. Delirmiş gibiydim. Altay burada olsaydı üstüne atlayıp boynuna yapışır, gücüm yettiğince boğardım çünkü aşırı derecede sinirliydim. Dakikalar önce duyduklarımı bir türlü hazmedemiyordum. Gözyaşlarımı silerek burnumu çektim hırsla.
"Anlamadım? Neyin gizliliği?"
"Gebertirim seni Altay! Gayet iyi anladın sen beni. Sebep ne olursa olsun ilişkimizi gizlemek yok bundan sonra! Herkese söyleyeceğiz birlikte olduğumuzu!"
"Hayda! Konuşmuştuk bunları-"
"Umurumda değil konuştuklarımız çünkü çok ciddiyim. Eğer saklamaya devam edelim dersen ben gidip konuşacağım herkesle!"
"Saçmalama Neva. Ankara'da hallettik bu konuyu seninle. Zamanı geldiğinde herkese söyleyeceğiz demedik mi? Şimdilik kimsenin bilmemesi-"
Ellerimi sinirle saçlarımın arasından geçirdim, Altay'ın konuşmasına daha fazla izin vermeyip ağlayarak araya girdim. "Delirtme beni Altay! Sana Nurcan teyzenin polis kızı Aslı'yı ayarlamaya çalışıyorlar! Annen kızın ayağına kadar gidecek! İzin vermeyeceksin! Asla annenin Aslı'nın yanına gitmesine izin vermeyeceksin, duydun mu beni? Arayacaksın anneni, senin gelinin Neva'dır diyeceksin." dedim itiraz kabul etmeyen bir ses tonuyla.
