Emanetim

25

Daha kaç kez düşeceğim baba?
bana bakarken gözlerinin ardında gördüğüm boşluktan.
Daha kaç kez o gözlerdeki soğuk donduracak beni?
Daha kaç kez atlayacağım aramıza koyduğun uçurumdan.
Kaç kez daha öleceğim. Bir sevgi kaç ölüm eder baba?...
****

Bölüm 25

Eve geldiğimizin üzerinden tam 1 saat geçmişti. Duşumu almıştım. Şimdi ise odamdaydım. Kapım çalındı. En son doğum  günümde görmüştüm kızları beri ne liva  Düğün hazırlıkları ile uğraştıklarına emindim. Bu yüzden yadırgamadım. İçeriye Lidya girdi güler yüzle.

" Rahatsız etmedim umarım. "

" Hayır gel " dedim.

" Fikir almam gerekiyor " dedi gülerek.

" Tabiki de gönder gelsin " dedim eşlik ederken. Yatağa oturdu. Bende doğrularak ona baktım.

" Birini sevsen? Ama seni aldattığını söyleselerdi. Gerçekleri öğrenmek için uğraşır mıydın ? "

" Hım bunu sana kendisi mi söyledi ? "

" Hayır bir kız arkadaşı. Kardeş gibi olduğunu söyledi. Ama kız onunla yattığını iddia ediyor "

" Peki bunu o kişiye sordun mu ? "

" Hiç sormadım ? "

" Niye "

Kaşlarını çattı. " Ortak arkadaşımızdı o kız. Yani yalan söylediğini düşünmedim bunca zaman "

" Şuan düşünüyorsun sanırım "

" Düşünmüyorum da "

" da ? "

" Miya Michel beni sevdiğini aldatmadığını iddia ediyo ama ? "

Michel bana bu isim nerden tanıdık geliyordu. Doğru ya miralın yakın dostuydu.

" michel ? " dedim yine de doğruluğunu teyit etmek için.

" Abimin yakın bir dostu. Birbirimize aşık olduk sonra ? "

" Çabuk dökül bana " dedim şokla.

" Michel abimin yakın arkadaşı belki bahsetmiştir. Çok sık olmasa da görüşüyorlardı. Zaten abim peşinde  koşarken arkadaşlık kurdu. Bir gün biz birbirimize aşık olduk. Sonrasında okumaya gittim italyaya. Oda benim peşimden geldi. Aynı okulda aynı bölüm okuyorduk. Bir süre beraberliğimiz oldu. Bir süre dediysem 3 yıl. sonra bir gün çok yakın arkadaşı seni benimle aldatti dedi. Yatağımdayken sana yazıyordu dedi. günlerce kendime gelemedim. Onu bırak italyayı okulum biter bitmez terk ettim. orada yaşamayı düşünüyorduk oysaki " dedi.

" Bunu ona hiç sormadım dedin. Öyleyse tek bir kızın ağzına bakamazsın. Belki de öyle bişey olmadığı halde var gibi gösterdi?" dedim.

O ise düşünceyle bana bakmayı sürdürdü.

" Olabilir mi? "

" Bu dünyada en çok kimden korkarım bilir misin ? " dedim ona bakarken " hemcinsim " diye devam ettim.

" Haklısın galiba"

" Her zaman bebeğim " dedim gülerek. " Ama yine de micheli dinlemelisin. Eğer seviyorsan. Kalbim sana yolunu gösterecektir"

" Tamam " dedi. " Seni dinleyeceğim ve onu dinlemek istediğimi dile getireceğim "

" Doğru bir karar. "

sonrasında üniversite sınavı hakkında konuştuk. Okuduğu bölüm dişcilik hekimiydi. ama atamasını bekliyordu hala.

" Sen eğer okusaydın ne olmak isterdin ? "

" Sanırım doktor "

" Doktor mu? Her mesleğin olma sebepleri var peki seninki ne ? "

" Eğer doktor olursam. Annem uğruna herkesi kurtarma imkanım olurdu. ve kimse annesiz kalmayabilirdi "

" Oh üzgünüm hatırlatmak istemedim "

"  Her hatıramda annem var zaten. Unuttuğum bişey değildi. "

Lidya annesine gitmesi gerektiğini söyleyip odamdan ayrıldığında geri kalanında kitap okudum veya okumaya çalıştım. Çünkü miral' girmişti odaya.

" Pardon ? "

" Sorun yok " dedim.

" Yemek hazır da haber etmek istemiştim "

" Geliyorum hemen "

Kapı çalmıştı o an. miral' yanımdan ayrıldığında bende ayaklandım. Merdivenleri inerken hararetli bir şekilde konuşuyordu biriyle. biraz geride durarak dinlemeye başladım ne kadar kötü olduğunu bilsem de.

" Benimle ilgilenme. Beni önemseme. Çünkü seni dinlemeyeceğim amca ? "

" Hapse atılmış Vedat."

" Geberse de umrumda mı? "

" Miraç başınıza bela olacak. Seni de o kızı da öldürür "

" Bunu bilerek yanıma aldım. "

" Ben seni göz göre göre ölüme terk edemem."

kaşlarımı çattım. Ne ölümü? Babam hapse mi girmişti?

" Şimdi evimden çıkar mısın ? "

" O kızı da kovsana benim gibi "

" Doğru konuş müstakbel karım hakkında? "

" Evlendiniz mi ? "

" Çok yakında ! "

Amcası ayaklandığında bende ayaklandım. Hızla aşağıya inerken ikisinin de gözleri bana döndü.

" O adam hapse girmiş ? Miraç bize neden zarar versin ? "

" Bilmediğin şeyler var " dedi karşımdaki adam.

" O zaman anlatın da bileyim ? "

" 16 yaşında değil misin sen ? Babanın üzerinde hakkı var seni alırlarsa yanlarına miral' hapse girebilir "

" Böyle bişey asla olmayacak. Ben 17 yaşındayım. ve öz bile olmayan bir adamın üzerimde hakkı yoktur. Gerçek babam davut karataş. Ben onun kızıyım? Hala gitmemi istiyor musunuz? "

Karşımdaki adam aniden miral'a döndüğünde miral' tepkisizce bakıyordu. Onları orada bırakıp adımlarımı mutfağa yönelttim.

Bölüm sonu ♥️