roommate

65 14 32
                                    


İki yıl önce

Öğretmen dersi bitirdiği gibi ayağa fırlayıp aceleyle sınıftan çıktım. Hemen odama gitmek istiyordum. Hoseok bugün evinden dönecekti, çoktan gelmiş olmalıydı. 

Bahçeden koşarak geçip hemen yerleşkeye girdim ve merdivenleri iki üç basamağı tekte çıka çıka sonunda katımıza geldik. Bu katta sadece bir oda vardı. Veliaht olduğum için güvenliğim herkes için önemliydi. 

Odanın kapısını açtığım gibi boynuma atılan bedenle gülümsedim, hemen kapıyı kapattım ve burnumu kokusuyla beni sarhoş eden sevgilime sardım. Sırf saçma sapan bir iş için babası çağırmıştı ve bir haftadır onu bekliyordum gece gündüz.

"Bebeğim." Dudağıma bir öpücük kondurup geri çekildi ve elimdeki çantayı aldı.

"Of Hoba çok özledim seni, bırak yedi günü bir saat bile uzak durasım yok senden." Dişlerinin hepsi görünecek şekilde gülümseyince dudaklarımı büzdüm ve kolunu sıktım.

"Komik bir şey mi söyledim?" Beni sinir etmek ister gibi biraz daha güldü ve yaklaşıp dişlerini yavaşça boynuma geçirdi, geri çekilmeden öpmeyi de unutmamıştı.

"Ben de seni çok özledim bebeğim." Kapımızın çalınmasıyla hemen Hoseok'tan uzaklaştım. Gir diye komut verince içeriye biri sırıtarak girmişti.

"Nasılsınız çifte kumrular?" Seokjin'in neden geldiğini biliyordum. Ben de ona aynı şekilde sırıtarak yastığımın altındaki mektubu çıkartıp uzattım. 

"Ablamla benim üzerimden mektuplaşmasan hiç gelip sormayacaksın hal hatır zaten." Gülümsedi ve hemen mektubu elimden aldı. 

"Otur bari Seokjin." Hiç sorgulamadan yere oturmuştu oturacak onca yer varken. Hoseok kıkırdadı ve bana döndü.

"Kraliyet ailesinden birine aşık olmak böyle bir şey işte, anlıyorum Seokjin'i." Eğilip dudaklarını uzun uzun öptüm.

"Ne?" Seokjin birden ayağa fırlayıp bağırmıştı. Biz de onunla ayağa kalkınca hemencecik dolan gözlerini bize çevirdi.

"Seo yeon evlendiriliyormuş." Şaşkınlıkla gözlerimi büyüttüm ve mektubu aldım elinden. Ablam perişan halde olduğunu ve durumunu söylemişti. Elim ağzıma gitti ve sinirle tırnağımı kemirmeye başladım. Annem gene boş durmamıştı oysa daha bu yaz onunla konuşmuş, ablama biraz süre vermesini istemiştim. İkisi Seokjin'in bu sene olan mezuniyetini bekliyordu evlilik izni için.

Seokjin'in yanaklarından yaşlar dökülürken birkaç adım attım ve kollarımı ona sardım. Bu işten kurtulmaları artık neredeyse olanaksızdı. 

-

Nasıl gidiyor hikaye, merak ediyorum ne düşünüyorsunuz?

a story from the old days | sopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin