Herkesin Kölesi

Episode I- Kullanılmak

İnsanlar için Ayak Fetişi bir sapıklık olarak nitelendirilir, daha doğrusu bilmedikleri için cinsel olan herşey onlara sapıklık olarak gözükür.  Ama bilmedikleri şey ise aslında onların haberi olmadan çoğu kişide bir üstünlük kurma çabasının genel olarak bu fetişin sahibe klasmanına girdiklerini bilmemeleri. İşte anlayacağınız bu hikayede bu insanların zamanla değişimlerini, olayı yaşayan kişinin ise birdaha bu olayı yaşamak isteyip istemediğini anlatan bir hikaye olacak.

~ Kendimi bildim bileli, çocukluğumdan beridir ayaklara ilgim olmuştur. Her zaman gerek ailemden insanların ayaklarına, gerek dışarıda rastgele tanımadığım insanların ayaklarına, gerek kız arkadaşlarımın ayaklarından gözlerimi alamadığım zamanlar olmuştur. Ama o kadar yıldan beri hiçbir şekilde kendimi belli etmedim, hiçbir zamanda yakalanmadım. Ta ki o güne kadar.  Aslında yine yakalanmadım veya belli etmedim, durumlar farklı.
Her cumartesi dedemlere topluca ziyarete geliriz, topluca dediğim Dayımlar, 1 Teyzem ve Biz. Yani Annem Ablam Ben.
O gün klasik bir şekilde geçiyordu dedemin kocaman bir villası vardı yani villa dediğim normal 2 katlı bir bina, 1. Katında 1 dairede dayımlar oturur onun harici yine 1. Kattaki 1 daire de ortak depolarıdır. 2. Kat full olarak Dedem tek başına yaşıyor anlayacağınız kocaman bahçeli bir bina işte. Büyükler dedem gilde oturup sohbet vesaire ederken biz çocuklarda aşağı katta dayımların evinde oturuyorduk. Dayımın 2 çocuğu var, birisi Adem abi o şehir dışında yaşıyor ve evli. Diğer çocuğu ise benden 2 yaş büyük olan kız kuzenim Merve, teyzemin de 2 çocuğu var. Birisi daha çok küçük 1 veya bilemedik 2 yaşında o yukarıda annesinin yanında kalıyor diğer çocuğu ise Nisa, yani benden 1 yaş büyük olan diğer kız kuzenim.
Herneyse aşağıda üçümüz oturuyoruz, dedemlere gelmeyeli bayağı zaman geçmişti ve bu süre zarfında kuzenlerimle olan samimiyetim biraz kırılmış olacak ki kendileri sürekli benden alakasız aralarında kıkırdaşıp konuşuyorlardı. Bende kendi halimde oturma odasında otururken Merve'nin sesiyle irkildim. Beni çağırıyordu, kalktım ve yanlarına gittim.

Merve: Kuzen ya su getirsene mutfağa gitmeye üşendim.
Ben: Tabii, getireyim hemen.

Mutfaktan suyu getirdim ve verdim teşekkür etti. Yine oturma odasına yönelirken bu sefer Nisa çağırıyordu. Yine gittim o da su istiyordu.

Ben: Buradayken söyleseydin ya kuzen gitmeden getirirdim.
😄 Bu şekil gülmüştüm.
Ciddi bir ifadeyle;

Nisa: Ne zaman ne yapacagimi sana soracak değilim değil mi ? Gelmeyeli iyice unutmuşsun buraları.

Yüzüm hafif düşmüştü yere doğru bakarken birden gözüm beyaz bilek Nike çoraplarına takılmıştı. Oldukça zarif ve muhteşem gözüküyordu niyeyse. Dalmış olacağım ki Nisa tekrar seslendi

N: Duymuyorsun sanırım,  alooo? Orada mısın ? Ayaklarıma değil bana bakacaksın kuzen hadi ya boğazım kurudu.
Tabii deyip gittim. Suyunu getirdim ve bekledim, bilerek yavaş yavaş içiyordu beni ayakta bekletmek için. Yatakta uzanmış telefonda baktıkları şeylere gülerken ben yine ayaklarına takılmıştım. Nisa'nın aksine bu sefer Merve'nin ayakları yataktan sarkıyordu, siyah bilek çorap giymiş  ve topuğuna kadar sıyrılmıştı yatarken hafif çıkmış olmalı.
Yaklaşık 10 dakika daha o şekilde kaldıktan sonra Merve'nin kahkahasıyla irkildim. Bana bakmamaya çalışıyorlardı ancak anlamıştım, halime gülüyorlardı.

Merve'nin telefonu çalar... 🎶🎶

M: Evet Anne, ne ? Halam kaza mı geçirmiş ? Ohaa. Şey pardon anne öyle demek istemedim de neyse nasıl olmuş.
Bursaya mı gidiyorsunuz, hepiniz mi ?
Tamam, tamam ben çocuklara bakarım ama haber et olur mu meraklandırma bizi..

Telefonu Kapatır

Çocuklar, Cansu Halam trafik kazası geçirmiş, şuan herkes yola çıkmış gidiyorlarmış bende bu sessizliğin sebebi ne diyordum. Duruma göre 1 hafta civarı orada olacaklarmış.