29 | Flashback

1.5K 106 24
                                    

"Açın şu kapıyı!" diye bağırdı odada gezen patronus. Sirius kaşlarını çatarak uyandı. "Kim bu anasını- Oh." James'in patronusunu görünce muzipçe sırıttı.

Yanında iç çamaşırlarıyla yatan Olivia'ya baktı. Birkaç dakika onun bu harika görüntüsünü izledi. Saçları dağılmış, makyajı biraz akmıştı ve üzerinde siyah iç çamaşırları vardı. Yüzünde sakin bir ifade hakimdi ve -büyük ihtimalle- rüya gördüğü için gözleri kırpışıyordu.

Sirius kapıdan James'in sesi yine yükselene kadar onu izledi. Böylesine harika bir kızla beraber olduğu için kendini çok şanslı hissediyordu.

Artık uyanması gerektiği için yavaşça üstüne eğildi ve alnını öptü. "Livia, Jamesler geldi hayatım. Kalkmamız lazım." güzel kadın yavaşça Sirius'a döndü. Yeni açılmış gözleriyle parmağına baktı. Gülümsedi ve elini Sirius'un suratına salladı. "Ben evleniyorum Sirius." Sirius güldü ve sırtüstü yatan kızın üstüne çıktı. "Kimle? Söyle parçalayayım onu." Olivia sırıtarak soğuk elleriyle Sirius'un boynuna sarıldı. "Hayır. Çünkü onsuz yaşayamam." oğlan büyüyen gülümsemesiyle kızın dudaklarına kapandı.

İkili kapıdakileri unutmuş, yoğun bir tutkuyla öpüşüyordu. Hatta bu tutku o kadar yoğundu ki kapının 'Alohomora' ile açıldığını, arkadaşlarının içeri girdiklerini bile duymamışlardı.

Çapulcular, Lily ve Regulus evde onları aramaya başlamıştı. Tabiki aralarındaki en zeki James olduğu için yatak odasına bakmayı teklif etmişti. "Hey! Buraya gelin!" dedi sırıtarak. Sirius'un altında sadece boxerı vardı ve yine sadece iç çamaşırlarıyla olan Olivia kucağında oturuyordu. Kollarını Sirius'un boynunda birleştirmişti. Sirius da onun belini tutup kendine bastırıyordu.

Arkadaki beşli kahkaha atmaya başlayınca Olivia kızarmaya başlayan suratıyla Sirius'dan ayrıldı. Kafasını yana eğip kocaman gözleriyle ona sırıtanlara baktı. Sirius da kahkaha seslerine dönünce James kendine bir göz kırptı.

Lily gülmeye devam ederken oğlanları salona çekip kapıyı kapattı ve kapamadan önce Olivia'ya 'Nolduğunu anlatacaksın.' diyen bir bakış attı.

Onlar odadan çıkınca bu sefer gülen Sirius'tu. Olivia kafasını yastığa bastırıp boğukça inledi. "Neye gülüyorsun be adam! Rezil olduk!"

Sirius gülmeye devam ederek dolaptan siyah bir eşofman çıkardı. Onu izleyen Olivia yanına yaklaştı. "Oha senin eşofmanın mı vardı?" Sirius gözlerini devirdi, eşofman ve tişörtünü hızla giydi. Nişanlısını öptü ve salondaki zarganaları azarlamaya gitti.

Olivia da aynı Sirius gibi eşofman ve tişört giydi. Odayı topladı, makyajını sildi ve salona çıktı.

"Siz, bir daha evimize böyle girecek olursanız gireceğiniz son ev burası olur!" diyerek onları azarladı. "Siz de gözünüzü açar açmaz yiyişmeyin." dedi James.

Sirius elleriyle yanındaki kızı işaret etti. "Üzgünüm dostum ama yanında böyle bi Tanrıça olduğu zaman yiyişmek elde değil."

"Şapşal." Olivia onu öpücüklere boğduktan sonra mutfaktaki Lily'ye yardım etmeye gitti.

Mutfağa girdiği an Lily bir sevinç çığlığı atıp kendisine sarıldı. "Bu anı bekliyordun değil mi?" diye sordu Olivia kollarını ona sararken. "Üzgünüm ama en yakın arkadaşım her gün nişanlanmıyor."

Lily'nin onu en yakın arkadaş olarak görmesi çok tatlıydı doğrusu. Çoğu kişi tarafından sadece Slytherin olduğu için sevilirdi. Gryffindorlar ona yeni deneyimler yaşatıyordu. Ve bu deneyimlere bayılıyordu.

"Çok tatlısın Lils." dedi gülümseyerek. Lily de ona gülümsedi ve yanağını öptükten sonra yanmak üzere olan pankekler için resmen ocağa uçtu.

The Secret | Sirius BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin