Yazar Anlatımı:
Sınıfta bir gerilim ortamı hakimdi -gerçi artık kimse şaşırmıyordu- neden mi? Çünkü bu ilk sefer değildi ve son seferde olmayacaktı.Herhangi adam akıllı bir sebebi bile yok iken,Ömer ile Hürkan yine kavga ediyorlardı ve konu da o kadar basit ve saçmaydı ki;Ömer cevap 5 derken,Hürkan ise cevaba 6 demeyi sürdürüyordu.Öğretmen her ne kadar araya girmeye çalışsa da işe yaramamıştı,ama sınıfı kurtaran zilin çalması olmuştu.Tabii ki bu onlar için bir sıkıntı çıkarmayacaktı.Çünkü buna devam edeceklerdi düşünüp taşındılar ve okulun kamerası olmayan tek yerine gitmeyi başardılar tuvalete...
Şanslarına içeride kimse yoktu bu da kavganın alevlenmesini kolaylaştıracaktı tabii ki...
Ömer: Ne oldu da sustun bir an?Senin fikrin değil miydi buraya gelip ilkokul çocukları gibi atışmak?
Ve bu söz Hürkan'ın biriken sinirine son darbe olmuştu ve Ömer'in suratına bir tane yumruk geçirmişti.Ömer'de hazırlıksız yakalandığı için dengesini kaybedip kabinlerden birinin o tarafa doğru düştü.Hürkan hızını alamadığı için Ömer'i yakasından kavradı tam bir tane daha geçirecek iken koridordan Müdür ve birkaç adamın sesi duyuldu, ikisi de bir an da olsa durdu,dersi hatırladı dersin başında öğretmenleri bahsetmişti okula müfettişlerin geleceğini ve bunu maffetmemeleri gerektiğini... O anki korkuyla Hürkan kabinin kapısını hızla üstlerine çekti -çünkü koridordan onların olduğu kısım çok net görünüyordu ve bu görülürse kesin sıkıntı çıkardı- Ama Hürkan'ın hesaba katmadığı birşey vardı.Kapıyı o kadar hızlı çekmişti ki o da dengesini kaybedip Ömer'in olduğu kısma doğru düşmüştü.
Hürkan:Hay sikeyi-
Kafasını kaldırdığı anda Ömer ile göz göze gelmişlerdi biraz olayın şokuyla öyle kaldılar sonrasında ikisinin de gözü birbirlerinin dudaklarına kaydı o an mantıklı düşünmeyi bırakmışlardı zaten yavaşça aralarındaki kısa mesafeyi kapatacaklarken bir ses duyuldu kapı kırılma sesiydi bu...
Olayları idrak etmeye başladıklarında müdürün odasındaydılar.Ve Müdürün öfkesi yüzünden okunuyordu.
Müdür:Yettiniz artık! Derslerde atışıyorsunuz birşey demiyoruz da tuvalette kavga etmek nedir!? Kaç yaşındasınız siz!!
Aslında burada azarlandıkları için üzülmeleri gerekiyordu ama öyle olmamıştı o an ikisinin de tek düşündüğü en azından az kalsın yaşanacak olanları farketmemişler,sahi ya yaşansaydı,bunu düşünürken göz ucuyla birbirlerine baktılar,tabii ki göz göze gelir gelmez hemen gözlerini birbirlerinden çektiler ve bunu düşünmeyi bıraktıklar.En azından müfettişler var diye sınıf temizleme cezası ile ucuz yırttılar ve ailelerine haber gitmedi tabii birde bunun müfettişler gittikten sonra ki kısmı vardı... Sonunda müdürün odasından çıktılar ve okul bitene kadar ikisi de birbiriyle konuşmadılar.Sonunda okul bitti ama onlar için herşey daha yeni başlıyordu çünkü sınıf boşaldıktan sonra temizlik cezaları vardı...
Sınıf sonunda boşalmıştı ama ikiside hâlâ birbiriyle konuşacak cesareti bulamıyordu ama birinin bu sessizliği bozması gerekiyordu ve bozdu da
Ömer: Temizlik malzemelerini almak için alt kısıma inmemiz lazım.
Hürkan: Hı hı
Malzemeleri almaya inerler ama içerisi çok karanlıktır ve ışık düğmesini de bulamazlar.Tek çareleri hızlıca malzemeleri bulup çıkmaktı tabii ki.
Ömer:Biraz daha kapıda beklemeyi düşünmüyorum şahsen zaman kaybediyoruz şuan.
Hürkan:Ne yapmayı düşünüyorsun pardon da içerisi zifiri karanlık?
Ömer: Bunu
Diyerek içeri daldı ve arkasında şaşkın bir Hürkan bıraktı.O da bekleyip zaman kaybetmek istemediğine karar verip içeri girdi, malzemeleri aramaya başladılar.Tam bütün malzemeleri bulmuşlardı ki bir gıcırtı sesi geldi, ardından da kapı kapanma sesi...
Hürkan: Bugün bitebilir mi artık!? Bir bu eksikti ugh
Ömer:Sızlanman bittiyse bir çıkış yolu mu arasak artık?
Hürkan:Ne dedin sen!?
Diyerek Ömer'in yakasından tuttu.Onun için herşey üst üstte geliyordu ve bu da sinir sistemini altüst ediyordu.Tam bir yumruk geçirecek iken ayağı su dolu kovaya takıldı.Şimdi hem yerdeydiler hemde ıslanmışlardı.Ve dudakları birbirine değiyordu olayın şokuyla biraz öyle durduklarını ikiside farkedememişti daha olayı kavrayamamışlarken birden bir gıcırtı sesi duyuldu tam o anda fark ettiler kapının önünde durduklarını hâttâ üstüne düştüklerini...
Malzemeleri alıp hemen oradan uzaklaştılar ikiside ne birbirine bakıyordu ne de konuşuyordu.Sonunda sınıfa varmışlardı.Sanki konuşmamaya yemin etmiş gibi ikiside susup öylece bekliyordu.Bu şekilde bir yere varamayacaklarını ilk fark eden Ömer oldu ve sınıfın yerlerini silmeye başladı.Birkaç dakika sonra bunu farkedip gerçek dünyaya dönen Hürkan ise sınıfın diğer yarısının yerlerini silmeye başladı bu şekilde sınıfın yerlerini temizlemeyi başarmışlardı.Ama sonra Hürkan tahtanın kirli olduğunu gördü tam bana ne ya diyerek gidecek iken birden aklına müdürün sözleri geldi;"Eğer sınıf tertemiz olmazsa bozuşuruz." Ve tahtayı silmeye başladı.Bunu fark eden Ömer de hemen tahtanın diğer yarısını silmeye başladı ama boyu en yukarılara yetmiyordu.Ömer yavaştan sinir olmaya başlarken Hürkan çaktırmadan Ömer'i izliyordu ve kabul etmek istemese de bu ona acayip gülünç ve tatlı gelmişti hâttâ sırıttığını bile bilmiyordu bunların hepsini Ömer silgiyi düşürüp pes ettiğinde o sesin etkisiyle gerçek dünyaya dönünce fark etmişti. Ama kendini daha fazla tutamayıp bir kahkaha patlatması uzun sürmemişti.Ömer gittikçe daha da sinir olmaya başlamak ile beraber şöyle demişti.
Ömer:Bu kadar komik olan ne ya sanki ben kısa olmayı seçmişim gibi
Bu laflar sadece Hürkan'ın kahkahasını şiddetlendirmişti.Kısa bir süre sonra kendine gelmişti ve o anda az önce ne oldu ya diye sorgulamaya başlamıştı ama bu sorgusu uzun sürmemişti çünkü Ömer ona silgiyi uzatırken şöyle demişti
Ömer:O kadar güldün bari sil şurayı da daha camlar var.
Bunu demesi bir nevi yardım istediğini kanıtlıyordu ve bu Hürkan'ın içten içe hoşuna gitmişti.Bunu daha fazla düşünemeden silgiyi aldı ve tahtanın üst kısımlarını silmeye başlamıştı.Bu sırada Ömer de cam silmek için gerekenleri ayarlıyordu.Sonunda herşey hazırdı ve cam silmeye başlamışlardı.Ömer 2 tane camın alt kısımlarını yaptı.Hürkan ise daha 1. camı bitirememişti.Bunu gören Ömer beklemek yerine sıralardan birinin üstüne çıkıp üst kısımları da silmeye başladı zaten olan da o zaman oldu dengesini kaybetti ve tam düşecekken Hürkan'ın onu tuttuğunu farketti...
İkiside hâlâ olayın şokundaydı.Biri tutulmanın ve düşmenin biri de sadece tutmanın...
Sahi ne ara oraya gelip tuttuğunu bile hatırlamıyordu karar vermemişti, düşünmemişti,düşünememişti kendiliğinden hareket etmişti ve bunu daha yeni farkediyordu...
Ama kendilerine gelmeye başladıkça ikisinin de aralarındaki daha kendilerine bile yediremedikleri çekim yavaştan artmaya başlıyordu ve dayanılmaz bir hâl alıyordu onlar için.Durdukları pozisyondan tuttun, yüzlerinin ve vücutlarının yakınlıklarına kadar...
İlk kimin pes edeceği az çok belliydi zaten...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşmandan Aşıklara~
Fanfiction@Hugolaforever baya yardımcı oldu.Ona da buradan teşekkürlerimi sunuyorum.Onu da takip edip Engebeli Aşk~ kitabına bakarsanız sevinirimm<3