İzmir'e gidene kadar, Katre dışarıyı seyretti. Murat'ın keyfi yerindeydi.
Telefonundan Spotify daha önce yüklediği parçaları çalmaya başladı. Bir çoğuna ıslıkla eşlik ediyordu.
Parçaların çoğu tangoydu. Papatya gibisin beyaz ve ince, Sevdim bir genç kadını, diye başlayan parçalar dile getiremediği duyguların bir tercümesi gibiydi.
"Erdal, arabasını herkese vermez Katre hanım, kıymetlisiniz yani! "
"Ne demem gerekiyor? Gidince Erdal beyin yanaklarından öper teşekkür ederim."
"Sakın öyle bir şey yapma, sulu herif ciddiye alır sonra."
Katre sustukça Murat onu tahrik ediyordu. O da inatla susuyordu.
En sonunda telefonuyla ilgilenmeye başladı. O sırada telefon çaldı ve arayan Aslandı.
"Efendim."
"Kanka Mügeyi endişelendirmişsin. Bir şey mi oldu."
Telefondaki erkek sesini duyan Murat, sinirle bir an Katreye baktı.
Katre, aldırmadan konuşmasına devam etti.
"Gelince buluşalım, bazı şeyler oluyor ve ben sizden yardım istiyorum.
Bir de okul işini gidip konuşalım . Meraklanma sorun yok."
"Nasıl yok, bir şeyler oluyor diyorsun, sonra da sorun yok!"
Aslan, sesini biraz yükseltmişti. Murat, direksiyonu sıkmaktan parmakları beyazlaşmıştı. Katrenin gözünden kaçmadı.
"Yoldayım, Murat bey beni getiriyor. Akşam kalacağım, şimdi konuşamam gelince."
"Tamam seni seviyoruz biliyorsun değil mi?"
"Ben de sizi seviyorum."
"Daha gitmeden organizasyon tamam desene."
Katre sustu. Murat da sustu.
İzmir'e girdiler. Katre, içinde savaşıyordu.
"Murat bey, ne yapmaya çalışıyor, neden bana böyle davranıyor. Ben dengi değilim ki!
Evet fena değil. Yani kimilerine göre yakışıklıda sayılır. Züzünün dediği gibi yalabık adam.
Aman bana ne ya! Tecrübesizim ya anladı, nasıl kafeslerim diye düşünüyor.
Keşke bu konularda biraz daha deneyimim olsaydı Belki Alevi bırakmayayım diye bana yaklaşıyor. Off çok karışık ya!"
"Katre hanım sizi nerede bırakayım, cevap vermeyecek misiniz?"
"Ayy korkuttunuz. Ne dediğinizi duymadım!"
"Bakıyorum arkadaşınla buluşacağın için gündüz düşleri görmeye şimdiden başladınız."
"Murat bey, beni sağda bırakın gerisini kendim hallederim."
Güzelbahçe de balıkçıların önündeydiler. Murat sağa çekti.
"Buyurun. Yarın Çeşmede olun. İşinizin başında."
"Yarın izinliyim sanıyordum. Okul işini bu gün halledemem. Saat geç oldu."
"Yoo hiç geç değil. Ayrıca beni de ilgilendirmez. Yarın Alevin yanında olun."
Katre, sinirle arabadan inip kapıyı çarptı. Telefonla Mügeyi aradı ve durumu anlattı.
"Ben direk okula gidiyorum sen de oraya gelebilir misin?"
&&& &&&
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AH AŞK ! (BİTTİ)
Teen FictionGenç kız hayatını kurmak için çalışırken, yolları aynı çocukluk acısını çeken, küçük bir kız yüzünden kesişir. Murat, Kızına iyi gelen bu kızın, kendine de iyi gelmesini umar. Aradaki yaş farkı önemli mi? Engel mi? Bunu düşünmez!