Rahatsız klozet üzerindeki uykum maalesef kısa sürmüştü. Kulaklarıma dolan yüksek ses nedeniyle o mendebur, beş karış, bok akan suratımla araladım gözlerimi. Keşke müzik sesi olsaydı, ama değildi. 'Çattık ya' diye geçirdim içimden. Yine yan kabinde kim kimi boğazlıyordu bu saatte? Yerimden kalkıp kırışan kıyafetlerimi silkeledim. Kelimenin tam anlamıyla dağılmıştım, midem sırtıma yapışmıştı susuzluktan. Amı götü dağıtmak bu mu oluyordu? Yaşayıp öğrenmek gerçekten paha biçilemezdi.
Daha olduğum kabinden çıkmaya bile yeltenemeden yükselen sesler yüzünden irkildim. Bu sefer basit bir kavgaya benzemiyordu. Ayrıca hiç, HİÇ ama hiç istemeden kulak misafiri oluyordum. Huyum da değildir öyle, dinlemem kimseyi.
"Bizi dolandırmaya çalışman anlaşılabilir, o küçük aklınla kalkıştığınız şeyler beni hiç şaşırtmıyor nedense hahahaggahh. Anlayamadığım şey buradan dışarı elini kolunu sallayarak çıkabileceğini düşünmen. Ncc nc nc. Beni hafife aldınız ama yanıldınız. Abiniz Matkap gelsin bir sonrakine, onu da ağırlayalım. Özlemiştir abisinin sopasını hıgıfıgıııdıfıgııgı."
Harbi çatmıştık. Adamın sesi bile bi' kaba saba, otoriter geliyordu kulağa. Ses tellerine oturmak isteyen kadınlar vardı kesin. 20 yıllık Adıyaman tütünü içicisi olduğunu da kolayca anlamıştım, böyle ufak yeteneklerim vardı. Mesela bu adamın ayağını görsem kaç numara olduğunu direkt tahmin ederdim. Ne yaraklı bir adam, diye geçirdim içimden. Kesin 42 giyiyodur, 42 numara ayakkabı insanı hiç utandırmaz.
Merakım artarken sessizce kapalı olan klozetin kapağına bastım ve üzerine çıktım, çaktırmadan yan kabine yanaştım. Nefes bile almıyordum çakmasınlar diye.
"Bu adamı nereye alalım, İmparator?"
İMPARATOR mu demişti o?
İmparator lafını duymamla eteklerim tutuştu. First time? Elbette değildi. Bu adamın adını her duyuşumda bir titrerdim zaten, yüzünü gören cennetlikti sonuçta. İçimdeki meraka karşı koyamayıp yan kabinin içine baktığımda İKİNCİ bir şok gelmişti. Lisede yaptığım tek flörtüm Glow'un babası değil miydi bu? Ne yani, o mu işletiyordu 06'yı? İçimdeki korku kabarırken Glow'un babasıyla gözlerim buluşmuş bulundu.
Yanlış zaman, yanlış insan.
Kış güneşi.
