2 hafta sonra.
Son testi çözüp arkama yaslandım. Derin nefes alıp parmaklarımla acıyan boynumu rahatlatmaya çalıştım.
Derslerim iyiydi. Babama söz verdiğim gibi asla aksatmıyordum. Ama okula son 2 haftadır gitmemiştim. Ve bu umrumda değildi. Teyzemle konuşmuştum. Müdürle görüşüp bir şekilde halletmişti.
Okula gitmeme gerek yoktu. İnternetden anlamadığım konuların videolarına bakabiliyordum.
Babamın mahkemesine 2 gün kalmıştı. Amcamın tuttuğu avukatla konuşmuştum. Elinde çok güçlü kanıtlar olduğunu ve endişelenmemem gerektiğini söylemişti. Amcam bu işe bulaşmamı asla istemiyordu.
Ama ben batacağım kadar dibe batmış gibi hissediyordum. Okuldan son çıkışımdan sonra sınıf grubunda sadece ders konuları konuşulmuştu.
Ve bir iki numaradan mesaj gelmişti. Onları yanıtsız bırakmış hatta engellemiştim.
Baban gerçekten katil mi?
Öldürdüğü çocuk Korayın kardeşi miydi?
İğrençsiniz.
Senin yerinde olsam intihar ederdim.
Yüzsüz.
Korayın yüzüne nasıl bakabiliyorsun?
Annenin deli olduğu doğru mu?
Katil baban ve deli annen olması nasıl bir his?
Sende mi katilsin yoksa?
Psikopata benziyosun.
Eminim babanla öldürdüğü çocuk hakkında konuşmuşsunuzdur.
Baban anlattı mı sana nasıl öldürdüğünü?
Korayın yerinde olsam seni öldürürdüm.
Umrumda değildi hiç biri. Babam asla böyle bir şey yapmazdı. Sadece onun üzerine yıkmaya çalışıyorlardı.
Okula ilk geldiğim gün Koray tanımıştı beni. Öldürülen çocuğun abisiydi.
Koray Velioğlu.
Yusuf Velioğlunun abisi.
Ve bir ay bana yapmadığını bırakmamıştı.
Vurmamıştı, dayak atmamıştı. Ama öyle şeyler yapmıştı ki, dayak atsa daha az acıtırdı belkide.
Yemek yemek için mutfağa girdim. Hiç bir şey yoktu. Buzdolabının kapağını kapatıp kapıya yaslandım. Dışarı çıkmaya üşeniyordum ama bu gün bir kahveden başka hiç bir şey girmemişdi mideme.
Derin nefes alarak odama gittim. Üzerime mont geçirip cüzdanımdan biraz para aldım. Ayakkabılarımı giyip anahtarları ve telefonumu aldım. Ellerim cebimde apartmandan dışarı çıkarken bacaklarımı saramayacak kadar bol olan gri eşofmana baktım.
Soğuk olduğu için bacaklarım üşümüştü. Market 10 dakikalık mesafedeydi. Eve gidip pantolon giyip giymemekte kararsız kalsamda sonradan boş verip karanlık sokakta adımlamaya başladım.
Markete biraz kalmıştı ve garip hissediyordum. Birisi beni takip ediyor gibi geliyordu. Bir kaç kere dönüp arkama baksamda kimseyi görmemiştim. Kafamı iki yana sallayıp yürümeye devam ettim.
Telefonumun sesi boş sokakta kulaklarıma dolduğunda irkildim. Elim cebimdeki telefonuma giderken derin nefesler almaya başladım. Beni ürkütmüştü.
Telefonumda kayıtlı olmayan bir numaraydı. Caveplayıp kulağıma yaklaştırdım. Kimse konuşmuyordu. Bende konuşma gereği duymamıştım.
Adımlarımı hızlandırdım. Marketin ışıklarını görünce derin bir nefes verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖZDE
General FictionYekta'nın hikayesi... Psikolojik sahneler olacaktır, rahatsız olacaklar okumasın.