Sarışın genç yerdeki su birikintilerinin spor ayakkabısını ıslatmasını umursamadan hızlıca yürüyordu.Sokakta o saatte pek insan yoktu.Ne de olsa güneş çoktan batmıştı.Sadece güneşin atmosferde kalan ışığı aydınlatıyordu sokağı.Bu yüzden o nefret ettiği sarı sokak lambaları henüz yanmamıştı.
Yeterince yürüdüğünü hissettiğinde biraz daha rahatlamıştı.Nefesini soğuk havaya doğru üflediğinde çıkan buhara baktı.Bu buhar aklına bir sigara yakmayı getirdi.
Uzun bacaklarını güzelce saran pantalonunun cebinden paketini çıkardı ve biraz ilerdeki ara sokağa girip duvara yaslandı.Yürürken sigara içmeyi sevmezdi pek.
Sigara dalını soğuktan biraz kurumuş dudaklarının arasına aldı ve yaktı.Derin bir nefes çekti içine,ciğerlerinin yandığını hissederken.
Neredeyse koşarak çıktığı evdeki lanet ailesini düşündü.Onların aptal düşüncelerinden bıkmıştı artık sarışın.Ne yapsa yaranamıyordu onlara hem de sırf eşcinsel olduğu için.Ama ailesinin gözünde'normal' olarak gözüken küçük kardeşinin en küçük yaptığı şeyi bile takdir ediyorlardı.
Sigara dumanın havada kayboluşunu seyrederken kendisi de öyle kaybolmayı diledi.Yorulmuştu artık.Bileğindeki kesikler soğuk havada varlıklarını hissettirdi düşüncesini kanıtlarcasına.
Dudaklarını ısırdı hafif acıdan.Sonra okulda hoşlandığı kahverengi saçlı çocuğu düşündü.Gülüşü o kadar masum ve güzeldi ki resmen onun gülümsemesi hayata devam etmesini sağlayan sebeplerdendi.
Oysa çocuk ondan hoşlandığını bile bilmiyordu.Çocukla aynı sınıfta olmalarına rağmen o kadar sık bir konuşmuşlukları yoktu.Sınıfta konuştuğu tek kişi olabilirdi.
Çocuk onun sınıfta sessiz varlığını fark etmişe benziyordu gerçi çünkü son zamanlarda kimsenin oturmadığı yan sırasına oturup onunla konuşmaya başlamıştı.
Acı bir gülümse belirdi dudaklarında.Acaba ondan hoşlandığını bilse yine yanına oturup onunla sohbet etmeye çalışır mıydı?
Sigarasının izmaritini yere atıp ayakkabısıyla söndürdü.Yürümeye devam etti.Nereye gittiğini bilmiyordu.Soğuk,uzun süre dışarıda kaldığından ötürü kendini hissettirmeye başlamıştı.Kıştan nefret ediyordu zaten.
Buharlı bir nefes daha verirken kollarını kendisine sardı.Parka gidip oturmayı düşündü ama bu düşünceden hemen vazgeçti.Yağmış olan yağmurdan dolayı hala ıslak olmalıydı banklar.
Eve de gitmek istemiyordu ama.Yürürken ne yapacağını bilemedi.Acaba kahverengi saçlı çocuğa yazıp buluşmak istese miydi.Gerçi bu soğukta onu dışarıya çıkarmak istemezdi.
Biraz sonra hafif hafif kar yağmaya başladı.Boş boş yürümekten sıkıldığı için önünde duran markete girdi.Canı tatlı bir şeyler istemişti.Kinder süt dilimlerini ararken pek önüne bakmadığı için birisine çarpı.
"Pardon.Kusura bakmayın."
Kişinin suratına baktığında kahverengi gözler şaşırttı uzun boylu çocuğu.Açıkcası onunla karşılaşma ihtimalini hiç düşünmemişti.Muhtemelen buralara yakın oturuyordu çocuk.
"Bill!Ne yapıyorsun buralarda?"
Dipper onun buralarda oturmadığını biliyordu.Maske taktığı halde sarışından ağır bir sigara kokusu alıyordu.
"Sadece yürüyüşe çıktım canım çikolata çekince buraya girdim."
Sesi biraz kısık çıkıyordu.Dipper hemen anladı sarışının moralinin bozuk olduğunu.