@kimoldugumsir:
Dokundum.@kimoldugumsir:
Seni düşünerek.—————————————
Eflah, başta her ne kadar kabul etmese de Ali'nin ettiği davete katılmamı, daha sonradan ikna edebilmiştim. Nereye gideceğimizi tam olarak bilemiyordum fakat orada Eflah'ın diğer arkadaşlarının olduğunu da öğrenmiştim. Hiçbirisiyle yüz yüze daha önce gelmemiştim, bazılarını isim olarak dahi bile tanımıyordum fakat bu gitmemem için engel oluşturan bir durum değildi.
En başında Eflah, benim için uygun bir yer olmamasını söylemesiyle birlikte gitmek için ısrar etmiştim. Beni ne sanıyordu bilmiyordum fakat kendi arkadaşlarının olduğu ortam ne kadar bana uygun olmayabilirdi? Ya da belki de öyleydi, bilemezdim. Yine de bunu kendim gidip görmek istiyordum.
Dün gece, Eflah beni eve bırakmıştı. Utandığımdan sebep sessizlik içinde kalmıştım.
İçimdeki dürtüye engel olamamıştım resmen. Eflah'ı ilk defa üstü çıplak görüşüm değildi, ama ilk defa dokunmak için yanıp tutuşmuştum. Tırnaklarım sırtına değdiğinde Eflah'ın kasıldığını parmaklarımın altında kalan kaslarından anlamıştım. Dayanamamış, tırnaklarımı pürüzsüz tenine sürtmüştüm. Batırmamıştım, kuş kadar hafif bir dokunuştu fakat her haliyle yanlıştı, farkındaydım.
Arkasını hızla dönerek bileğimden yakalamış ve ne halt ettiğimi sormuştu. Bunu ben de bilmiyordum. Sadece içimde vahşice bir istek oluşmuştu. Eflah'ın tenine dokunmak için.
O an ne söyleyeceğimi bilememiştim. Kekeleyerek özür dilemiştim.
Belki de her zamanki hallerimden biri olduğunu düşünmüştü. Onu sinirlendirmek için yaptığımı sanmıştı belki de. Eğer sonrasında o şekilde bir tepki vermemiş olsaydım.
Derin bir soluk alarak kendimi sırt üstü yatağa attım. Ellerim, karnımın üzerinde birleşerek Eflah'ı düşündüm.
Kendimi bildim bileli Eflah vardı. Benden önce, benim ötemdeydi hatta. Küçüklüğümden beri birlikteydik. Abimin vefat etmesi aramızdaki ilişkiyi bozmamış, aksine toparlanmamı ve hayata sarılmamı sağlamıştı. Çünkü Eflah olmasaydı, anne ya da babam benden çoktan eli ayağı çekmiş olduklarından sebep kendi denizimde boğulurdum. Eflah, beni oradan çekip kurtarmıştı.
Fakat son zamanlarda karşı konulamaz bir şekilde onunla temas etmek istiyordum. Vücuduma bu hisler yabancıydı, ilk defa hissettiğim bu kör istek, aklımı bulandıracak, bedenimi uyuşturacak kadar yoğundu.
Ona bu şekilde bakmam yanlıştı, biliyordum. Beni kardeşi olarak görmekten öte bir şey düşünmüyordu. Yine de bir an için bana farklı bir gözle baktığını düşündüm.
İşte o zaman ateşle barut gibi yanmamız kaçınılmaz olurdu.
Anonimden ona yazarken her şey daha rahattı. Hissettiklerimi ona söyleyebiliyordum. Onun bana ayak uydurduğu pek söylenemezdi. Belki Bade'yle birlikte diye yazmıyordu, belki de küçük bir kızla ilgilenmek ona göre değildi.
Gerçi, diye düşündüm, Bade'yle ayrılmışlardı.
Bunu, Ali söylemişti. Sebebini merak etmiştim. Kabul etmek istemesem de Bade, harika bir kızdı. Sadece Eflah'a karşı değil, çevresine karşı böyleydi. Partide olan tavrını hatırlıyordum, Eflah'a karşı anlayışlı ve nazik yaklaşımını... Ben böyle değildim, ama o tam olarak bu şekildeydi ve olgundu. Eflah'ı sıkboğaz etmeyecek, onu rahat bırakacak ama sadakatini kazanacak biriydi. Eflah, sıkboğaz edilmeyi sevmezdi, başına buyruktu. Hayattaki en önemli varlığı annesiydi. Onun için dünyaları karşısına alacağını biliyordum. Sevdiği kişiler fazla değildi, hayatına genelde pek kimseyi almazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKREBİN ZEHRİ (YARI TEXTİNG) +18
RomanceAlisa Haza, kendi halinde yaşayan genç bir kızdır. Neredeyse onu kardeşi olarak gören Eflah Volan'a bir gün sinirlenerek anonim bir hesaptan mesaj atar. Ve o günden sonra da hiçbir şey eskisi gibi olmaz. ©diavisiolla, 2022.