^ yirmi altı ^

50 20 17
                                    

Biraz daha bekledikten sonra sonunda bir karar verilmiş olacak ki herkes odalardan çıktı ve PD bize doğru gelerek, "Tebrikler Park Yurin ve Kai Kamal Huening." diyerek gülümseyip gitti.

Anın şoku ile Kai'yle birbirimize sarıldık ancak durumu fark edince hızlıca geri çekilip el sıkışarak birbirimizi tebrik ettik. Minji ise omzuma acımayacak şekile vurup sırıtıyordu.

Taehyun gelip ikimize de "Tebrikler." dedi ve biz de "Teşekkürler." dedik. Yeonjun, Soobin ve Beomgyu ile de aynı muhabbet döndükten sonra Kai bana dönüp "Ah, seçilen kişi bizimle aynı evde kalacak, ama odan özel, banyosu falan var, tek oda evlerden tek farkı mutfağı sanırım, pek o odaya girmemize izin verildiği söylenemez de. Neyse evin adresi sana mesaj olarak gelir, evde görüşürüz." dedi ve ben de "Görüşürüz." dedikten sonra oradan ayrıldı Kai, Beomgyu, Soobin, Taehyun ve Yeonjun.

"Abi şaka gibi ama AYNI EVDE KALACAKSIN TXT İLE!" dedi Mingyu. "Hâlâ şirketteyiz ya hani, bağırmasanız mı acaba?" dedim gözlerimi devirirken.

"Ha doğru, hadi işimiz bittiyse çıkalım bir kafeye gidip oturalım." dedi Mingyu ve şirketten ayrıldık.

Oturup takıldıktan sonra eve geçtim ve ne kadar kalacağımı bilmediğim ama uzun sürer diye düşündüğüm için bavulumu alıp güzelce hazırladım.

Eksik olmadığına kanaat getirince de gelen adrese bakarak bir taksiye bindim.

Eve bak hoaay maşallah

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Eve bak hoaay maşallah..

Valizimi de çekerek eve doğru adımladım, etrafta önünde yığınla koruma vardı. Korumalardan biri bana dönerek "Kimsiniz?" dedi.

Telefonumdan konumun ve kazanan olduğum vesaire yazılar olan mesajı çıkartıp korumaya gösterdim ve, "Şey ben Park Yurin. Seçmeleri ben kazandım da." dedim.

"Ah, Bayan Park. Çok özür dilerim şöyle içeri geçin lütfen. Bavulunuzu ben taşırım." dedi hızlıca bavulumu alırken.

"Zahmet etmeseydiniz-" dedim ancak koruma bana dönüp "Sorun değil Bayan Park, buyrun siz." dedi gülümseyip.

"Ah tamam, teşekkürler. Bu arada bana direkt Yurin diyebilirsiniz." dedim gülümseyip. "Olmaz efendim, siz benim üstümsünüz ve ben sizin hizmetindeyim, lütfen." dedi.

"Lütfen, sadece Yurin." dedim ve gülümsedim. Mahçupça gülümsedi ve, "Peki Baya- yani, Yurin." dedi. Kıkırdadım ve "İşte böyle, o kadar da zor değil." dedim.

Evin kapısına geldik ve kapıyı çaldım. Kapıyı gelip açan kişi Beomgyu idi. "Hoş geldin, buyur içeri." dedi gülümseyerek.

Arkamı döndüm ve, "Her şey için teşekkür ederim, bu arada adın neydi?" diye sordum. "Hyun-so." dedi ve gülümsedi.

"O zaman tanıştığımıza memnun oldum Hyun-so." dedim ve gülümsedim. O da bana gülümsedi ve "Ben de." diyerek yanımızdan ayrıldı.

Beomgyu uzanıp valizimi içeri alarak içeri geçmemi bekledi, içeri geçtikten sonra da arkamdan kapıyı kapattı.

İçeri geçtim, ev bayağı güzel ve büyüktü. Kai elinde bir bardak su ile çıktı ve, "Oh, gelmişsin. Hoş geldin." diyip gülümsedi.

Tam 'Hoş Buldum' diyecektim ki başımı kıkırdayıp gülüşen ikiliye çevirdiğimde el ele görünce şaşırmam ile konuşamadım. Yeonjun ve Soobin el ele kıkırdayarak içeri girmiş ve ellerini kaldırarak Soobin "Bakın kimler barıştı." dedi. Beni görmeleri ile de Yeonjun hızla "Yani sabah tartışmıştık ya arkadaşlığımız bitecek falan demiştik öyle o anlamda yani." diyerek toparlamaya çalıştı.

Onlara bir adım attıktan sonra gülümsedim ve, "Merak etmeyin, sabah Soobin'in Yeonjun'un yanındaki kişiye ne kadar kıskanç ve sinirli baktığını gördüğümde tahmin etmem zor olmamıştı. Benim düşünceme göre birini seviyorsan cinsiyetini önemsemeden seversin, kişiliğini seversin. O yüzden rahat olun, eşcinsel insanları destekliyorum." diyerek gülümsedim.

Aklıma ağabeyim gelince bir anda gözlerim dolmuştu, "Ah teşekkür ederiz Yurin, hey ne oldu neden ağlıyorsun?" diye Soobin sorunca gözlerimden akan yaşları fark etmiştim.

"Oh, üzgünüm. Ağabeyim de sizin gibiydi de. Her neyse odam nerede?" diyerek konuyu geçiştirdim göz yaşlarımı silerek.

"Ben göstereyim, gel." dedi Kai gülümseyip bavulumu alırken. Ben taşıyamıyor muyum şu bavulu ya?

Kai'nin arkasından ilerledim ve girdiği odaya peşinden ilerledim, durduğunu ise fark etmedim ve sırtına çarptım.

"Ay-" dedim burnumu ovuştururken. Kıkırdadı ve "Üzgünüm." dedi. "Sorun değil de, ne sert sırtın varmış." dedim masumca dudaklarımı büzerken.

Gülümsedi ve "Tekrar üzgünüm. Neyse ben çıkayım, sen de valizini sonra boşaltırsın, sadece üstünü değişip gel istersen. Film açmayı planlıyorduk çünkü biz de." dedi.

"Ah, olur tabi. O zaman üstümü değişip gelirim ben." dedim ve o da "Tamam." diyerek odadan çıktı.

Eğilip bavulumu yere yatırdım ve açtım. Çok aramadan elime geçen ve rahat bulduğum kıyafetleri giyerek odadan çıktım ve aşağı kata indim.

Aşağı indim ve koltuğa oturdum. Ben de içeri girdikten sonra pek fazla bir konuşma olmadı ve filmi izledik. Koltukta uykuya daldığım fark edememiştim bile. Taehyun gelip beni uyandırarak "Hey, Yurin. Koltukta uyuya kalmışsın. Film bitti ve herkes odasına gitti. Hadi kalk bakalım." dedi ve gülümsedi. Ben de esneyerek doğruldum ve "Teşekkür ederim Taehyunnie." dedim ve koltuktan kalkarak, "İyi geceler." diyip gülümsedim.

O da bana dönüp "İyi geceler." diyerek gülümsedi ve odasına yöneldi. Ben de odama yöneldim ve hızlıca duşa girip kendime geldim. Duştan çıktıktan sonra da şortlu pijama takımımı giyip yatağıma girdim. Telefonumu da şarja takarak kendimi uykuya bıraktım.

Sabah uyandığımda tuvalete gidip elimi yüzümü yıkadım ve ev terliklerimi ayaklarıma geçirip mutfağa adımladım ve su içtim.

Yanıma Kai geldi ve "Ah uyandın mı? Günaydın Yurin." dedi Kai. Kai? Lan ben kendi evimde değildim dimi doğru! Su boğazımda kald- "Öhhö öhö öhö!"

Kai sırtıma vurarak öksürmemi durdurmaya çalıştı ve yardımı dokundu. "Hey, iyi misin?" diye sordu güzel ve meraklı bir tonda. "Ah, tamam. Teşekkür ederim. Ben gideyim de üstümü değiştireyim en iyisi." dedim hızlıca odama adımlarken. O da bana kıkırdadı ve "Tamam, rica ederim." dedi.

Hızla odama vardım ve üstümü değiştirdim. Tanrım, acayip karnıma ağrı girdi. SİKTİR! BU GÜN AYIN 17'Sİ.

Hızla tuvalete koşturdum. Olamaz..

Bu gün kesinlikle pamuk şeker havamda değilim. Daha çok uzaklaş benden dayak yersin havam var. Saniyede ruhum emildi, of.

Eşofman takımımı giyinerek aşağı tekrar indim. "Ee, şey, mv çekimleri ne zaman başlıyor? Şarkı hazır mı?" diye sordum karşıma çıkan Yeonjun'a dönerek.

Yeonjun da bana döndü ve "Hepsini hazırlamamız için 1 ayımız var?" dedi kollarını yana açıp omuzlarını indirip-kaldırırken. Gözlerimi devirdim ve "O zaman şimdiden işe başlamalıyız." dedim gülümseyerek.

Hafif bir kahvaltı ettik ve şirkete geçtik. "Bir ay içerisinde bunların hepsini nasıl hazırlayacağız ya biz.." diye yakındı Taehyun.

"Bu kadar karamsar olmayın ama, bakın ben bunu 1 haftada yaptım ya sadece birr. Hadi önce konsept, sonra konu, sonra işe koyulma. Hadi, hadi madem az zamanımız var hemen başlayalım aa." dedim ve kıkırdayarak bağdaş kurup oturdum.

Yazamıyorum ve sadece klavyede geziniyorum resmen.

Berbat oluyor, biliyorum.

Özür Dilerim.


-
cidden yazamıyorum hâlâ imdat

my love - kkh ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin