Tekrar dudaklarını dudaklarımın üzerinde hissettiğimde yavaşca dizimi kaldırıp tam erkekliğinde durdurdum. Nefes nefese ayrılıp alayla gülümsemişti.
-Ne yapmaya çalışıyorsun?
+Ateşini yükseltiyorum. Başarabiliyor muyum?
-Başardın bile!
+Benimle her seviştiğinde yeşil gözlerini gözlerimden ayırmamana bayılıyorum.
-Sesini duymaya bayılıyorum...
+Sesimi duyurmayı seviyorum.
-Benden önce kaç kere aşık oldun?
+Bir kere, o da sana. Senden öncesi de sonrası da sendin.
-Hep ben mi vardım?
+Sen yokken bile sen vardın Civan... Yokken bile vardın...
-Çok güzelsin Yaren Alaca Polatoğlu. Hep böyle sev beni olur mu?
+Seni hep böyle seveceğim Yiğit Civan Alaca...
-Ela gözlüm...
+Ne?
-Bizim şarkımız, "ela gözlüm". Kız olursa Ela olsun.
+İlerde sorarsa sevişirken aklımıza geldi deriz.
-Bunun için önce sevişmemiz lazım.
+İstediğin bu olsun. Seve seve...
Gece yorgunluktan uyuya kalmıştık. Sabah Savaşın sesine uyanmıştım.
Savaş:Anne! Baba! Beni duyuyor musunuz?
+Savaş?
Savaş:Sonunda, dedemler geldi. Ali dayımla Mete dayım bir kahvaltı hazırladılar, görsen var ya! Babam uyanmayacak galiba?
Ne ara deden oldu acaba?!
+Uyanacak uyanacak.
Savaş:Hadi hadi omlet soğudu! Ben kaçar.
Civan sırtını bana dönmüştü. Arkadan sarılıp yanağını öpmüştüm.
+Günaydın.
-Günaydın güzelim.
Uykulu sesiyle konuşması hep hoşuma gidiyordu. Dolabı açıp üzerime bir şeyler giymiştim.
Aynadan Civana baktım, üzerini giyiniyordu.
+Şu an üzerine atlayıp geceyi tekrarlamamak için zor tutuyorum kendimi yakışıklı!
-Yakarım seni diyorsun? Bana uyar.
Elimdeki maskarayı bırakıp son bir kez saçlarımı düzeltmiştim.
+Aşırı güzel bir sabah.
-Geceyi tercih ederim. Üzerindekini değiştir istersen.
+Yine mi? Bitmedi şu kıskançlığın.
-Buralar soğuktur, üşürsün. Ayrıca aşağıdakiler baban ve kardeşlerin, niye kıskanayım?! Manyak mıyım ben?
+Evet manyaksın.
-Çok net oldu, bari biraz düşünseydin.
+Manyaklığını seviyorum.
-Beni sevişini seviyorum.
Kahvaltıya inmiştik.
Haluk:Günaydın çocuklar, sürpriz yapalım dedik.
Ali:Efsane bir kahvaltı hazırladık.
+Görüyorum. Aferin. Elinden iş geliyormuş.
Mete:Kayınço, salatalıkları ben doğradım nasıl olmuş?
Ali:Yemekleri de ben yaptım. Ateşli bebek kocan kadar iyi olamasak da biz de güzel yemek yaparız.
+Offf!
Haluk:Uğraşmayın kızımla ama! Keratalar!
Ali:Takılıyoruz bebiş, alınma.
+Sevgiliniz falan yok mu sizin?! Gidin onunla uğraşın.
Ali:Yok bebiş, ev erkeğiyim ben.
Mete:Benim var ama işte çok fazla olunca hangisiyle uğraşacağıma karar veremiyorum. Hem kayınçomla uğraşmak daha eğlenceli.
Masadan zeytini alıp ağzıma atmıştım.
-Yaren yemek yerken masaya oturmamız gerekiyor.
+Sana ne be?!
-Nolur otur, dayanamıyorum otur şu masaya.
+Bu da böyle bir cins, en büyük fobisi ayakta yemek yiyen insanlar.
Savaş:Böyle bir menemen yok anne!
+Ye aşkım, afiyet olsun. Ya siz böyle her sabah gelseniz mi? Kahvaltıyı hazırlarsınız falan.
Ali:Seve seve bebiş.
Haluk:Ne güzel anlaştınız böyle...
Mete:Kayınçom da sevdi bizi ben hissediyorum.
+Hııı sevdim! Ne seveceğim sizi be?!
Ali:Kardeşler arasında olur böyle şeyler.
+Keşke çilek olsaydı, fena canım çekti.
Savaş:Biz doyduk, biraz çizgi film izleyeceğiz.
+Savaş.
Savaş:Cihangire dikkat ederim anne merak etme.
Ali:Ben anlayamıyorum kanka, bu boşanma oyununun sebebi ne?
-Sinem.
+Civanın asistanı.
Mete:Ne alaka?
Haluk:Sinem Leventin kızı, masadan Levent.
Ali:Sinem mi?! Selin değil miydi kızının ismi?
Haluk:İsim değişikliği yaptırmış. Adamları yolladım, gizlice evine girdiler. Kız manyak.
Mete:Nasıl manyak?
Haluk:Duvarlarda Civanın boy boy fotoğrafları asılıydı, dergi sayfaları olsun, gazeteler olsun, hepsini toplamış manyak.
Ali:Bir psikopatımız eksikti.
-Beni tehdit eden de Leventmiş. Beni bir oyuncak gibi kızına hediye etmeye çalışıyor.
Mete:Enişte, kız şirketde falan sıkıştırmıyor değil mi seni?! Bak ırzına falan geçtiyse söyle!
Masadan zeytin alıp Metenin kafasına fırlatmıştım. Havada yakalayıp ağzına atmıştı.
-Saçma sapan konuşma be!
+Biz de Aphrodite'i kurtarmak için böyle bir oyun oynadık. Yoksa yani biz asla boşanmayız.
-Bir kere boşanmaya çalıştık oradan da el ele çıktık.
+Civan hakimin önünde "hakim bey ben karıma aşığım" deyince hakim bizi boşamadı.
Civan sus der gibi boğazını temizlemişti.
Haluk:Aşk çok güzel bir şey çocuklar... Kıymetini bilin. Hep böyle sevin birbirinizi...
Mete:Biraz anlatsanıza, nasıl evlendiniz?
-Ooo, o zamanlar ben hayvan herifin tekiydim.
+Sadece sevmeyi bilmiyordun Civan!
Ali:Ne demek hayvan herifin tekiydim?!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝓚𝓪𝓻𝓪𝓷𝓵𝓲𝓴𝓽𝓪 𝓟𝓪𝓻𝓵𝓪𝔂𝓪𝓷 18+ *Bitti*
ChickLitYaraları hala kanayan iki insan...Biri hala çocuk olan bir kız,diğeri yetişkin olmuş ama hiç büyüyememiş bir adam...Adam kızın yaralarını sara bilecek miydi? Kız adamı karanlığından çıkara bilecek miydi? "-Yaz bakalım google'a,düğün gecesi evli çift...