GECEYLE SEVİŞEN GÜNEŞ 8. BÖLÜM

568 26 5
                                    

GECEYLE SEVİŞEN GÜNEŞ

Keyifli okumalar

 GECEYLE SEVİŞEN GÜNEŞ 8. BÖLÜM

KURGU ;

Saçlarımın arasında aldığı derin soluklar. Sıkıca bana sarılması. Sicak nefesinin boynumdaki yakıcı etkisi. Niye ait olduğum yer burası gibi geliyordu bana.

Nasıl oluyorda sarılabiliyordum bir yabancıya?

Kokumu derince içine çekerek saçlarımı okşadı. Ellerim onun boynunda, parmak uçlarım sıcaklığıyla uyuşuyordu.

Dudaklarıni saçlarıma bastırdı. "Serram..." dedi boğuk bir sesle.

Serra'M? Kalbim varlığını belli etmek ister gibi daha hızlı ve sert bir şekilde atmaya başladı. Ne hissetsem doğru olurdu. Buruk bir tebbesum belirdi yüzümde nefesim kesilecek gibi oldu. Sanki bunu fark etmiş gibi. Sırtımı  okşadı.

"Korkma Serra... benim kollarimdayken korkma. Ben seni kendimden bile korurum... " titrek bir nefes vererek ondan ayrilmak için geri çekilmeye çalıştım. O ise buna izin vermeden daha çok sarıldı bedenime. Daha sıkı, ama beni incitmeyecek bir sarılmayı bu. Kokusu buram buram burnuma gelirken kokusu dengemi kaybettirecek kadar huzur vericiydi.

"Ayakta beklemek istemiyorum" dedim ondan ayrilmak dan çok ayakta kalmak istemiyordum. Çünkü her an beni etkisinden bayiltabilicek biriydi. Etkilenecek olursam Sonuçları hiç iyi olmazdı.

Elini belimden aşağı kaldırdığında elini tutup onu durdurdum. "Bu kadar temas istemiyorum" dedim sicacik ellerini tutarak. Çok hoştu, sıcacık, uzun, kocaman elleri vardı elini tutuğumdan kastım onun baş parmağını tutmamdı.

"Zarar vermeyeceğim..." dedi boştaki parmaklarını ellerime sararak. tekrar  "seni özledim" demişti

Kollarımı geri çekip ondan ayrılmaya calıştım. Ama o sanki buna devam etmek ister gibi sarılmamızı kesmemisti.

" Hıh! Dün gece den sonra mükemmel bir ilişkimiz olmuş bundan niye benim haberim yok" dedim onu iğneliyerek.

Kolunu belimde birazcık gezdirip gözlerimin içine bakıyordu. Kaşlarınî catmış bana bakarken;

"Biliyorum seni haberin olmadan yanıma getirtip, geri bıraktım ama gitmem gerekiyordu... ayrıca güzel uyuyordun..." derin bir nefes aldı dudaklarını anlıma bastırdığında gözlerimi yummuş onun mayıştıran kokusu genzimden kanıma karışmıştı. Uyumak istiyordum bu doğal mı?

"uyandırmak istemedim..." dedi. Dudaklarını anlımdan geri çekip bana bakmak istediğinde  gözlerimi hemen acip ona baktım.

Mayıştırdığını bilmesine gerek yoktu.

En çok da dikkatimi çeken şey sol karşındaki yara iziydi. Bu onu öyle karizmatik kılıyordu ki uzun uzun izliyebilirdim. Adıni dahi bilmediğim yabancı adamla dün gece uyurken sabah kendimi yatağımda bulmuştum. Sahi ben o kadar uyumayı nasıl başarmıştım? Garip hissettirmisti bir dengesiz gibi...

"Birak beni" dedim kollarından sıvışarak. Arkasına geçip derin bir soluk vermiştim. Neydi bu şimdi? Istedigi gibi sarilacak miydi bana?

Kolumu yavaşca beline doladim adamın? Nefesimi kulağına vererek "kimsin?" diye sordum.

Beline doladığım kollarımın üstünde ellerini koydu bas parmağıyla tenimi okşayıp "TALAS KAF" demişti.

Ve beni kolumdan etik bir hareketle kavrayıp kucaklamıştı. Kollarmi ensesine yerleştirmemle ellerini baldirimda birleştirip beni kaldırmıştı. Nefesi göğüs yanağıma değiyordu.

"Beni birak... kriz geçirmek istemiyorum" sesim titrek çıkmıştı.

Bakislari benim gözlerimi bulduğunda "sensiz girdigim krizlerden daha kötü olamaz" demişti.

Anlamıyordu. Krize girersem canim yanıcaktı. "Sapık mısın?" Dedim sinirle.

"Sadece sana" dedi. Bacağımı okşarken.

"Niye geldin?" kollarımı gevşeterek söylediklerime sinsice bana baktı.

Kanepeye oturduğu gibi başımı göğsüne yasladi. Cevap vermedi yine. yavşıyordu bana ama cevap vermiyordu. 

Kolunu sıkıca tuttum. Kokusu gercekten tam burdan göğsünden yayılıyordu. Ya da belkide boynundandı. Saçlarımı okşamaya başlamasıyla yavasca gevşemiş sonra da kolunu sıkıca tutmuştum. "Bu sefer.. bu sefer gidersen bırakmiyacağım Talas" diyerek iyice yayıldım üstüne.

uyumak istiyordum.

|Genç adam, gecesi  olduğu güneşe bakıyordu sanki geçmişin öcünü almak ister gibi gözünü kırpmadan kanepede üstüne uzanarak uyuyan güzele bakıyordu. Cam duvardan yansımalarını baktı çok güzel olucaklardı çok güzel duruyorlardı. göğsunun sol tarafında zıvanadan cikan kalbine bir dur demek istedi fakat bu güneşinin yaninda mümkün değildi.

Parmak uçlarıyla sırtını okşuyordu. Sicak ve küçük bedene bir türlü dokunmadan Duramıyordu öyleydi ya sanki Serra bunu biliyor gibi sesizce onu sevmesine izin veriyordu sahi Serra onun kalbini kırmadan kalbine alır mıydı onu?

Saçlarını koklayıp gözlerini kapatarak nefesini geri verdi. Ne olursa olsun Onu burdan alması gerekiyordu. Burdan gitmeleri gerekiyordu. Herşeyi planlanmıştı; şirketi ve ihalelerin hepsini onu yaninda almak için satın almısti yüklü bir fiyata. Onunla burda böyle tanışmak istememişti. Gözünün önünde adamı kurşuna dizdiğinde tekrar aşık olmuştu ona.

Yavaşca yerinden kımıldamaya çalışırken Serra mirildanmiş bu sayede genç adamın yüzünde küçük dahi olsa bir gülümseme peydah olmuştu.|

Bölüm sonu!

Zodyak KAF

GECEYLE SEVİŞEN GÜNEŞ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin