MULTİMEDYADA AÇELYA SİZLERLE...Çok Üşüyordum .Birinin beni sarsmasıyla uyandım. Ama gözlerimi açmıyordum çünkü buradan kaçamamıştım. Şuan da napacağımı bilmiyordum ve çok korkuyordum.
PARS : Açelya! Açelya uyan artıkk!
Pars. İşte hiçbiri rüya değildi.Hepsini gerçekten yaşamıştım .Sonunda cesaretimi toplayarak gözlerimi açtım. Çok aç ve halsizdim .Ve inanılmaz üşüyordum.
PARS : Sonunda uyandın iyisindir umarım çünkü bira-
AÇELYA : Iyi değilim .
Dedim oturur pozisyona geçmiştim . Hâlâ birbimize kelepceliydik.
AÇELYA : Şaka mısın sen çöz benii artık kaçacak halim yok inanılmaz açım ve başım dönüyor sana söz veririm bugünlük kaçmaya çalışmıcam.
PARS : Bugünlük ?
AÇELYA : Şansını zorlama istersen.
Dedim ye tekrar yatar pozisyona geçtim. Şuan gerçekten halsizdim kendimi yaşayan ölü gibi hissediyordum.
PARS : Sakın yine uyuma 3 saattir uyanmanı bekledim kalk üstünü değiştirelim.
AÇELYA : 1 kalkacak gücü kendimde bulmuyorum ve 2 sen sapıksın.
Pars kahkaha attı.
PARS : Merak etme bakmicam.
Dedi ve beni kucağına aldı. Tepki gösterecek halim yoktu bilincim gidip geliyordu daha fazla dayanamıcak gibiydim . Pars beni sasrtı kedime az çok geldim kendimi oyuncak bebek gibi hissediyordum ve bu hoş değildi. Pars beni ayaklarımın üzerine indirdi . Sendeledim , tam düşeceken Pars beni belimden yakaladı.
PARS : Sen gerçekten iyi değilsin.
AÇELYA : Sana şaka yaptığımı falan mı düşünüyorsun ?
Diye mırıldandım. Pars hafif tebessüm etsede cevap vermedi . Demekki gizemli ve tehlikeli Pars tebessüm etmesini biliyordu. Pars beni dolabın yanındaki koltuğa oturtdu.Ve bana kalın polar -sanırım eşofman- altı ve kalın bir kazak verdi. Pars'a elimdeki kelepçeyi çıkarmasını işaret ettim.Pars uyarıcı ses tonuyla:
PARS :Sakın ama sakın kaçmaya çalışma.
Kafamı salladım zaten şuanda ayakta zor duruyordum. Pars arka cebinden anahtarı çıkardı ve bileğimdeki kelepçeyi çıkardı. Bileğimdeki yaralar hâlâ tam anlamıyla geçmemişti.
Ayağa kalktım Pars'a arkasını dönmesini işaret ettim .Ve elbisemi yırtarak üzerimden çıkardım. Ve eşofman altını giyerken.PARS : Deseydin arkani açabilirdim yırtmana gerek yoktu.
AÇELYA : O elbiseyi hiçbir zaman sevmedim zaten.
PARS :Bence sana çok yakışıyordu.
Dedi cevap vermedim üzerime kalın kazağımı giydim. Şuan kendimi çok daha sıcak ve rahat hissediyordum. Pars giyinmiş olduğumu anlamış olmalı ki arkasını döndü ve kafasını salladı. Sonra dolaba dönüp kendine kıyafet seçmeye başladı. Bende koltuğa oturdum.
Pars giyiceklerini seçip gayet rahat bir şekilde tişörtünü çıkarttı. Sırtı devasaydı , her zerresi kasdi. Vurduğum yerin mor olduğunu görünce ufak bir kahkaha kaçmıştı ağzımdan. Pars ne oldu dermiş gibi bana dönmüştü bende bişey yok gibisinden omuz silktim.
Ve bana deli misin bakışı atıp geri döndü sadece tişörtünü değiştirmişti. Beni tekrar kucağına aldı. Kafamı göğüsüne yasladım. Kafamı dik bile tutamıyordum. Derin bir nefes aldım. Pars'ın inanılmaz bir kokusu vardı. Bu koku bana Çağlar'ı hatırlatı. Çağlar gibi kokuyordu Ama Pars'ın kokusu içine çektikçe başını döndüren ve ondan hiç ayrılamıcak mısın gibiydi ama Çağlar çok daha masum korkuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
↭ AÇELYA ↭
Genç KurguPARS KARAER = İntikamın gözünü kör etmesine izin veren bir abi... ÇAĞLAR KARAER = Sevdiği herkesi kaybeden ve sevmekten korkan kardeş... AÇELYA KUNTER = Yıllarca aşık olduğu dostu için fedakarlık yapan genç kız... Hepsinin ortak bir noktası va...