Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
___________________________☆
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Günler haftalara dönüştü. Haftalar aylara. Ve nasıl olduğunu çözemeden önce, herkes için en iyi sonucu veren bir rutin oluşturmuştunuz. (Ve masum, şüphelenmeyen insanları güvende tuttu). Bir hafta yeraltında, bir hafta peri krallığında ve bir hafta da kardeşinle birlikte Dünya'da. Onunla konuşmalarından birinde, Jisung senden son derece dikkatli olmanı istemişti ve ona ne yaptığını bildiğine dair söz vermiştini. Artık bir yıl önceki aptal, saf kız değildin. Ayrıca bu sefer Jisung özgürdü ve mutlu bir şekilde müzik yapıyor ve erkek arkadaşı Minho ile dünyayı geziyordu. Herhangi bir anlaşmaya mecbur değildiniz. Sadece günlerini (ve gecelerini...) Hyunjin ve Felix ile geçirmek istedin . Ve Jisung başta biraz endişeli olsa da, senin için endişeli olduğunu söyleyebilirdi.her zamankinden daha fazla gülümsüyor . Ve kabul etmek zorundaydı, parladığını görmek güzeldi.
Bir akşam, Hyunjin ile yeraltında yemek yerken, bir anda ona bir süredir aklında olan bir şeyi sormak istedin.
"Felix'le nasıl tanıştınız?"
Hyunjin'in gözleri ani sorgulamayla ilgiyle parladı, ama yine de şöyle bir cevap verdi.
"Uzun hikaye," sevecen bir şekilde gülümsedi.
"Bütün bir gecemiz var," diye merakla gözlerini kırpıştırdın.
"Pekala öyleyse" ve böylece Hyunjin hikayeyi anlatmaya başladı: "Bir varmış bir yokmuş, iki yalnız prens varmış. Biri onun yeraltı dünyasını miras alması gerektiğini biliyordu. Diğeri - periler diyarı. Her ikisi de, gelecekteki görevlerinin baskısıyla ilişki kurabilecek bir arkadaşa sahip olmak için can atıyormuş. Peri prensi her ne kadar yaramaz olsa da başka dünyalar arayarak gizli maceralara atılıncaya kadar, diğer perilerle oynamaktan bıkmıştı. Yeni bir şey istedi, daha heyecanverici. Ne kadar çok bakarsa, kendini yakın bir ruh bulmak o kadar zorlaşırdı. Genellikle, kendisi için peri krallığından bile daha sıkıcı olan dünyalarda sona ererdi. Bir güne kadar, onu yeraltı dünyasına götüren mor bir portal keşfetti. Tanıdık olmayan davetsiz misafir tarafından şoka uğrayan cehennem prensi, onu bir düelloya davet etti. İki şehzade nefesleri kesilene kadar savaştı ama nedense hiçbirinin cinayet niyeti yoktu. İkisi de siyasette yetenekli olduklarından, bir yabancıyı öldürmenin istenmeyen bir çatışmaya yol açacağını biliyorlardı. Sonunda iki şehzade kılıçlarını bırakıp konuşmaya başladılar. Çok geçmeden, ne kadar ortak olduklarını keşfettiler. İkisi de herkesin kendilerinden beklentileriyle çokça mücadele ediyorlardı. Bir noktada, yeraltı dünyasının yalnız prensi peri prensine tekrar gelip gelmeyeceğini sordu. Ve o da yaptı. Aslında, o gelmeye devam etti. Arkadaşlıktan sevgiliye dönüşmeleri birkaç yüzyıl sürdü. Bana sorarsan gerçekten aptal prensler."
