25. Bölüm

3.8K 183 237
                                    

☪ 25

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

☪ 25. BÖLÜM

"Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?"

"Neva? Hadi seni bekliyorum."

"Geliyorum!" diye bağırdıktan sonra saçlarımı aynadaki yansımama bakarak son kez düzelttim. Yatağın üzerine bıraktığım krem renkli beremi takmaktan vazgeçip yerine yerleştirdim. Ardından kapının önünde beni bekleyen kocamın yanına gittim. Üzerindeki siyah montun cebinde olmayan elinde gevşekçe tuttuğu evin anahtarını parmakları arasında dalgınlıkla evirip çeviriyordu. Omzunu kapı pervazına yaslamış, bıkkınlıkla beni bekliyordu. Çok karizmatik görünmesinin yanı sıra somurtup durması gülümsememi sağlamıştı. Daha fazla beklemesini istemediğim için yanına gidip yanağına hızlı bir buse kondurup geri çekildim. Böylelikle dalgınlığı son bulmuş, kızgın kızgın yüzümü incelemeye başlamıştı.

"Nerede kaldın? Kapının önünde bir ömür çürüttüm neredeyse-" derken üzerimdekileri yeni fark etmiş gibi konuşmayı bırakarak sustu, gözleri kısıldı, üzerimde detaylı bir gezintiye çıktı sarımtırak gözleri.

"Nasıl olmuşum? Bence yeni gelin kombinim üzerime tam oturmadı." dediğimde tıpkı Altay'ın yaptığı gibi bilmem kaçıncı kez üzerimdekilere baktım. İsteksiz bir şekilde etrafımda tam tur döndüm.

Dizlerime kadar gelen, kalın yünden yapılmış krem elbisemin içinde küçük vizyon rengi kareler yer alıyordu. Belden sonrası genişleyerek prenses modelinde olan elbisemin altına krem rengindeki botlarımı giyinmiş, saçlarımı düzleştirerek serbest bırakmış, hafif bir sonbahar makyajıyla hazırlığımı tamamlamıştım. Ablam olacak şahıs kolları dirseklerime kadar olan elbiseyi bilerek seçmişti çünkü elbisenin olmadığı kısımları düğünde takılan altınlarla doldurmamı istemişti. Tıpkı ablamın dediği gibi kollarıma altınlarımı, parmaklarıma yüzüklerimi ve boynuma yine altından yapılmış zarif kolyeyi takmıştım. Ben yeni gelin kombininden falan anlamadığım için derdime eltim yetişmişti. Böyle konularda tecrübe fışkıran ablam sayesinde sabah hızlıca kombini ayarlamıştık.

Evet elbisemi ablam seçmişti çünkü sabah erkenden mesaj atıp beni strese koyan kişi bizzat kendisiydi. Söylediğine göre bugün Altay'ın uzun süredir Almanya'da ikamet eden amcası ailesiyle birlikte Türkiye'ye gelecekti. Rahatsızlığı falan vardı duyduğum kadarıyla. Buraya tedavi olmaya geliyordu. Birkaç hafta boyunca İstanbul'da kalmaları gerekiyordu. Mersin'e iki gün önce kocasıyla birlikte geri dönen Melis'in evinde yani en alt katta kalacaklardı süreç içinde. Altay bana amcasının rahatsız olduğu için düğünümüze katılamadığını söylemişti. Eğer Almanya'da tedavisi olumlu gitseydi Türkiye'ye gelmeyeceklerdi ama İstanbul'da ünlü bir cerrahın adını duyunca memlekete gelmeye karar vermişlerdi.

Buraya kadar her şey gayet normaldi ancak işler Altay'ın pinpirikli yengesine gelince iyice zıvanadan çıkıyordu. Kadın buraya en son beş yıl önce gelmişti. Ablam bile kadını ilk kez göreceği için sabırsızlanıyordu ama Esra teyze kadından bolca bahsettiği için -ben hiç denk gelmemiştim- ablam bana yüzlerce uyarıda bulunmuştu. Açıkçası ben ablamla Esra teyzenin abarttığını düşünüyordum. Kadının bize nasıl bir zararı dokunabilirdi Allah aşkına?

EKSTREMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin