29. Bölüm

2.8K 147 225
                                    

Aşağıya Neva'yla Altay'ı bırakıyorum.

•••••••••••••••••••••••••••

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


•••••••••••••••••••••••••••

•••••••••••••••••••••••••••

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

☪ 29. BÖLÜM

"Ruhumun senden, İlâhî, şudur ancak emeli."

"Evet sayın seyirciler! Dünyanın dört gözle beklediği ve Ankara Polatlı'da gerçekleştirilen uluslararası toplantı dakikalar önce tamamlandı. Şimdi sözü saatlerdir orada bulunan, katılımcıların basın açıklaması yapmasını bekleyen muhabirimiz Levent Sanrı'ya bırakıyoruz. Evet Levent, sendeyiz. Toplantının detaylarına dair izleyicilerimize neler söyleyebilirsin?"

"Öncelikle iyi yayınlar diliyorum Esra Taplamacı. Sizin de söylediğiniz gibi bugün dünyanın gözü Küreselleşen Dünya'da Uluslararası Terörizm Toplantısı'na ev sahipliği yapan Türkiye'deydi. NATO üyelerinden Amerika Birleşik Devletleri, Hollanda, İtalya, Almanya, Fransa, Yunanistan ve geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin onayıyla birlikte ittifaka dahil olan İsveç'in katılımıyla gerçekleştiren toplantı saat on bir surlarında başlamıştı. Beş dakika içerisinde yetkililerin basın açıklaması yapması öngörülürken-"

"Levent? Sözünü kesiyorum ama bir dakika."

"Tabi, sizi dinliyorum sayın Taplamacı."

"Aldığımız son dakika haberlerine göre basın açıklaması saniyeler önce başladı. Verdiğin bilgiler için teşekkür ederiz. Daha sonra tekrar sana bağlanacağız. Şimdiyse geçtiğimiz hafta göreve getirilen ve toplantının katılımcılarından olan Genelkurmay başkanı orgeneral Fevzi Korkmaz açıklamalarda bulunuyor. Sayın başkanı dinliyoruz."

Kadın spikerin görüntüsü ekrandan alınıp yerine genelkurmay başkanının görüntüsü ekrana düşünce ister istemez odağım elimdeki kağıtlardan bilgisayarıyla uğraşmayı bırakan Altay'ın pür dikkat izlediği televizyona kaydı. Meraklandığım için yavaş adımlarla yanına gittim. Koltuğa oturacağımı anlayınca dizlerinin üzerindeki bilgisayarı önündeki masanın üzerine yerleştirip kolunu sığabileceğim kadar açık bıraktı. Elimdeki tomarla kağıdı masanın üzerine indirdikten sonra vakit kaybetmeden benim için açtığı boşluğa yorgun bedenimi bırakıp kollarımı sert gövdesine sıkıca sardım. Saçlarımın üzerine naif bir öpücük bıraktığı esnada gözlerim tıpkı onun gibi ekrandaydı. Sıra sıra dizilmiş muhabirlerden biri çalıştığı kanalın logosunun üzerine bastırıldığı mikrofonu eline alıp sorusunu sormaya başladı.

EKSTREMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin