Aşkın barut kokan hâli...
UYARI!
→ İncelemekte olduğunuz kitap 16 yaş ve üzeri için uygundur. Olumsuz örnek oluşturabilecek unsurlar içermektedir.
→ Kitaptaki olaylar, mekanlar ve kişiler tamamen hayal ürünüdür.
→ (Ç)alıntı durumunda yasal işlem b...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
••••••••••••••••••••
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
☪ 31. BÖLÜM
"Bu ezanlar, ki şehadetleri dinin temeli."
NEVA'DAN
İKİ AY SONRA
"Altmış üç." diye mırıldandım nefes nefese kalmış bir hâlde. At kuyruğu yaptığım saçlarım durmadan hareket ettiğimden olsa gerek dağıldığı için yüzüme gözüme giriyor, alnımdan akan terler kaşlarımın arasına karışıyordu.
"Saymaya devam et Neva, durma!"
Kendimi zorladığım hâlde çabamı görmezden gelmeyi tercih eden ve itinayla dizlerimin üzerinde oturan Berrin'e tabiki gözlerimi devirdim. Sırtımı zeminden ayırıp mekik çekmeye devam ederken tekrardan "Altmış üç." deyiverdim.
"Altmış üç değil altmış dört diyeceksin."
"Diyemem." derken bir mekik daha çekip "Almış üç." diye tekrar ettim.
(Benim Urfalı damarımı attırma Neva valla bırakırım seni altmış üçte ekcbdkjfk)
"Düzgün say şu sayıları. Her gün birine takıyorsun kafayı." diyen Berrin tavırlarımdan sıkılmış gibiydi.
"Takıyorum Berrin." Bir mekiği daha geride bırakırken gözlerinin içine baka baka "Altmış üç." diye söylenip "Ama bir sor neden takıyorum?" diye sordum.
"Kısa bir mola." Sonunda pes ederek dizlerimin üzerinden kalkıp kendini hunharca parke zeminin üzerine attı. Dakikalardır hareket halinde olan sanki kendisiymiş gibi yorgun gözlerle bana baktı. "Soralım bakalım o zaman. Neden sayıları bu kadar takıyorsun? Umarım ara vermemizi gerektirecek kadar mantıklı bir açıklaman vardır Neva."
Acı bir tebessüm sunarken "Takıyorum çünkü altmış üç gündür kocama ulaşamıyorum." diye mırıldandım uzandığım halının üzerinden sırtımı yavaşça ayırırken. Yanımdaki Berrin gibi oturup ayaklarımı birbirine doladığımda ağlamamak için kendimi zor tutuyordum artık.
