---Vote ve Yorum Bırakmayı Unutmayın <3----
"Düşüyorum ona biri tutsun
Dalıyorum dibe beni yutsun diye
Çabalıyorum ama çok zorsun
Yanıyorum bu benim olsun diye
Düşüyorum ona biri tutsun
Dalıyorum dibe beni yutsun diye
Çabalıyorum ama çok zorsun
Bilmem bu neyin nesi
Güzelliğin böylesi
Varmış benden delisi
Olamaz, olucam kölesi..."
-
Alayla sigarasından bir nefes verdi Kutay kör karanlık gecede.
Tam bir ay.
Birinci aylarıydı sevgilisiyle.
Ahu gözlü ceylan yavrusuyla birlikte geçen bir ay. Ondan öncesinde birbirine düşman iki adam olduklarını varsayacak olursak bu bir aylık rutinde pek çok şey değişmişti. Misal mi vermek gerekiyordu?
Pavyon ışıkları.
Uygar odasındaki led ışıklarını kapatıp açarken perdesi çekilmemiş camlardan yansıyan rengarenk ışıklara dudak dişledi Kutay. "Yiyeceğim..."diye fısıldadı. Bu Uygar ve Kutay dilinde "bizimkiler uyudu gel artık."demekti. Mors alfabesinden sonra en uygun dil olarak bunu kararlaştırmışlardı. Işıklar yanıp seri halde kapatılınca biliyordu ki Kutay.
Şimdi oğlanın penceresine çıkma vaktiydi. Ustalıkla bacağını ağaca atıp bir aydır her gece tırmanışı gibi tırmanma serüvenini başlattı. Yavaş olmaya çabalıyordu lakin odasında onu yatağa uzanıp beklemiş olan ahu gözlüye kavuşmak için yarım saatir evdeki herkesin uykuya dalmasını bekliyordu.
Moruklar cennetiydi burası,harbi dokuzdan sonra mahallede hayat bitiyordu. Ve Uygar bunu fırsat bilip oda camını havalandırma bahanesiyle aralayıp cereyan olmasın diye kilitlediği sözde kapısıyla birlikte ailesine iyi geceler dilediğinde Kutay beliriyordu.
"Hoşgeldin.."diye dudak ısırdı Uygar onun ceketinin yakalarından tutup dudaklarına öpücük kondururken.
Daha odaya adımlamadan pencerede asılı kalışını,ikinci kattan düşse götü başı dağıtacak olmasına aldanmadan beyni yeri erkekliğine kan akan Kutay nefes nefese oğlanın dudaklarına gömüldü. "Yerim ağzını.."diye mırıldandı Kutay oğlanın odasına bacaklarını salarken.
"Yemiyorsun sankiii."diye göz devirdi Uygar iri bademlerini devirip kirpiklerini kırpıştırırken. "Neden geciktin?"
"Sevgilime birinci ay hediyesi bakıyordum."dedi Kutay varlığından ve kullanımından bir aydır haberdar olduğu sırt çantasını aralarken içeri dolan sıcak yemek kokusuyla sırıttı. "Missss gibi tantuni yaptırdım...Ayran da var.."
Yiyecekleri çıkartıp çalışma masasına koyduğunda oğlanın kapalı led ışıklarına bakındı. "Sen bu pavyonun ışıklarını söndürdün gülüm."diye sırıttı Kutay ayranı sallayıp pipeti Uygar için taktıktan sonra yavaşça oğlanın dudaklarına uzattı. Onun için tantunisinin kağıdını sıyırıp peçeteyi eline verirken dudaklarına bir öpücük mırıldandı. "Pavyoncuuu.."
"Acıktım.."diye fısıldadı Kutay'ın ellerindeki tantuniden koca bir ısırık çalan Uygar iştahla yanakları şişerken çiğnedi.
Şimdi ağzına tantuniden sonra..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Perde
Romance"Hiç sevilmemişsin,sevdiğin ise meçhul!"diye gürledi ceylan gözleriyle. Sevmek ve sevilmek nedir özenle ince ince öğreteceğini bilmeden...