Bu kitabı arkadaşım sinemle beraber yazıyorum. Yani ortak bir kitap.umarım beğenirsiniz.
***
Ohhh! Sonunda sınav stresini atlattık. Sanırım artık üniversiteye hazırız. Sınav hiç kolay değildi. Ece benimki güzel geçti diye moralimi bozuyor ama neyse. Gerçi neden sınava giriyoruz onuda bilmiyorum. Çünkü özel bi üniversite olucak sonuçta ne gerek var sınava falan.
Bu arada ben kendimi tanıtmadım.
Ben Mira. 18 yaşındayım. Ankara'da yaşıyorum. Soykan kolejinde okuyorum. Çalışkan inek öğrencilerden değilimdir ama tembelde değilimdir. En yakın arkadaşlarım Ece, Irmak ve seher. Ama gurubumuz yedi kişiliktir. Evet sınıfımız guruplardan oluşuyor. Herkesin bir gurubu vardır. Ama sen şimdi diyeceksin " üç isim saydın senle beraber dört kişi ama yedi kişi ne ayak" diye. Baştada dediğim gibi Ece,Seher ve Irmak en yakın arkadaşlarım diğer üçü ile o kadar yakın değiliz.
***
Yaz tatiline iki hafta kaldı. Dersler işlenmiyor evet ama biz yinede eğlencesine son güne kadar okula gidiyoruz. Sizce bu çok sıkıcı olabilir ama bizce eğlenceli. Dört kişi okula gelip yıl içinde konuşamadığımız kadar konuşuyoruz.
Uzun bir yolun sonunda okula ulaşmış bulunuyorum ve sonunda sınıfa girdim. Yine bizimkiler benden önce gelmiş.
" vayyy! Mira ilk defa erken geldi!"dedi Ece şaşırmış bir şekilde gülerken.
Evet okula hiçbir zaman erken gelememişimdir. Ne yapıyım ama evim uzak ve ben bunu bildiğim halde evden geç çıkıyorum. Ve bu yüzden dört yılın sonunda ilk defa bugün lisenin bitmesine iki hafta varken erken geldim. Ben bile çok şaşkının şuan bu duruma.
" seni çok özledim de Ece hasretine dayanamayıp erken geldim."dedim bende dalga geçerek.
"Eeee? Bugün neler yapıyoruz?"dedi Irmak ve Seher aynı anda.
Evet okula geliyoruz dedim ama bütün gün okulda köskös oturuyoruz demedim yani ya da uslu durduğumuzu. Mesela en basitinden dün 1-2 ders sonra okuldan çıkıp sokaktan geçen insanlarla uraştık. Örneğin; dün bir tane otobüsü aceleyle nefes nefese durdurup " abi çok önemli" dedim otobüsü kullanan şöföre.
" ne oldu " dedi o da telaşla.
"Abi saat kaç telefonumu çantamdan çıkarmaya çok üşeniyorumda" dedim ve sonu şoförden duyduğumuz bir ton küfürle bitti. O sinirden gözü dönmüş bir şekilde bize bakarken bizde kahkaha atarak koşmuştuk.
"Eeee? Cevap versenize" dedi Irmak tekrar sorusunu hatırlatarak.
O sırada Ece ve ben göz göze bakıp pis pis güldük çünkü dün akşam telefonda konuşup ne yapacağımıza daha doğrusu Irmak ve Seher'e ne yapacağımıza karar vermiştik.
"Sinemaya gidiyoruz." Dedik aynı anda hala gülerken.
"Hangisine" dedi Seher.
"Sürpriz" dedim bende "gidince görürsün" diyede ekleyip göz kırptım.
"Ne tür bir film onu söyleyin barii!" Dedi Irmak.
"Ne o yoksa korkuya gideriz diyemi korktun" dedi Ece dalga geçerken.
Ece ve ben gülmeye başlayınca hatta gülmekten çok kahkaha atarken diğerleri bize deliymişiz gibi bakıyorlardı. Çünkü Ece komik birşey söylememişti. Bu yüzden gülüşümüz diğerlerine saçma gelmişti. Ama biz zaten Ece'nin dediğine değil onlara yapacaklarımıza gülmüştük.
***
"Offf! Kızım siz burda durun işte Eceyle ben alıp geliriz biletleri!" Dedim sitem dolu sesimle. Tutturmuşlar bizde sizle gelicez beraber alıcaz. Neymiş biz gidince korku filmine alırmışız. Evet korku filmine alıcaz biletleri bu yüzden sizin gelmemeniz gerekiyor. En iyisi biraz alınmış gibi yapmak.
"Offfff bir güvenmiyorsunuz bize yaa. Tamam siz gidin alın hepimiz sıraya girmeyelim eceyle biz burda bekleriz. Ama çok alındık yani bilin isterim" dedim.
" offf tamam be hemen de alınıyorsunuz. Tamam gidin alında gelin. Ama bak korku olmasın." Dedi seher "korku olursa intikamımızı alırız ona göre" diye ekledi Irmak.
"Tamam hemen alıp geliyoruz" dedik ve biletleri almaya ilerledik. Ahh benim canım arkadaşlarım tabikide korku filmine bilet alıcaz bide bizi tehdit ediyorlar. Hııı...siz çok biliyonuz. Nasılda korktuk ama...
"Hangi filme aldınız" dedi Irmak.
"Girince görürsün çok güzel bir film. Muhteşem birşey" dedi Ece bana göz kırparak.
Şuan kahkaha atmamak için kendimi zor tutuyorum. Çünkü Irmak ve Seher korku filmi izleyemezler ve hatta gece korkudan uyuyamazlar o derece. Bu iş eğlenceli olacak. Kötüyüz biz kötüy-. Ne diyorum ben yaaaa. Kötü falan değilim ben sadece biraz eğlenmek için...
***
"Kızım biz size demedik mi korkuya almayın diye?" Dedi ikisi aynı anda ayağa kalkarak ve tabi bağırarak. Arkadan hoşnutsuzluklarını belli eden insanlar homurdanırken Eceyle bende onları kollarından tutup zorla oturttuk yerlerine gülerek.
Biz gülerek filmi izlerken Irmak ve Seher korkudan koltuklarına her sahnede daha çok siniyorlar. Irmak korkudan yanındaki yakışıklı çocuğa sarıldı ama maalesef çocuğun sevgilisi vardı. Rezilliğin dibi yani... Çocuğun sevgilisi Irmağa sinirli bir şekilde bakarken çocuğa öldün sen bakışları atıyordu. Irmak fark edip hızlıca çocuktan ayrılırken sevgilisi çocuğa bağırmakla meşguldü "o kız neden sana sarılıyor?"
"Sevgilim ben nereden biliyim. Bi suçum yok benim. Gelde bana sarıl demedim ya!"
"Demedin ama çekilde demedin" dedi kız. Tamam Irmak güzel bir kızdı ama bu ne kıskançlık.
"Çok fazla büyütüyorsun"dedi ve Irmağa dönerek "sende birşey söylesen"dedi sitem dolu sözlerle.
"Bakın gerçekten yanlışlıkla oldu özğr dilerim" dedi Irmak üzülmüş gibi yaparak.
"Bide bilerek sarılsaydın"dedi kız ve salonu terk etmek için ayağa kalktı. Tabi bu sırada çoğu kişininde dikkatini çekiyorduk. Tam anlamıyla rezillik. Allahtan kız ayağa kalkıp yürümeye başladığında erkekde kalkıp gittide sorun daha fazla biyimedi.
"Yine buldun sarılacak yakışıklı bi çocuk" dedim dalga geçerek Irmağa.
"evet yaaa çok yakışıklıydı ama bilerek sarılmadım yani korkmuştum" dedi açıklama yaparak.
"tabi canım" dedik üçümüz aynı anda gülerek.
***
"Offf şu araları niye koyuyorlar ki sanki" dedim film araya girince.
"Şunlara bak korkudan nasıl da titriyorlar" dedi Ece eliyle bizimkileri göstererek.
"Ne dalga geçiyorsunuz kızım. Sizin bu yaptığınızı intikam almak için eski sevgilim bil-" diyen seher sözünü bitiremeden sahnede eline mikrofon almış ve konuşan çocuk onun sözünü kesti.
"Mira" dedi elinde mikrofon olan çocuk.
Ama bu ses...
"Aras"
"Aras"
"Aras"
"Aras" dedik dördümüz aynı anda bağırarak.
Tüm gözler bende toplanmışken benim dudaklarımdan sadece şu sözcükler döküldü.
"Hayır olamaz. Senin burada ne işin var" dedim fısıldayarak.(Vote verin ve lütfen yorum yapın:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN APTAL HALİ...
HumorMutluluk mu? Aşk mı? Peki ya hayaller mi? Hangisi? Hepsini seçmek mümkün mü? Peki ya birisinden vazgeçmek zorunda kalırsan? Sizce Mira ve Ece hangisini seçti, ya da hayat onlara seçme sansı tanıdı mı? Her sayfası sürükleyici bir roman. Keyifle okuma...