Yoona , Taeyeon'un yakasını bir anda bıraktığında kısa kız dengesini sağlayamayarak yere yapışmıştı.
"Ne dedin sen?" Yoona , duyduğu şeyi kavrayamayarak sordu.
"Ben... Taeyeon'u aldatıyorum..."
Bu sırada Hyoyeon ve Seohyun da gelmişti. Onlar olayları diğerlerinden öğrenmeye çalışırken Yoona , Taeyeon ve Tiffany üçlüsü de transa geçmiş bir şekilde bakışıyordu.
Ve sessizlik... İki üç dakika süren sessizliği bozan Sooyoung'un neresinden çıkardığı bilinmeyen cips paketini çıkararak gürültülü bir şekilde cips yemesiydi.
"Sooyoung..." Ortamdaki dramatik havayı bir cips için bozan Sooyoung'a lanet edercesine söyledi Sunny.
"Wae? Cips de mi yemiyoh!" ağzına tabiri caizse tüm cips paketini boşaltırken söylemişti Sooyoung.
"Hey hey hey! Şimdi olaylara bir açıklık getirin , kim kimi aldatıyor?" Hyoyeon , ellerini beline yerleştirmiş , hayır mahalle karısı edasıyla değil suçluyu sorguya çeken Arka Sokaklar'dan fırlama komiser edasıyla söylemişti.
"Sen kim kimi deyince kamikazi diyesim geldi. Kamikazi kamikazi~" diyen Sooyoung , her zamanki gibi Sunny'nin kafasına bir tane geçirmesiyle susmuştu.
"Neden bu kadar çok soru soruyorsunuz ki?" Tiffany omuz silkerek söyledi. Durumu açıklamayı düşünürken bunu kast etmiyordu ; daha çok Taeyeon'la yalnız konuşacağını düşünmüştü.
"Burada soruları ben sorarım Tiffany!" Hyoyeon güneş gözlüklerini takarken bir kez daha 'Ben komiser Murat , boynumda tur at' edasıyla söylemişti.
"Unni yanlış gelmişsin. Burası Arka Sokaklar seti değil , daha çok Beni Affet seti..." diyen Seohyun'a dudak bükerek karşılık verdi Hyoyeon.
"Hyo allasen aegyo yapma!" Sunny kusacakmış gibi yaparak söylemişti.
"Üff sen bir sus be! Sen yapınca çok pörfekt bir aegyo oluyor , biz yapınca iğrenç? Pfft... Hem Seohyun biz çıkıyoruz niye bana unni diyorsun? İnsan kız arkadaşı kendisine unni deyince doğal olarak bozuluyor. Bizim de bir raconumuz var hani." sırasıyla tüm dizileri canlandıran Hyoyeon , bu kez de Deli Yürek'ten fırlama gibi konuşmuştu... Hatta artık Öyle bir geçer zaman ki'deki Ali Kaptan olma potansiyeli bile oluşmuştu.
"Yah! Onu bunu bırakın da Taeyeon ve Tiffany bize durumu açıklasın! Evet sizi dinliyoruz... Tae? Tiff?" Yuri şok olmuş bir şekilde etrafına baktı. Taeyeon ve Tiffany ortalıklarda yoktu. Nereye gitmişlerdi ki?
...
Jessica , yine yorgun geçen bir günün ardından eve dönebilmişti.
Güzel... Amber ortalıklarda görünmüyor...
Kapıyı çaldığında kapıyı heyecanlı bir Krystal açmıştı.
"Ne o? Niye bu kadar heyecanlısın?" içeri girerken gülerek sordu.
"Unni! Hani telefonum bozulmuştu ya , Hara unni düzeltti. Sen yapamamıştın ama o halletti!"
Hara? Karşı komşuları olan şizofren kız? Pfft...
"İyi halt etmiş..." diye mırıldandı. Krystal tabii ki de onun bu dediğini duymamıştı.
Takmayarak kendisini televizyonun tam karşısındaki koltuğa attı. Fakat bu kez de dikkatini diğer koltuğa yığılmış bir ton dergi çekmişti.
"Bunlar da ne böyle?"
"Dergi." Krystal'in bu acayip ilginç (!) açıklamasıyla gözlerini devirdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Whisper ( TaeNy )✔
FanfictionŞarkıcılık kariyerini bırakmak zorunda kalan Tiffany'nin hayatı 'O' kişiden dolayı fazlasıyla değişir.