-4-

330 29 6
                                    

Beyaz saçlı kafasına giren ağrı ile yüzünü buruşturdu. Daha tam ayılamamıştı. Acıdan sımsıkı kapatmış olduğu gözlerini araladı. Görüntüsü çok bulanıktı. Gözlerini sımsıkı kapatıp başındaki ağrının geçmesini bekledi. Ağrının hiç geçmeyeceğini anlayınca gözlerini açtı ve ayağa yavaşça kalktı. İlk önce yerdeki  kırık ayna parçalarını gördü sonra mutfağın hemen önünde yerde duran bıçağı. Kafasını çevirdi banyo kapısındaki büyük yarığı gördü ve kapıya saplanmış bıçağı.

Hiçbir şey hatırlamıyordu mutfağa ilerledi ve herhangi bir şey var mı diye kontrol ederken başına giren şiddetli ağrı ile mutfak kapısına yaslandı. Ardından aklına gelen görüntüler ile salona geri döndü yerdeki kırık ayna parçalarına baktı. Birkaç ayna parçası minik ayaklarını çizmiş ve kanatmıştı.

Aklına gelen başka bir görüntüyle banyoya ilerledi. Banyo kapısının önünde durdu ve yavaşça  kapıyı açtı. İçerideki aynadan kanlar lavaboya damlıyordu. Kafasını yere çevirince kanlar içinde yatan arkadaşını gördü ve hemen yanına çömeldi. Arkadaşının kafasını minik elleri arasına aldı ve anında aklına gelen görüntüler ile elleri titremeye başladı.

Ne yapmalıydı? Arkadaşı uyanınca tekrardan ona saldırır mıydı? Öğrenmenin tek bir yolu vardı değil mi? 

Denemek...

Jimin hemen ayağa kalktı ve ilk yardım çantasını alıp tekrardan arkadaşının yanına çömeldi. Minik elini arkadaşının boynuna götürüp nabzına baktı. Minik parmaklar atan nabzı hissettiği anda jimin rahat bir nefes verdi. 

Başındaki yarasına baktı derin bir yara olmadığını anlayınca yarayı temizleyip sargı bezini sardı ve arkadaşının diğer yaraları ile ilgilenmeye başladı. Batikon ile yarayı temizledi. Ve minik cam parçasını arkadaşını kolundan çıkartıp sıkıca sardı. Arkadaşının minik yaralarına ayıcıklı yara bandı yapıştırdı. İşi bittikten sonra kanlar içindeki ayağını hiç umursamadan salona koşup telefonunu kaptı. Ezbere bildiği numarayı tuşladı ve telefonu kulağına dayadı.

-Alo? lütfen evime gelebilir misiniz acil bir durum var-

-Peki bay park-

-Çok, çok teşekkür ederim-

Jimin telefonu kapattı ve arkadaşının yanına geri döndü arkadaşını kollarından tutup salona kadar sürükledi ve arkadaşını koltuğa yerleştirdi. Sonrasında kendini tekli koltuğa attı ve ayağındaki minik cam parçalarını dikkatlice çıkartmaya başladı. İşi bitince yarasını temizledi ve ayağını sardı.

Şanslıydı ki ne arkadaşında ne de kendisine derin bir yara yoktu. Derin bir yara olsaydı jimin ne yapacağını düşündü. Sağlık bilgisi sınırlıydı. Kapının tıklatılması ile jimin yavaşça ayağa kalktı. Ayağındaki yara beyaz saçlıyı zorluyordu.

Kana bulanmış mermer zeminden zorlukla geçti ve kapıyı açar açmaz psikoloğunu görüp acı ile gülümsedi. 

" Bana yardım edebilir misiniz namjoon bey?" 

Namjoon jimin'in bu cümlesine hafifçe kaşlarını çatıp gülümsedi. "şimdiye kadar size yardımcı olabildiysem tekrardan yardımcı olabilirim jimin bey. Sorun ne? tekrardan rüyalar mı görmeye başladınız?"

"Hayır, bu seferki farklı. Lütfen içeri geçin zaten görmüş olacaksınız" Namjoon jimin'in cümlesi ardından hemen eve girdi ve siyah kabanını askılığa astı. Gömleğinin kollarını sıyırdı ve jimin'e bakarak salona geçti. Namjoon salona girer girmez gözleri sonuna kadar açıldı. Ev tam bir savaş alanı gibiydi. Yerler jimin'in kanı ile kırmızı renge boyanmıştı.  "B-bay park burada neler oldu böyle" namjoon'un korku içinde konuşması ile jimin minik ellerini kaldırdı ve iki yana salladı . "lütfen arkadaşımın yaralarına bakın sonrasında söz veriyorum her şeyi anlatacağım"

Namjoon hızlıca koltukta yatan bedenin yanına gitti. Jungkook'un göz bebeklerini telefonunun ışığı ile kontrol etti. Sonrasında ise başındaki yaraya baktı. "Sanırım kafasını çarpmış ama beyninde hasar yok. Herhangi derin bir yarası yok bu yönden çok şanslıyız çünkü ben bir psikoloğum jimin bey " Namjoon jungkook'un sargısını tekrardan sardı ve jimin'e döndü.

Namjoon ayağa kalktı ve jimin'e doğru ilerledi. "Bay park bana ne olduğunu anlatacak mısınız?" Jimin başını salladı ve eli ile koltuğu işaret etti namjoon koltuğa oturdu ve jimin'in yanına oturması ile hemen jimin'e döndü.

Jimin parmakları ile oynarken konuşmaya başladı. Gözleri ile  sadece parmaklarına baktı."Namjoon bey ben ... ben sanırım deliriyorum" Jimin başını kaldırdı ve dolu gözler ile namjoon'a baktı. Namjoon elini jimin'in koluna koydu ve onu biraz da olsun rahatlatmak için başparmağı ile kolunu okşadı. "Bay park bunların hepsini..." Namjoon etrafa baktı ve tekrardan bakışlarını jimin'e çevirdi. "siz mi yaptınız?"

"Hayır ben yapmadım" 

"Pekala bana en başından anlatmaya ne dersiniz?" jimin arkadaşına minik bir bakış attı ve bakışlarını tekrardan parmaklarına çevirip başını salladı.

Ángel de la muerte | YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin