Uzun bir aradan sonra merhaba 😊Umarım bölümü keyifle okursunuz telefondan yazdığım için yazım hatası olabilir bu yüzden kusura bakmayın sonra düzenleyeceğim keyifli okumalar şarkıyı Aysel ve Chang'ın kavga sahnesinde açabilirsiniz 😘
11
Lunaparka geldiklerinden beri somurtarak sevdiği kadını ve kızını izliyordu genç adam. Tam her şeyi yoluna koydum derken yeni bir kriz patlak verip her şeyi alt üst etmişti. Onun bu hali karşısında bir şeylerin yolunda gitmediğini anlayan Gong, Chang'ın kafasını dağıtmak için ona sataşmaya başlamıştı.
"Yüzünden de anlaşıldığına göre konuşma pek iyi geçmemiş. Aysel haşladı baya seni değil mi.?"
"Git başımdan Gong seninle uğraşacak halim yok"
"Yapabileceğim bir şey var mı ağabey?"
"Evet var"
"Ne söyle hemen yapayım?"
"Çeneni kapatabilirsin mesela Gong" Ağabeyinin bu cevabı karşısında onun daha fazla üzerine gitmeyip susmayı tercih etmişti genç adam. Konuşmak istediği zaman kendisine her şeyi anlatacaktı zaten. Derin bir nefes alarak bir süre Chang'ın sakinleşmesini bekledi. Bu süre boyunca da etrafı sessizlik kaplamıştı. Bu sessiz ortamı bozan kişi ise Ayla oldu. Küçük kız büyük bir heyecanla babasına yanına koşarak gelip konuşmaya başladı.
"Baba dönme dolaba binebilir miyiz? "
"Prensesim beni bu sefer es geçsen olmaz mı?"
"Olmaz baba kim bilir artık ne zaman böyle bir araya geleceğiz" dedi küçük ağlamaklı bir ses tonuyla. Kızının üzgün haline dayanamayan adam yerinden kalkarak Ayla'nın elini tutuğu sırada küçük kız aceleci bir şekilde yeniden konuşmaya başlamıştı.
"Baba sen benim elimi tutacağına anneminkini tut bence"
"O niyeymiş?"
"Bilet gişesinde bir adam anneme fena halde asılıyor da ondan"
"Ne yapıyor, ne yapıyor sen bu tarz kelimeleri nerden öğrendin?"
"Konumuz şuan bu değil baba annem elden gidiyor." diyerek babasının içindeki öfke ateşini daha da harlamıştı küçük kız. Aldığı bu cevap karşısında daha fazla yerinde duramayan adam soluğunu bilet gişesinin orada almıştı. Gerçekten Ayla'nın dediği kadar vardı sevdiği kadın her ne kadar karşısındaki adama tepki gösterse de adam sözlü tacizine devam ediyor ve gözünden sakındığı karısını rahatsız ediyordu. Artık Aysel'in sinirden kıpkırmızı olduğu sırada onun yanına giderek elini tutuktan sonra "Bir sorun mu var hayatım "diye sordu Chang. Karşısındaki adama sinirli olmasına rağmen ses tonun sakin çıkmasına dikkat ederek daha sonra öfkeden ateş saçan gözlerini bilet gişesindeki adama çevirmişti. Gişedeki adam Chang'ın bu sert bakışlardan dolayı yutkunup Aysel'den hemen özür dilemişti.
"Kusura bakmayın hanımefendi bir sevgiliniz olduğunu bilmiyordum"
"Sevgilisi değil kocasıyım" diyerek karşısındaki adamın sözünü sinirli bir ses tonuyla düzelmişti Chang . Aysel ise bu sırda gişede duran adamın bu son tavrı karşısında çileden çıkmıştı.
"Hayatımda biri olmasaydı benden özür dilemeyip beni rahatsız etmeye devam edecektiniz? Bir kadın istemiyorsa istemiyordur. Sevgilisi veya kocasının olmaması da onu rahatsız edebileceğiniz gerekçesini vermez. Şu zihniyetten çıkın artık" dediği sırada bilet gişesindeki adam yediği halt yüzden daha da ezilerek yüzü utançtan kıpkırmızı olmuştu.
"Haklısınız sizden bir kez özür dilerim ."
"Umarım bu hadsizliği benden başkasına yapmasınız." diyerek hızlıca oradan uzaklaştığı sırada Chang bir kez daha bu güçlü kadına hayran kalmıştı. Bu kadın kelimenin tam anlamıyla kalbine hiç iyi gelmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asla Vazgeçme
ChickLitAysel Bozkurt , adını bütün dünya ya duyuran başarılı bir iş kadınıydı.Üstelik bu başarısını daha otuzlu yaşlarında elde etmişti.Hal böyle olunca onu iş camiasında tanımayan yoktu. Kısa sürede adından sıkça bahsettirmesi ve bir çok ödüle layık görül...