Medyada Hazal var
Yatakta biraz daha oyalandıktan sonra üzerimi giynek için dolabıma yöneldim. Okul formamı üzerime geçirip. Saçlarımı düzleştidim. Odadan çıkınca Hazalı görünce boğazıma bir yumru takıldı. Çok kötü gözüküyordu. Yanına gidip sarıldım. "Hazal kendini iyi hissetmiyorsan gelme okula" dedim
"Hayır buse oraya gidip yıkılmadığımı göstericem ona beni bir kalemde silip attı ama pişman olacak bu sefer ben ona dönüp bakmıycam" dedi kararlılıkla. Aslında haklıydı. O benim gibi değildi Berk beni anlattığında kendimi salmıştım harap olmuştum. Ama Hazal daha ilk kavgalarında intikam almak istiyordu. Yüzüne dikkatlice baktım. Ağladığı belli oluyordu. Eski okulumda geceleri ağlayıp sabaha kendimi toplamam için yaptığım makyajlar sayesinde şu an iyi makyaj yapıyordum ve Hazala "tamam ama önce bir makyaj yapalım çok kötü gözüküyorsun"dedin ve odaya geçtikUstalıkla yaptığım makyajdan sonra Hazla toparlamış gözüküyordu. Bir taksi bulmak icin caddeye çıktık bir tane görünce durdurdun ve okulun adını söyledim. Okula gelir gelmez gözüme ilk Mertle konuşan Can takıldı normalde iyi bir insan gibi dursada arkadaşıma bunları yaşatmaya hakkı yoktu. Tüm erkekler aynı diyerek güne klişelerle başladım. İlk dersten sonra midemin yerini hatırlayıp kantine indim Hazal istemedi. Çok aç olmasam onu yanlız bırakmazdım ama çok açtım. Tostumu ve kolamı alıp masaların birine oturdum. Ben bunları afiyetle yerken birden sandalye çekilme sesiyle başımı kaldırdım ve karşımdaki Merti gördüm. Anlaşıldı yine şu 'sahte sevgililik' meselesiyle ilgili.
"Niye geldin" dedin bıkkinca sanırım Hazalın depresif halu banada bulaşmıştı.
"Ne niye geldin. Biz sevgiliyiz yani insanlar bizi öyle biliyor ama biz iki yabancı gibiyiz" dedi sinirle
"Bana bu kadar meraklı olduğunu bilseydim böyle davranmazdım üzgünüm" deyip alaya vurdum.
"Lan beni deli etme" dedi daha doğrusu sessizce bağırdı nasıl yaptı bilmiyorum ama öyle oldu. Ben tam yemeğimi bitirip kalkiyordum ki oda kalkıp elimi tuttu elimi tutmasıyla tüm vucudum kasıldı sonra kulağıma eğilip "sevgilimsen öyle davran. Sahtesini falan dinlemem ben" dedi ben elimi tutmasıyla şoka girmiş bir ifadeyle başımı salladım "aferin uslu ol böyle" dedi yanağıma bir öpücük kondurdu kantindeki birkaç bakış bize dönerken yanağımın uyustuğunu hissettim. Okulun koridorlarına el ele girince bize bakan göz sayısı dahada artiyordu.
Derste Mertle beraber oturmak tam bir işkenceydi. Her hareketimizi izleyen meraklı insanlar ve onlara rol yapan bir Mert. Bu ikili bünyeme biraz ağır geliyordu. Mert sürekli elimu tutuyordu. Elimi çekersemde kaşkarı çatık bir şekilde bana bakıyordu. Sonunda öğlen arası geldiğinde ondan kurtulmuştum. Hazalın yanına gittim. Çok soluk görünüyordu. "Hazal çok kötü gözüküyorsun"dedim endişeyle. Yüzüme bakıp burukça gülümseyerek "öyleyim zaten midem bulanıyor karnım ağrıyor ben eve gidicem" deyip yavaşca ayağa kalktı kalktığı anda eliyle ağzını tutup koşmaya başladı bende hemen onun arkasından koştum tuvalete girip öğürmeye başladı sanırım kusuyordu. Yüzümü buruşturdum. "Hazal aç kapıyı iyimisin"diye bağırdım bir süre sonra kapıyı açtı. Çok kötüydü onu öyle görünce içim acıdı gozumden bir damla yaş süzüldü. Hazal yüzünü ve ağzını yıkadı. "Nasilsin" diye sordum "iyiym benim bir hastalığım var sitrese girince yada üzülünce midem bulanır ama benin asıl korktuğum bayılma. Daha önce üzülünce bayılmıştım burda bayılmak istemiyorun" dedi anlayışla başımı salladım. Koluna girip yürütmeye başladım. Birden kolumdaki ağırlık arttı be Hazal yere düştü. Bayılmıştı. "İmdaaat Hazaal aç gözlerini. Yaaa biri yardım etsin" diye bağırırken buraya gelen Merti gördüm yanında Canda vardı. Can endişeyle "ne oluyor" diye sordu işte gerçekten sinirlenmiştim. Hazalın başından kalkıp üzerine yürüdüm "Ne mi oluyor senin gibi bir şerefsiz yüzünden arkadaşım bayılıyor sen ona nasıl' sadece git Hazal' dersin kız ne kadar üzüldü biliyormusun" diye bağırdım bir yandan ağlıyordum. Mert kollarını belime sardı. "Can sen Hazalı hastaneye götür sende biraz sakinleş Buse" dedi "Hayır Mert dokunmasın Hazala" dedim ağlayarak. "Olmaz ama Buse çocukluk etme. Hadi Can götür onu" dedi Mert Can Hazalı kucağına aldı ve koridorda ilerlemeye başladı bu arada çevre kalabalıklaşmış birçok kişi bizi izlemeye başlamıştı. Mert beni kendine çevirdi ve sarıldı bende ona sıkı sıkı sarıldım "mert çok korkuyorum"dedim ağlayarak "tamam korkma ben hep senin yanındayım " dedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAHTE SEVGİLİM
Genç Kurgu"Sen benim işime karışma sen kimsin ki " "Ben senin sevgilinim" "Unuttun mi biz gerçek sevgili değiliz " "Hayır sen benim sevgilimisin benim GERÇEK SEVGİLİMİSİN " Biz sahte bir rüyada gerçek aşkı bulduk.Lütfen bizi kaybetme...