AH AŞK ! (BİTTİ)

AH AŞK ( 25)

"Beyefendi bağırmadan önce nerede olduğunu sorsanız. Kız, kendine yeni geldi. Ben hemşire Atiye.

 Burası da Çeşme özel sağlık. Katre hanım şimdi iyi ama sinirleri bozuk. Merak ediyorsanız gelip alın Katre hanımı."

Telefonu kapattı. Atiye hemşire, Katreyi sakinleştirmeye çalıştı.

"Kimin oluyor telefonda bağıran öküz?"

Bu söz Katreyi güldürdü.  

"Patronum. Onun kızına bakıyorum. Sahi aklıma geldi sizin hastanede fizik tedavi uzmanı var mı?"

"Uzmanda var, fizyoterapist de ."

"Benim baktığım on yaşında bir kız çocuğu. 

Dünya tatlısı ama yaralı. Yani kalbi yaralı, neyse uzun hikaye. Yürüyemiyor.

 Doktorlar psikolojik demiş. Belki fizik tedavinin bir faydası olur. 

Anneannem beli tutulduğun da gitmiş çok faydasını görmüştü. Bana söz verdi yürümek için gayret gösterecek. "

Atiye hemşire telefona uzanıp bir tuşa bastı.

"Alo, Ogün, yanıma gelebilir misin seni birisiyle tanıştıracağım."

Telefonu kapatıp Katreye döndü. 

"Ogün, çok becerikli ve bilgili. Ayrıca hastalar ona bayılıyor. Sevgi dolu. İki yıl oldu işe başlayalı."

Ogün soluksuz geldi.

Katreyi görünce durdu.

"Katre!"

"Evet."

"Beni tanımadın mı?"

"Kusura bakma tanıyamadım. Aslında bu kadar yakışıklı birisini ve çift kaşarlı tost istiyorsa tanırdım ama!"

Ogün, Katreye sarıldı.

"Siz tanışıyor musunuz?"

"Evet. Aynı üniversitedeydik. Bölümlerimiz farklıydı ama Katreyi okul da herkes tanır."

"Kantinde çalıştım," diyerek durumu izah etti Katre, şaşkın bakışları ikilinin üzerinde gezen Atiye hemşireye.

"Hayrola bu kılık ne ve sen burada ne arıyorsun? Benim burada çalıştığımı nereden biliyordun?"

"Dur ya bir soluklan."

Atiye hemşire, durumu izah etti.

"Ondan bu kadar solgunsun. Canım benim. Boğula bilirdin!"

"Evet az kalmış. Balıkçı görmeseymiş deniz kızı oluyormuş."

Ogün, Katreye sarıldı.

Erdal ve Murat koridorda bu manzarayı gördü ve birbirilerine baktı.

"İyi misin Katre?"

"İyi görünüyor baksana, şifacısı da var. Mutlu mesut bizi bekliyor. Bir zahmet seni eve getirseydi bari arkadaşın."

Ogün, imayı anladı. Katre titriyordu.

Katrenin elinden tutup kaldırdı. Koridorun sonuna yürüyüp gözden kayboldular.

Murat, iki kez Katre diye seslendi ama ikili durmadı.

Ogün, Katreyi kendi katına indirdi.

"Sana yiyecek bir şeyler getireyim burada otur ve o öküz kimse bana anlat. Canını sıkma."