Julietta

Sürpriz Doğum Günü

Keyifli Okumalar

Birkaç dakika sonra kendimi işime vermiştim ki kapı gürültüyle açıldı ve bir adet öfkeli boğa dikildi karşıma.

"Az önce seni çağırdım, neden gelmedin?"

"Cooper'ın acil olarak yapmamı istediği şeyler var eminim söyleyeceklerin daha sonrayı bekleyebilir." dedim sakin bir şekilde umursamıyormuş görünmek de cabasıydı. Hiçbir şey söylemeden öylece bana baktı. Oysa ben onun yüzüne bile bakmadım, Olivia'yı öptüğü an gözlerimin önünden gitmiyordu bir türlü. Çok fazla sinirli ve de kırgındım. Arkasını dönüp odasına gitti ve kapıyı yine büyük bir gürültüyle kapadı.

"Sizin aranızda bir şeyler olmuş."

"Olan şu Abi, artık Bay Kevın'a hak ettiği gibi davranmaya karar verdim."

"Ne deyim bilmiyorum, umarım bu tatsızlık bir an önce son bulur."

Gün içinde fırsat bulup Ayda'yı aradığımda, iki saat boyunca onun tarafından bombardımana tutulmuştum. Kapatmadan önce son sözleri;

"Seni çok özledim, bu akşam mutlaka bekliyorum." Oldu. İtiraz etmedim onu görmeyi ve dertleşmeyi bende istiyordum.

O gün yoğun tempodan dolayı hızlı geçti. Akşam çıkışa yarım saat kala Abigail işleri olduğunu söyleyerek erkenden çıktı. Ayda'ya gitmek için hazırlandığım sırada Kevın odasından çıktı. O tarafa bakmadım bile.

"Çıkıyor musun?" Üzerimdeki öfkeyi tazeleyip isteksizce cevapladım onu.

"Evet çıkıyorum."

"Benimle gel bende Ayda'ya gidiyorum." Emir kipiyle söylediği için bu hareketine sinir olmuştum. Gergin bir şekilde çantamın sapını sımsıkı kavradım.

"Gerek yok taksiyle gideceğim." Bana bakan mavi gözleri öfke saçıyorken, çenesi seğirmeye başladı. Ondan uzak durmanın en mantıklı seçenek olduğuna karar vermiştim. Bu şekilde o Olivia ile işi pişirirken uzakta olduğum için yaralanmayacaktım. Hızlı adımlarla asansöre doğru yürümeye başladığım sırada Kevın ardımdan homurdanıyordu.

Asansöre bindiğimde bana yetişti. Resmen burnundan köpürüyordu.

"Beni peşinden koşturmak hoşuna mı gidiyor?" Huysuzca söylenirken kaşları da çatılmıştı.

"Peşimden koşan sensin." dedim kendimden beklemediğim bir sakinlikte ve aynı tonda devam ettim.

"Sana taksiye bineceğimi söyledim suçluymuşum gibi davranma. Ben kimseyi zorlamıyorum sen kendi isteğinle buradasın." Eminim bu ona kapak olmuştur.

"Bayan çokbilmişe de bakın." Altta kalmadım.

"İnan bana Bay ukala, senin kadar olamam." Sözlerime karşılık yakışıklı yüzünün hatları yumuşaktı ve sırıtıyordu. Bilmiyorum belki de sinirden gülüyordu.

"Ah seni bu denli eğlendirdiğime sevindim." Bir adım attı ve yakınıma geldi. Anında nefesimi tuttum. Az önce söylediklerimin aksine konuyu değiştirdi.

"Düşündüm de bu asansörde oldukça ateşli dakikalar yaşamıştık."

"Panik atağımı geçiştirmek için beni öptüğünü söylemiştin." dedim huysuzca.

"Evet ama bu o öpücükten zevk almadığım anlamına gelmiyor." Nefesim kesilir gibi oldu. Ciddiliğini ölçmek için bakışlarım yüzünde gezinmeye başladı.

"Öyle bir büyün var ki, sana dokunmaktan ve seni öpmekten kendimi alı koyamıyorum."

"Araba da beni içinde istediğini söylediğin kısım hala kulaklarımda yankılanıyor."