Doruk: (şaşırmış bir şekilde) Ne
Nazlı: (kısık sesle) Aşkım ne yapıyorsun
Ali: Tamam ya bir sakin, şaka yaptım (boğazını temizler) damat adayı ne işle meşguldür
Doruk: Abi ne yapıyorsun ya
Ali: Damat adayı ne işle meşguldür (sert bir ses tonu ile)
Ferman: Damat adayı bir şirkette çalışıyor (iç ses) Allah'ım konuştuğumuz konuya bak ya
Ali: Kimin şirketi, ben tanıyor muyum bu kişiyi
Doruk: Bilerek yapıyorsun değil mi bunu
Ali: Peki. Damat adayının içkisi, uyuşturucusu, sigarası, kötü bir alışkanlığı var mıdır
Ferman: Çok şükür tertemiz bir damat adayıdır kendisi
Ali: Peki karısına karşı her zaman dürüst olacak mı, onun güvenini boşa çıkaracak mı mesela
Doruk: Çıkarmam abicim çıkarmam, merak etme. Hadi artık (çok kötü ter basmıştır)
Ali: Tamam bir kaç şey daha söyleyip bitiriyorum. Bana bak Doruk efendi, eğer olur da ablamı üzersen, onun gözünden tek bir damla yaş düşmesine sebep olursan, benim tersimi biliyorsun anlatmama gerek yok herhalde dimi
Doruk: Sen hiç merak etme Ali, gözüm gibi bakacam Ferda'ya, buna emin olabilirsin
Ali: Peki madem, bana saygı duymak düşer. Ablamın da gönlü var
Adil: Madem çocuklar bir karar almış, bize de bu karara saygı duymak düşer, verdim gitti. Hayırlı uğurlu olsun
Herkes ayağa kalkar, Açelya yüzük tepsisini getirir, Adil dorferin parmağına yüzükleri takar, ve kesmeden önce
Adil: Evet, bu görmüş olduğunuz iki insan evlilik yolunda ilk adımını attılar, evlilik öyle kolay bir müessese değil. Her daim birbirinizin yanında olun, birbirinize destek çıkın, asla birbirinizi üzmeyin, bir sorununuz, bir derdiniz olduğu zaman, tartışarak veya kavga ederek değil, konuşarak halledin. Allah mutlu mesut bahtiyar etsin inşallah
Adil kurdeleyi keser, büyük bir alkış tufanı kopar. Herkes çay faslına geçmiştir, adsel bahçenin kapısından ekibi izliyordur. Hepsi gülüp eğlenerek sohbet ediyordu
Doruk: Abi bir an ödüm koptu ya
Ali: Eee Dorukcum bir tane ablam var, seni tanıyorum evet. İçerde de dediğim gibi, eğer ablamı üzersen Doruk, gerçekten bambaşka bir Ali olurum
Doeuk: Sen merak etme, Ferda'nın saçının teline zarar gelmesine asla izin vermem
Ali: İnşallah Doruk, inşallah
Adil: Ne güzel çocuklar yetiştirmişiz dimi Selvim
Selvi: Evet Adil evet. Ali'nin de evlendiği zamanı görürsem, gözüm arkada kalmaz
Adil: O nasıl söz öyle Selvim, daha Anneanne ve babaanne olduğumuz zamanları göreceğiz, torunlarımız bu bahçede koşturacak, üstlerini kirletecekler, sonra anne ve babası onlara kızdı diye bizde anne ve babasına kızacağız. Daha neler neler yapacağız Selvim
Selvi: Adil, iyiki varsın
Adil: Sende iyiki varsın Selvim
Demir: Yalnız abicim Ali seni iyi terletti içerde
Açelya: Ben bir an Doruk'u düşüp bayılacak sandım (gülerek)
Ferda: Karışmayın benim sözlüme ya
Doruk: Sağol Ferdam, sende olmasan bunlar beni çiğ çiğ yiyecek
Ferman: Ali, damat adayı ne işle meşguldür dedi ya. Gerçekten sordun mu bunu
Ali: Amacıma ulaştım ya, gerisi önemli değil
Beliz: Eee Alicim ablanı verdin, darısı size artık (Nazlı'yı işaret eder)
Nazlı: Valla hâlâ bir teklif göremedim
Ali: (iç ses) Ulan Doruk, senin yüzünden planım tuzla buz oldu. Ama merak etme Doruk efendi, bunun intikamını acı bir şekilde alacam senden (normal tonda) sen merak etme Nazlım, aklımda çok güzel şeyler var
Nazlı: Hadi bakalım, bekliyorum
Adil: (bahçe kapısından seslenir) Çocuklar hadi gelin, geç oldu
Ferda: Tamam baba, geliyoruz
Ekip hep birlikte içeri girer, saat geç olduğu için herkes odasına çekilir, alnaz odaya girer, Ali kapıyı kapatır ve kilitler, ve çapkın bir şekilde gülümser
Nazlı: Sen niye öyle gülüyorsun
Ali: Sözün vardı, unuttun mu
Nazlı: Ne sözü (bilmemezlikten gelir)
Ali: (Nazlı'ya yaklaşır, öne düşen saçlarını kulağının arkasına yatırır, önce yanağını, sonra boynunu öpmeye başlar) Bence sen biliyorsun ne sözü olduğunu
Nazlı: (naif bir sesle) Ali
Ali: Nazlım dayanamıyorum artık
Nazlı: Aslında (alt dudağını ısırır) bende dayanamıyorum. Bu sefer farklı bir şey deneyelim mi
Ali: Neymiş o
Nazlı: Tut beni
Nazlı Ali'nin konuşmasına izin vermeden, Ali'nin kucağına atlar, Ali refleks olarak Nazlı'yı bacaklarından tutar, Nazlı her iki ayağını Ali'nin beline dolar, dudaklarını Ali'nin dudaklarına bastırır, Ali Nazlı'nın sırtını duvara yaslar, Ali Nazlı'nın dudaklarından sonra boynuna geçer, Nazlı ufak ufak inliyor ve Ali'nin kıvırcık saçlarını sıkıyordur. Nazlı'nın inlemesi Ali'yi deli ediyordu. Ali Nazlı'yı yavaşça yatağa yatırır, bir taraftan Nazlı'yı öpüyordu. Ali bir elini Nazlı'nın kızlığına götürür ve bir ıslaklık hisseder
Ali: Kızım sen benden de beter çıktın ya (gülerek)
Nazlı: Ne yapim Ali, senin için. Neyse durma devam et
Ali Nazlı'nın üzerindeki kıyafetleri çıkarır, Nazlı sütyeni ve iç çamaşırı ile kalır, Ali bu manzarayı her gördüğünde donup kalıyordur
Nazlı: Anlaşılan senin bu manzaraya alışman gerekiyor (gülerek)
Ali: Ne yapim kızım çok güzelsin (elini Nazlı'nın vücudunda gezdirmeye başlar) vücudun ayrı bir güzel
Nazlı: Sadece sana özel (kısık sesle)
Nazlı hızlı bir şekilde Ali'yi altına alır, tekrar Ali'nin dudaklarını öpmeye başlar, bir eli Ali'nin pantolonuna gider, önce düğmeyi açar, sonra fermuarı indirir. Ali'de Nazlı'nın sütyenini çıkarır. Nazlı Ali'nin dudaklarından ayrılır ve aşağı doğru eğilir, Ali'nin pantolonunu indirir, Ali'nin erkekliğini boxerın üzerinden okşamaya başlar
Nazlı: Seni deli ediyorum dimi (kısık sesle)
Ali: Deli etmek ne be kızım, çıldırıyorum şu an
Nazlı: Daha da çıldırmaya hazır ol o zaman (yine kısık sesle söyler)
Nazlı Ali'nin boxerını da indirir ve Ali'nin erkekliğini eliyle okşamaya başlar. Ali ufaktan inliyordur. Sonra Nazlı Ali'nin erkekliğini yalamaya başlar
Ali: Off Nazlı
Nazlı: Şu an dorukları yaşıyorsun değil mi
Ali: Yeter bu kadar sıra bende, gel bakalım şöyle
Ali hızlı bir şekilde Nazlı'yı altına alır, Nazlı'nın iç çamaşırını da çıkarır, Nazlı'ya haber vermeden içine girer (bu sahneyi yazarken gülmekten yarıldım 😂😂) Nazlı beklenmedik bu hareket karşısında çığlık atar
Ali: Kız yavaş ol (gülerek)
Nazlı: İnsan bir haber verir
Ali: Beni o kadar deli et sonra haber ver. Yok öyle
Nazlı: Sen çok fena biri olmaya başladın
Ali: Kim sebep oldu acaba
Nazlı: Sen yavaşladın sanki (Ali'nin kulağına fısıldar) Hadi bakalım Ali Vefa, beni hazzın doruklarına çıkar
Ali bu sözden sonra daha da çıldırır ve daha da hızlı bir şekilde yapmaya başlar
(Birkaç saat sonra)
Ali: (nefes nefese) Na... Nazlı geliyorum
Nazlı: Çıkar, göbeğime boşal
Ali Nazlı'nın içinden çıkar ve göbeğine boşalır, kendini yana atar. İkiside birbirine bakıp gülümser, bu gülümseme sonra kahkahaya dönüşür
Ali: Nazlı senin içinden ne çıktı öyle ya
Nazlı: Sana demiştim Ali Vefa. Bu da Nazlı Gülengül farkı olsun (göz kırpar)
Ali: Yalnız ben doymadım sana
Nazlı: E Ali ama yuh yani, bendeki de can
Ali: Ama çok güzeldi
Nazlı: Sana çok teşekkür ederim
Ali: Ne için
Nazlı: Beni hazzın doruklarına çıkardığın için (Ali'nin dudağına küçük bir buse kondurur) ama çok yorgunum yatsak mı
Ali: Duş alıp yatalım
Nazlı: Bu sefer rahat duracak mısın peki
Ali: Söz veremem
Nazlı: Ali
Ali: Tamam tamam kızma, rahat duracam
Nazlı: İnşallah rahat durursun
Alnaz beraber duşa girer, Ali çoktan etkilenmiştir, ama Nazlı'ya söz verdiği için kendisini durdurur. Alnaz beraber duş alıp duştan çıkar, sonra üstlerini giyerler ve yatağa girerler. İki aşık birbirlerine sımsıkı sarılarak huzurlu bir uykuya teslim olurlar...
(SABAH)
Alnaz hariç herkes uyanmıştır, işlerini halledip kahvaltıyı hazırlarlar, Açelya yukarı çıkar ve kapıyı çalar
Açelya: Heyyy, aşk kuşları hadi kahvaltı hazır, tabi enerjiniz kaldıysa (gülerek)
Ali: (Açelya kapıyı çalmaya devam ediyordur, Ali sese uyanır) Ne var ya sabah sabah
Açelya: Kıvırcık bey, saat kaç farkında mısın
Ali: (saate bakar, saat 9:30'dur) Of saat ne ara 9:30 oldu
Açelya: Artık dün gece ne kadar yorulduysanız, neyse kahvaltı hazır sizi bekliyoruz
Açelya ordan uzaklaşır, Ali ise Nazlı'yı uyandırır
Nazlı: Ali (uykulu bir ses tonu ile)
Ali: Kalkmamız gerekiyor sen iyimisin, yani dün gece biraz sert davranmış olabilirim
Nazlı: Hiç bu kadar iyi olduğumu hatırlamıyorum. Dün gece çok güzel bir geceydi benim için
Ali: Yani, senin canını acıtmak istiyeceğim en son şey bile değil
Nazlı: Biliyorum Alim biliyorum, sen bile istiye benim canımı yakmazsın
Ali: Kalkalım mı
Nazlı: Kalkalım
Alnaz yataktan kalkar ve günlük işlerini halledip aşağıya iner, sonra kahvaltı masasına otururlar
Açelya: Nazikom
Nazlı: Efendim açi
Açelya: Ben dün gece bazı sesler duydum, ne sesiydi o
O sırada Nazlı'nın yediği yemek boğazında kalır, ve öksürmeye başlar
Açelya: Kız yavaş, boğazında kalacak
Ali: Açi rahat bırakır mısın Nazlı'mı
Açelya: Öf iyi be, yemedik sevgilini
Nazlı Ali'ye teşekkür ederim der gibi bakar, Ali'de önemli değil gibi bir bakış atar
Beliz: Yalnız ben hayatımda böyle bir çift görmedim, bunlar gözleriyle bile anlaşıyorlar
Doruk: Tam tencere kapak misali yani (gülerek)
Ali: Dorukcum istersen benle uğraşma, yoksa biliyorsun (Doruk eliyle ağzına fermuar çeker) en iyisi
Ekip hep birlikte kahvaltısını yapıp evden çıkar, alnaz arabaya binmiştir
Nazlı: Alim beni çarşıya bırakabilir misin, biraz işim var da çarşıda
Ali: Yalnız gitme istersen bir adam verelim, hem aklım sende kalmamış olur
Nazlı: Yalnız gitsem bu sefer, korumalar sürekli bizimle beraber zaten. Yani biraz rahatsız ediyor beni aslında
Ali: Tamam, ama çok dikkat edeceksin kendine, ufacık bir sorunda beni arıyorsun
Nazlı: Tamam sevgilim tamam
Ali arabayı çarşıya doğru sürer... Bir süre sonra çarşıya gelmişlerdir
Ali: Nazlım telefonum açık olacak, ben aradığım zaman da açık olsun telefonun
Nazlı: Canım merak etme sen, ben kendi başımın çaresine bakarım
Ali: Tamam Nazlım (Nazlı arabadan inecekken) Nazlım bir şey unutmuyor musun
Nazlı Ali'ye döner ve dudaklarını Ali'nin dudaklarına bastırır. Alnaz biraz öpüştükten sonra ayrılırlar
Nazlı: Seni çok seviyorum Alim
Ali: Bende seni çok seviyorum Nazlım
Nazlı Ali'nin dudağına küçük bir buse kondurur ve araçtan iner. Nazlı başına geleceklerden habersiz yola çıkar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Aşk Eşittir Biz" (AlNaz)
AksiGeçmişi yüzünden kendisini aşka kapatan bir adam. Ve o adamın hayatını değiştirecek bir kadın. Ali Vefa kendisini ve kalbini aşka kapatmış biridir, ama hayatına girecek olan kadın her şeyi değiştirecektir. Alnaz'ın aşk dolu hikayesini okumaya hazır...