16

895 75 18
                                    

Dolu kadehi ters tut- Sedef Sebüktekin: Gitme
Bölüm şarkısını dinleyin nolur🥺Ben yeni keşfettim
Oy ve yorumları eksik etmeyelim lütfen🌸
Medya birazdan gelecek gizemli minik karakter;)

Her soru ardından gelecek kırgınlığa hazırlardı insan kalbini.

Bezgin bir şekilde eve girince yaptığım ilk şey duş için sıcak suyu açmak olmuştu. Odaya girip havlu şampuan gibi ihtiyaçları alıp beyaz fayanslarla döşenmiş banyoya girdim ve üzerimdeki kıyafetleri çıkarıp kirli sepetine attım. Küvete girip sıcak suyu açtıktan birkaç saniye sonra su ısınmış ve tüm bedenimi sarmalar hale gelmişti.

Life biraz duş jeli sıkıp vücudumu çitilercesine yıkadım. Sanki günahlar yıkanınca gidiyordu.
Alkolün o pis kokusu benden ayrılana kadar yıkandım.
Duştan çıkıp üzerime kalın bir kazak ve gri bir pijama giyindiğimde banyoda bir saat kaldığımın farkına vardım.

Tüm temel ihtiyaçlarımı karşılayıp salona geçtim. Bugün sabah bir ders vardı onu da kaçırmıştım zaten.

Sütlü kahve rengindeki koltuğa bağdaş kurarak oturdum ve bacaklarımın arasına laptopu yerleştirdim.

Arama sayfasına 'günahlarımızdan bağışlanmak için ne yapmalıyız' yazdım. Birkaç saniye sonra tüm sonuçlar karşıma çıkmıştı.
İlk baştaki sayfaya girip yazan şeyleri dikkatle okudum.
Yarım saat süren bir araştırmadan sonra az çok bir şey öğrenebilmiştim. İşlediğimiz günaha göre değişirdi edeceğimiz tövbe. Eğer küçük günahlardansa 'Estağfirullah' lafzını çeke çeke, Allah'a yalvara yalvara bağışlanma ihtimalimiz vardı. Fakat büyük günah işlediysek örneğin zina yapmak, içki içmek faiz yemek gibi şeyler yaptıysak bağışlanmak için nasuh tövbesi etmemiz gerekiyordu.

Bir daha kesinlikle yapmamamız gerekiyordu kısaca. Laptopu bir kenara bıraktım. Oturuşumu düzeltip gözlerimi kapattım. Rabbime beni affetmesi için yalvarırken buldum kendimi. Uzun bir süre o pozisyonda kaldıktan sonra orada uyuyakalmıştım. Her yer kapkara olmuştu.

***

Hisler somut bir kavram olsaydı eğer onun gözlerinde hayat bulurdu. Kırgınlık, umut, boş vermişlik, heyecan. Bir çift yeşil göz bu kadar duyguyu nasıl barındırıyordu bilmiyordum.
Şu anda ise acı vardı gözlerinde. Ruhumu kaplayan kasvet gözlerindeki acıyla birleşip beni öldürüyordu.
Senin yerin burası değil diyordu. Sen bu insan değilsin diyordu. Kandırma kendini diyordu.
Karanlık büyüyordu, büyüyordu ve ben en sonunda dağılıyordum. Parçalanmış bir tesbih misali her bir parçam etrafa dağılıyordu. Kimse kaldırmıyordu yerden.
Özür dilerim Dua, diyordum bulunduğum yeraltından. Seni sevdiğim için özür dilerim diyordum. O ise hiçbir şey demiyordu.
Acı vardı, ruhumuzu kaplayan, bizi yaralı bir hayvana dönüştüren, baştaki adamdan uzaklaştıran. Acı her daim vardı.

Ve o anda o sesi duydum. Kapı zilinin sesi. Melodisinden nefret ettiğim zil şu an her şeyin bir rüya olduğunu farkettirdi. Zorlukla gözlerimi açtım. Hiçbiri gerçek değildi. Sakin olabilirdim. Peki şu heryerimi kaplamış terde neyin nesiydi? Kalbim hala korkuyla atıyordu.

Süt kahvesi koltukların üzerinde, üstümde battaniye namına bir şey olmadığı halde buldum kendimi. Uykusuzlukla gözlerimi ovuşturuyordum ki zilin ısrarcı sesiyle ayağa kalktım.

Birkaç adımda kapıya vardım ve kulubünü indirip açtım. Kapıdaki kişi Enesti. Gözlerimi kısıp suratına baktım. Ne olmuştu akşam akşam?

Yeşil Gözlü KuğuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin