Çünkü Yarasız Aşk Olmaz-12.Bölüm

129 10 2
                                    

Kerem ile el ele restauranttan içeri girdim.Oldukça gergindim.Kerem her ne kadar sakin olmak istese de yine de bir delilik yapabilirdi.

Burak'ın olduğu masaya doğru gitmeye başladığımızda,bizim tayfa oradaydı.Hepsiyle tek tek öpüştükten sonra,bize ayrılan kısma oturduk.Ben Burak'ın yanına oturacakken,Kerem'in ani hareketiyle Kerem,Burak'ın yanına oturdu.

"Sahiden gidiyor musun şimdi?" dedi Doğukan.

Doğukan da bizim lise birden arkadaşımızdı.O da bizim gibi Burak'tan haz etmezdi.Ah pardon,Sedef'i unutuyordum.Sedef her ne kadar bizimleymiş gibi görünse de o,Burak'a bir şeyler hissediyordu.

"Son anda birine vurulmazsam,evet,gidiyorum." dedi gülerek.Bu herkesin az da olsa gülmesini sağlamıştı.

Garson geldi sonra ve siparişlerimizi aldı.

Kerem'e bakınca,biraz daha rahatladığını gördüm.Onu böyle görünce,ben de rahatladım.

Kısa bir süre birbirimize baktık.Sırıttık karşılıklı olarak.Bir insan bu kadar güzel bakabilir miydi?Beni bu güzel gözleriyle,baştan aşağı aşkla süzebilir miydi?Ben veya...Benim birini bu kadar sevmem normal miydi?3 yıl sonra tekrar onunla olmak istemem...Eğer konu Kerem ve aşk ise,bunlar gayet normaldi.

"Çok güzel bakıyorsun." dedi sessizce.

"Senin de benden aşağı kalır yanın yok." dedim aynı ses tonuyla.Kimsenin duymamasına özen gösteriyorduk ikimizde.

Bir süre durgun olan ortamı,garsonun sesi bozdu.

Hepimize yemeklerimizi dağıttı.

"Başka bir isteğiniz var mı?"

"Yok."

"Sağolun."gibi son seslerden sonra da garson gitti.Ve yine biz aynı sessizliğe gömüldük.Sadece çatal bıçak sesleri vardı.

"Çatal bıçak sesleri...Tam da Burak'ın gidişine uygun,sakin bir yemek." dedi Oğuz.

"Aynen kardeşim." dedi Doğukan da omzuna hafifçe vurarak.

Doğukan ve Oğuz,oldukça iyi anlaşıyorlardı.

******

Burak,telefonunun çalmasıyla,bizden müsade isteyerek,masadan kalktı.

Arkamdan geçerken de kulağıma "beş dakika tuvaletletlerin oraya gel,lütfen." diye fısıldadı.

?!?

"Iıı,ben de bir lavaboya gideceğim.Hemen dönerim." dedim ve Kerem'e kısa bir gülüş atarak,masadan kalktım.

Tuvaletlerin oraya doğru yürümeye başladığımda,Burak oradaydı.

"Ne diyeceksen,çabuk de."

"Ceyda."

"Efendim."

"Ceyda,ben seni unutamıyorum.Her ne kadar bir hafta bile,formaliteden bile sevgilim olsan da,u-nu-ta-mı-yo-rum.

"Burak....Artık biz diye bir şey yok.Bitti."

Bu sözlerinden sonra biraz bekledik.Bu bekleyişi bozan Burak oldu ve aniden bana yanaşmaya başladı.

"Burak,ne yapıyorsun?Du-Burak." diyerek kesik kesik sözlerle çırpınmaya başladım ki,bir anda biri Burak'ı arkadan çekip,bir yumrukla yere yapıştırdı.

Kerem?

O an ki şaşkınlıkla,ellerim refleks olarak,açık olan ağzıma gitti.

Burak,kanayan kaşını tutarak,kalkmaya çalıştı.

SENDE KALANLARIM #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin