Bölüm 1

1.1K 106 42
                                    

Evsiz, işsiz ve parasızdım. Bir parkın bankında otururken nerede yanlış yaptığımı düşünüyordum. Yurttan çıktıktan sonra ne iş olsa yapıp çalıştığım yerlerde gizlice uyuyarak yaşamımı sürdürmüştüm şimdiyse yalnız başıma bu soğuk bankta oturup havanın aydınlanmasını bekliyordum.

Zaten hep böyle olurdu, bir gün çalıştığım yerlerin sahipleri benim dükkanda yatıp kalktığımı farkeder ve bende sadık yarim banklara geri dönerdim.

Koca popom ve ben banka sığmakta zorluk çekiyorduk ama en son kaydırağa popomu sıkıştırdıktan sonra başka bir alternatifim kalmamıştı.

Yüz yirmi kilo ağırlığında, bir yetmiş beş boylarındaydım. Aslında hep böyle değildim, on beş yaşına kadar bende her delikanlı gibi sırım gibiydim ama bir gün uğradığım tacizle her şey tepetaklak olmuştu. Yedikçe yemiş, şişmişce şişmiştim.

Elimi koca göbeğime koydum, zaten alt tarafımı görmeyeli yıllar olmuştu, göbeğim görüş acımı kapatıyordu. Ve tabi kadından farkı olmayan göğüslerim vardı, etim yumuşak olduğu için şişkin ve sarkmış durumdaydı.

Tabi suratımda sakal çıkmaması en büyük şanssızlığımdı. Koca götüm, kadınsı hatlarım ve tombul tüysüz yüzümle şişko bir kadına benziyordum. Saçlarımı kessemde uzatsamda bu böyleydi bende salmıştım zaten. Kısa saç suratımın tombulluğunu daha çok belli ettiği için omuzlarıma kadar uzamalarına izin veriyordum ince telli ve kıvırcık saçlarımı.

Ben kara kara düşünürken duyduğum takırtılarla kafamı çevirdim. Ellibeş yaşlarında bir kadın kendinden büyük olan valizi takır takır sürüyerek ilerliyordu.

Bu sabahın kör karanlığında ya evsizler ya da yolcular uyanık olurdu zaten.

Kafamı çevirip diğer yana bakmaya başladım, en son ihtiyacım olan şey polise ihbar edilmekti.

" Pardon kızım bakar mısın?"

Takırtılar dururken kadının sesini duydum ama oralı olmayıp kafamı banka dayadım.

" Kızım korkma niyetim kötü değil."

O kadar şefkatli kızım diyordu ki düzeltme gereği duymadım, zaten uyumuş numarası yapmakla meşguldum.

Adım sesleri bana doğru ilerlediğinde mecburan doğruldum, insalların ne yapacağı belli olmuyordu.

Tam ayaklanacakken omzuma dokundu.

" Kızım, bu saatte ne işin var burada, başına bir iş mi geldi yoksa?"

Sesi korkulu geliyordu. İlk defa biri benim adıma korktuğu için kafamı kaldırıp ona baktım.

"Evladım pekte gençsin, söyle derdini belki dermanı bulunur."

Uzun zamandır samimiyet görmemişliğin verdiği duyguyla dökülüverdim birden.

" Çalıştığım iş yerinin sahibi benim geceleri orada yattığımı görünce işten çıkardı, bende burada geceliyorum. Merak etmeyin yarın giderim."

Yoktu öyle bir şey. Eğer iş bulamazsam yine burada sabahlayacaktım. En güvenli park burasıydı.

" Kimin kimsen yok mu senin?"

Kafamı yere eğdim. Kendimi bildim bileli kimsem yoktu ama bununlada bir sorunum yoktu. Öbür türlüsünü bilmiyordum zaten.

" Yurtta büyüdüm ben. Çıkıncada iş buldum. Böyle böyle yaşayıp gidiyorum işte."

Ve evet sesim bir kadınınki gibi değildi ama erkeğinkine göre biraz daha inceydi. Teyze bana hala kızım demekte ısrarcıydı bende düzeltmemekte.

Kadının yüzü düşünceli bir hal aldığında kolumdan tutup kaldırdı beni.

"Olmaz öyle şey karnı burnunda bir kadını park köşelerinde bırakacak değilim, bize gidiyoruz."

Ne? Hamile mi?

Bir an göbeğimle bakıştım, eğer kadının niyetini sezmesem benimle dalga geçiyor sanardım. Yapılmayan şey değildi.

" Teyzecim ben.."

Cümlemi tamamlayamadan konuşmaya devam etti.

" Önce bir yemek yeriz sonra uyursun. Olacak iş mi bu, ben seni bırakamam burada hamilesin ya sana bir şey olsa, ben bu vebali alamam."

Yemek lafını duyunca gerisini düşünmedim bile. Hele sıcak bir yatakta yatma düşüncesi için bile hamile olmayı kabul edebilirdim.

O beni yanında çekiştirirken diğer yanında bavulunu çekiştiriyordu.

" Evde bir oğlum var, korkma ama çok efendi bir çocuk."

Duyduklarımda geri dönmek istesemde evinin önüne gelmiştik bile. Ardı ardına zile bastı.

" Mehmet, oğlum aç kapıyı."

Tüm mahalleyi ayağa kaldıracaktı gece gece. Kapı bir hışımla açıldığında pijamalarıyla duran sırık gibi bir genç gördüm. Zayıflıktan kırılıyordu, boyu en az bir doksan vardı.

" Anne?"

" Süprizz."

Süpriz mi? Gece gece süpriz değil, baskın olurdu anca.

Yanımdaki kadın oğlunu kapıdan itip benimle beraber içeriye girdiğinde arkadaki adam kala kalmıştı.

" Anne ne süprizi,madem gelecektin neden bana haber vermedin gelip alırdım. Olacak iş mi bu saatte yanlız başına."

" Sus sen. Taksi bıraktı beni, iyiki öyle yapmış yoksa bu kızcağızı göremeyecektim. Şansıma biraz geride bıraktı karısı doğum yapıyormuş nasıl gideceğini bilemedi adamcağız."

İlk kez duyduğum şeyleri bende oğlu gibi şaşkınlıkla dinlerken çocuğun sinirlendiğini anlamıştım. Çokta şaşırmadım bu duruma zayıflık sinir yapıyordu belliki.

" Anne bu şişkoda kim?"

Annesi nereden bulduğunu anlayamadığım terliği çekiç gibi oğlunun kafasına çaktığında içimin yağları eridi. Gidip en baş köşeye oturuverdim.

" Teyzecim ben ve bebeğim acıktıkta bir şeyler yiyebilir miyiz?"

Bu da benim huyumdu işte. Biri bana şişko dediğinde alınmak yerine yüzsüzleşiyordum.

" Olmaz mı evladım Mehmet şimdi hazırlar merak etme."

Sıska sırığın yüzü sinirden kıpkırmızı olunca ben teyzenin duyamayacağı şekilde dudaklarımı oynattım.

" Zargana"

Bence bu gecelik burada kalmamda bir sakınca yoktu. Bunda kesinlikle bu srığa gıcık olmamın bir payı yoktu.. kesinlikle.

.....

Teyze yorgunluğuna rağmen beni tıka basa doyurmuştu. Ben keyifle yiyecekleri yerken sırığın sinirli ve huysuz ifadesi manzaramdı. Uykusuzluk ve zayıflıktan iyice siniri bozulunca kalkıp içeriye geçti.

" Teyzeciğim tuvalet nerede acaba?"

" Hemen sağ taraf evladım. İçinde çocukta var sıkıştırır seni, hemen yapıver."

Bir an gözlerim iri göbeğime gitti. Artık iyice alınmaya başlıyordum. Birden bire hem kadın pem hamile ilan edilivermiştim. Psikolojim bozulmadan buradan tüysem iyi olacaktı.

Tuvalete girdiğimde bir türlü ışığı bulamadım, umursamadan uzun zamandır yüzyüze bakamadığım şeyi pantolonumdan çıkarıp klozete işemebe başladım.

"Oh be."

İyice mayışıp rahatlarken kapı aniden açıldığında far görmüş tavşana dönmüştüm. Hemen pantolonumu çekip popomu kapadım.

" Ohaaaa!"

Gözlerimi kapattığımda her şey yok olacakmış gibi yumdum gözlerimi. Zargananın kart sesi tüm evi iletirken yok olmak istiyordum ama bu cüsseyle mümkün değildi bu.

Acaba suyum geldi desem yerler miydi?

"Oha!"

Ve tekrar bağırdı.

Şişko ve Zargana -GAY-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin