The Pit

144 18 26
                                    

    ''O şeyin ne olduğunu bile bilmiyoruz.'' Philza acı içerisinde kıvranıyordu. Durumu gittikçe kötüleşiyordu. Başta George olmak üzere çok endişelilerdi. Philza'nın karnında yaranın olduğu yerden başlayan siyah bir iz belirmişti. Damarları siyah olmuştu ve acı çektiği ortadaydı. Ara sıra yüzünü acı içinde kasıyordu.

George ''Kim gönderdi ya da niye seninle gönderdiler? Yani onu öldürmeyeceği ne malum?'' diyerek elindeki tüpü kıza doğrultmuş bir şekilde kaşlarını çatmıştı. Kızdan bir açıklama bekliyordu. Yaklaşık beş dakika önce Dream ve Alyssa denen kız hastane kanadına gelmiş ve şuan elinde tuttuğu tüpün Philza'yı iyileştirebileceğini söylemişlerdi. Buna öylece inanmasını beklemiyorlardı herhalde?

 Dream bir George'a bir de kıza bakıp olaya el atma zamanının geldiğini düşündü.

 George'un korumacı ve inatçı olduğunu biliyordu. Haklıydı da. Ama ona güvenmesini istiyordu. Eğer az önce söylediği şeyi yaparlarsa Philza iyileşebilirdi. Philza'yı göstererek ''Zaten ölmek üzere.'' dedi. ''Baksana.'' George kafasını Philza'nın yattığı sedyeye çevirdi. Sarı saçlı adam acı içinde kıvranıyordu. Kan ter içinde kalmıştı. George Philza'yı böyle görünce kalbinde ağır bir sızı hissetti. 

Dream'in haklı olduğunu biliyordu ama ya tüpte Philza'ya daha kötü zarar verebilecek bir şey varsa? Bu riske girmek istemiyordu. Dolan gözlerini saklamak için gözlerini kapattı. Philza bu yerdeki çoğu kişi için 'Baba' rolünü üstlenmişti. Bu kişilerden biri de George'du. Kendini bildi bileli yanında hep Philza olmuştu. Onu bu şekilde görmek içinde var olduğunu bilmediği korkuları gün yüzüne çıkarmıştı.

Dream George'un gözlerinin dolduğunu görmüş ve George'un sandığından daha kötü bir durumda olduğunu anlamıştı. George'a destek olmak için olduğu yerden ilerleyip yanına geldi ve önündeki çocuğa sarıldı.

George etrafında hissettiği kollarla kapattığı gözlerini açmış ve ona kimin sarıldığına bakmıştı. Karşısında yüzündeki buruk gülümsemesiyle ona bakan Dream'i gördü. 

Neden bilmiyordu ama bir an da olsa huzurlu hissetti. Dream kollarını çocuğun etrafında sıkılaştırıp saçlarını okşadı.

''Güven bana.'' Dream çocuğun kulağına fısıldamıştı. George geri çekilip kafasını tekrar Philza'ya çevirdi. Dream George'un kolundan tutup kendine bakmasını sağladı. ''Durumu bundan kötüye gidemez zaten.'' Philza acıyla inleyip yattığı yerde rahatsızca kıpırdandı. ''Hadi, denemeye değer.''

George derin bir nefes aldı. ''Peki.'' Elindeki tüpü Dream'e uzattı. ''Sen yap.'' diyerek olduğu yerden biraz geriye çekildi. Dream George'un elindeki tüpü alarak Philza'ya yaklaştı. Tüpü elinde tutarak sedyeye doğru eğildi ve son bir onay almak için George'a baktı.

 George kafasını onay verir bir şekilde salladığında ilacı yapmak için döndü. İlacı tam yapacakken Philza bir anda gözlerini açtı ve Dream'in yakasından tuttu. Dream bu ani hareketi beklemediği için afalladı. Philza Dream'in boynunu sıkmaya başladı. ''Burada olmamalısın! Burada olmamalısın!'' diyerek bağırdı.

Philza'nın Dream'in boğazını sıkmasıyla George küçük çaplı bir şoka girmişti ama Dream'in zarar görebileceği düşüncesiyle hızla şoktan çıkıp Philza'nın kolunu tuttu.  Philza Dream'in boğazını sıkmaya devam ediyordu. Gözlerinin beyazı siyaha dönüşmüştü ve deli gibi bağırıyordu. 

George ''Dikkat et!'' diye bağırdı. Dream George'un bağırmasıyla Philza'ya baktı. Philza'nın eline ne zaman aldığını bilmediği neşterden son anda kurtuldu. Sam Dream'i geriye doğru çekmeye çalıştı ama Philza bırakacak gibi görünmüyordu.

Don't Leave Me {dnf} -Düzenleniyor-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin