Sırlar odası

603 56 54
                                    

♪♪ black out days

Uyandığımda Pansy başımda dikilmiş sorgular şekilde bana bakıyordu. Yerimden doğrulurken gözlerimi kırpıştırdım.

"Merlin'in sakalı aşkına Draco! Dün nerelerdeydin?"

Yatağımda oturur pozisyonda ona baktığımda o çoktan üstünü giymiş elleri belinde yukarıdan bana bakıyordu.

"Kütüphanede zamanın farkına varamadım Pansy. Geldiğimde neredeyse yasaklı saatler başlıyordu. Sana haber veremedim. Üzgünüm."

Affetmesi için olan bakışlarımdan ona gönderdiğimde çok geçmeden bakışları yumuşamıştı. Memnuniyetle gülümsedim. Bu bakıştan kimsenin kurtuluşu olmazdı.

"Ah! Tamam tamam. Yine kurtuldun elimden. Bir dahaki sefere dikkatli olmalısın Draco. Yanlış kişilere yakalanabilirsin."

Yatağımdan kalktım ve üniformalarımı elimde topladım.
"Ama yakalanmadım. Potter beni uyandırdı."

"KİM-KİM DEDİN!?"
Sanki ms. Norris'e yakalanmışım gibi bağıran Pansy'e baktım.

"Potter, Pansy. Harry Potter. Beni o uyardı. Şimdi çıkar mısın lütfen? Üstümü değiştirmem gerek."

Pansy gözlerini kıstı ve bana tehditvari bakışlarından attı.
"Şimdi çıkıyorum ama tam 10 dakika sonra şu kapının önünde bununla ilgili tüm detayları almış olacağım Draco. Çabuk giyin."

Pansy çıktıktan sonra üstümü giymeye başladım. Büyük bir sorgulama beni bekliyor olmalıydı.

.

Büyük salona indiğimizde tüm olanları artık Pansy biliyordu ve bu onu düşünceli bir hale sokmuştu. Dayanamayarak ona seslendim.

"Pansy! Endişelenecek bir şey yok. Eminim onun için en ufak bir önemi yoktur."

Pansy yemeğinden bakışlarını ayırıp bana baktı.
"Bilemiyorum Draco. O soğuk Potter'dan bahsediyoruz. Kendi binası bile ondan çekiniyor. Aynı kişi dün seni düşmekten kurtarmış. Eminim altında düşündüğü bir şey var. Ben de ailenle aynı fikirdeyim. Dikkatli olmalısın."

Bakışlarım istemsiz slytherin masasını buldu. Ve o bakışlar... Uzun süredir izlendiğim izlemine kapıldım. Çekinmeden ve tüm bilinmezliğiyle doğrudan içimi gören yeşiller... Dikkatli olmalısın Draco.

"Anladım Pansy."

Pansy elini elimin üstüne koydu ve arkadaşça sıktı.
"Biz buradayız."

Gülümsedim.
"Teşekkür ederim."

"Hadi o zaman! Doğruca karanlık sanatlara karşı savunma dersine!"

Yerimizden kalktık ve dersin işlendiği sınıfa doğru ilerledik.

Ders slytherin ve gryffindor öğrencileri ile ortaktı. Yerlerimize geçtiğimizde bugün ne öğreneceğimiz konusunda meraklıydım. Slytherin tarafı her zamanki memnuniyetsizliğiyle mırıldanıyordu. O tarafa döndüğümde bir çift bakışları yine üstümde bulduğumda merakla o yüze baktım. Derdi neydi?

Profesör sınıfa girdiğinde bugün patronus büyüsü üzerinde çalışacağımızı söyledi ve hepimizden sıraya geçmemizi istedi.

"Tüm zihninizi boşaltın ve bir anı seçin kendinize. Mutlu olduğunuz bir anı. Onu düşünün. Asanızı kaldırın ve söyleyin. Expecto Patronum!"

En önde bulunan gryffindorlu kız profesörün dediklerini yaptı. Adasının ucundan beyaz parıltılar yükseliyor gibi oldu fakat gerisi gelmedi. Kız üzgün şekilde profesöre baktı.

Alternative Universe| short storyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin