"Jungkook! Hazır mısın?" İçerden gelen homurtularını duyduğumda gülüp yanına adımladım. "Ne oldu?" Elindeki kravatı boynundan çekip havaya kaldırdı.
"Bu sikik şeyi takmak zorunda mıyım?" Gülüp elindeki karvatı aldım ve boynundan geçirip bağlamaya başladım. "Kravat bağlamayı bilmediğine inanamıyorum." Göz devirip bağladığım kravata bakmaya çalıştı.
"Şık gözükmek için o boğucu şeye ihtiyaç duymadım ya da resmi olmak için. Her neyse işte."
"Evet hatırlıyorum, lisedeyken de kravatını hiç takmaz müdürden de sürekli azar yerdin." Bu sırada geriye adımlayarak aynadan kendine bakmasını sağladım. "Kel puşt, hiç sevmezdim. Takıktı bana."
Yüzümü buruşturdum. "Beni çok severdi sanki." İkimiz de kıkırdayıp kapıya adımladık. Tam çıkmak üzereyken Jungkook beni durdurup kendi etrafımda dönmemi sağladı. "Çok güzel olmuşsun." Boynunu öpüp geri çekildim. "Teşekkür ederdim aşkım. Hadi gitmemiz lazım Jennie tonlarca mesaj atmış."
Hızlıca evden çıkıp arabaya bindiğimizde bulunduğumuz duruma tatlı bir tebessüm bıraktım. "Resmen abim ve yakın arkadaşım bugün nişanlanıyor. Şaka gibi." Başını salladı.
"Zaman çok hızlı geçiy-" cümlesini yarıda kesti "Yaşlı dede gibi hissettim." Söylediği şeye koca bir kahkaha attım. "Sevgili olalı 1.5 yıl oldu hatta nerdeyse 2"
"Hala seni parti gecesinde öptüğüm günkü kadar seviyorum, hala seni öperken içimde çok güzel bir his oluşuyor. Sana olsan sevgim katlanarak artıyor gibi iki yıl olacak nerdeyse ama senden asla sıkılmadım." Gözlerim dolduğu için yukarı kaldırıp koca bir nefes verdim.
"Aptal ağlarsam makyajım mahvolacak. Aniden neden duygusallığa bıraktım ve yerime oturup dolu olan gözlerimi sildim.
Sakin ve kısa bir yolculuktan sonra araba durduğunda ikimiz de eve adımladık zili çaldıktan nerdeyse hemen sonra kapı Jisoo tarafından açılmış ve yüzümüze bakmadan "Hoşgeldiniz." Diyerek hızla yukarı çıkmıştı. Biz de Jisoo'nun arkasından yukarı çıktık ve ben Jennie'nin Jungkook da abimin olduğu odaya yöneldi. "Akşam tekrar görüşürüz." Dedim gülerek.
Odaya girdiğimde o kadar büyük bir karmaşa vardı ki tekrar çıkıp Jungkook'u da sürükleyerek gitmek ve nişan başlayana kadar geri gelmemek geçti içimden. Tabi pek de uzun sürmedi çünkü Jennie beni kolumdan tuttuğu gibi odanın ortasına sürükledi. "Tanrım nerdesin bugün en çok sana ihtiyacım var!" Stresle söylendiğinde omuzlarından tutup göz göze gelmemizi sağladım. "Jennie." Dudağını yemeye çalışırken yanıtladı. "Ne var."
"Otur şuraya ve sakinleş." Derin bir nefes verdi. Odaya girdiğim anın aksine odaya bir sessizlik hakimdi. Jennie'nin gözlerinin dolduğunu hissettiğimde dudaklarımı büzüp yanına oturdum ve ona sarıldım. "Deli misin her şey çok güzel olacak emin olabilirsin." Geri çekilip devam ettim. "Ayrıca burda ben varken bir aksilik olsa bile ben, sen hissetmeden hallederim aşkım. Jen sakın ağlama!" Jennie nerdeyse akacak olan göz yaşlarını makyajini bozmadan silip gülümsedi.
"Haklısın. Zaten niye bu kadar stres olduysam?" Göz devirip aynanın karşısına geçti. "Ben hep haklıyım aşkım." Momo söylediğim şeye göz devirip elbisesini düzeltti.
"Diğerleri nerde?" Ortaya yönelttiğim soruyla Jisoo omuz silkti. "Herhalde sonra gelirler bilmiyorum." Momo, bunu söyledikten sonra bana dönüp dudak büzdü. "Sence saçlarım nasıl? Hiç alışamadım bu halime yakıştı mı emin de olamadım." Kaşlarımı kaldırdım.
"Ben sana tekrar aşık oldum şahsen." Gülümseyip bana öpücük attı. "Oo Lisa'yı kendimize aşık edebildiysek..." Momo'ya dil çıkarıp kapıya yöneldim. "Bir de abime bakayım." Hepsi başka şeylerle meşgul oldukları için sadece kafalarını salladılar.
Odadan çıkıp abimin kapısını tıklattım ve içerden kısa bir onay geldikten sonra hızlıca kapıyı açıp içeri girdim. "Oha abi çok yakışıklısın bu ne?" Güzel kare gülümsemesini bana sunup yanıma geldi ve sıkıca sarıldı. "Ooo küçük kardeşim sonunda beni hatırlamış. Kızım sen erkek tarafısın kendine gel." Gülüp geri çekildim. "Jennie duymasın. Biliyorum paylaşmıyorsunuz beni ama ikinize de yeterim merak etmeyin." Gülüp odadaki ikili koltuğa oturdu.
"Tüm gün böyle bekleyecek miyiz sıkıldım ben." Göz devirdim. "Hayır abi birazdan başlar zaten resmi nişan çabuk biter sonra beraber after party yapıyoruz." Abim kafasını arkaya atıp derin bir nefes verdi. "Bir an önce gece olursa daha mutlu olabilirim." Söylediği sey üzerine kendimi tutamayıp kısa gür bir kahkaha attım. "Süper hedefimiş canım, bayıldım." Aklıma bir şey geldiğinden kaşlarımı kaldırdım.
"Hem siz niye farklı odalarda hazirlandınız ki? Gitsene Jennie'nin yanına ben de diğerlerini alayım da aşağı inelim bi yirmi dakikaya başlar sanırım."
Abim başını sallayıp Jennie'nin odasına giderken odadakiler zaten çıkmıştı. Bende onların peşine takılıp Momo'nun koluna girdim. "Tam olarak ne zaman başlıyor biliyor musunuz?" Jisoo başını salladı. "Bi 15 dakikaya başlar neredeyse herkes gelmiş." Başımı sallayıp anladığını belirttikten sonra hepimiz bahçedeki masalardan birinin etrafına toplandık.
Biraz bekleyip sohbet ettikten sonra nihayet hoş bir müzikle Jennie ve abim kol kola içeri girmiş bahçeden büyük bir alkış kopmuştu.
O kadar güzel ve mutlu gözüküyorlardı ki gözlerimi uzun süre onlardan alamamıştım. Sonrasında biraz poz vermiş ve ilk danslarını etmeye başlamışlardı.
Jennie'nin üstünde saten lila tonlarında yırtmaçlı bir elbise vardı. Abim ise siyah klasik bir takım ama kravatı Jennie'nin elbisesiyle uyumlu renkteydi. Her neyse buraları hızlı geçelim.
Nişan bitip tüm konuklar gittikten sonra bizim asıl eglencemiz başlamıştı. Kendi aramızda müzik açıp deli gibi içip eğlenerek geceyi kapatmış ve evelere dağılmıştık. Abimle Jen bizim evde olduğu için ben Jungkook'la gelmiş yorgun argın ama mutlu bir şekilde uykuya dalmıştım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Palyaço ben btw
Zortzigen arkadaslar selam PWNWODMWKDMWKD
benden nefret ediorsunuz biliyom bölüm de bok gibi ama hani yani boku çıktı artık bitiriyim zart zurt atim dedim
